Kimimiz; bir 'lokma' yiyeceği, bir yudum 'su' vermeyi çok görürüz.. At ile Deve sanki uzanacak yardım eli!?!...


Yardım eli uzatanlara da; tonla söz eder birileri.. Sevgisizlik bu olsa gerek..
Bir kaç satırda, anlatılır bazen de durum.. Anlayana tabii..
Hani demiştir ya ata' lar: "Anlayana Sivrisinek Saz, Anlamayana Davulla Zurna Az?..."
Bin yıllık tecrübe ile edilmiş onca güzel söz var ki.. Aslında, yüz binlercesi var da, akıllarda kalanı, 'üc -beJ' işte.. Tam trakyalıyım beyaa… vesselam..
Avrupa yakasında dünyaya gelip, dünya halini bazı zamanlar değil, her zaman düşünenlerdenim bendeniz..
Yorumsuzluk hiç yok, yorum çok, düşünme hali her zaman..
Ne de olsa rahmetli babamın arkadaşları idi arkadaşlarım.. Meşe oynar iken yaşıtlarım, sırtımda bir tüfek, 'Sürek' avlarında boy gösteren, küçük avcıydım bir zamanlar..
Ben de büyüdüm her insan gibi, 'çocuk kalsaydım keşke' dediğim anlar da bi hayli çok...
Yıllar yılları kovaladı.. Yaşım gibi, yaşanılanlara bağlı hayata dair tecrübeler de arttı..
Bir cümle içinde geçen ve insanlara verilmek istenilen mesajları görünce, tutamıyorum kendimi.
Okudukça okuyor, düşündükçe düşünüyorum..
Okkalı denilebilecek sözleri cımbızlayabiliyorum yani..
Bir örnek sunayım mı şimdi sizlere.. Sosyal medya, sanal alem de olduğu gibi, hakiki yaşamda da arkadaşımın yazdıklarından bahsedeceğim…
'Hacı ' desem tahminler gelebilir..
'Hacı Murat' dersem; tanıyanlar çoğalabilir.
Evet evet bildiniz.. Bizim 'Hacı Murat' ın kaleminden dökülmüş bu ifadeler.
Anlayana elbet edilmiş bu güzel sözler..
Şöyle geliyordu ilk cümle; "Rabbin Yarattığı Koskoca Kainatlarda, Sadece Bilebildiğimiz Bir Güneş Sisteminde Toplu iğne Başı Kadar Yer Kaplayan Dünya Üzerinde Yaşayan 8 milyar İnsan İçinde,  Kainata Hiçbir Faydası Olmayan %99 İnsandan Sadece Bir Kişidir İnsanoğlu."
Düşününce şöyle bir; bilim de bu görüşte.. Öyle değil mi!!!
Peki ya, sonrası denilenler?...
Hemen aktarıyorum. Öyle acele yok... Biraz da sabır gerek..
'Hacı Murat' şöyle devam ettiriyordu cümlesini;
"Buna Rağmen Hayvanlar ve Bitkiler Var Olabilmek, Kainatdaki Görevlerini Yerine Getirebilmek İçin Mücadele Ediyorken, İnsanlarsa Hep Birilerinin Efendisi Olup Hükmedebilmek, Bir Makam Bir Koltuk Kapıp Güce Sahip Olmak, Zevki Sefa İçinde Yaşamak İçin Var Gücüyle Mücadele Ediyor.
Yaradılış Maksadını Bilmeden, Araştırma Zahmetine Bile Girmeden. Yaşıyorsunuz Ama Boşa Yaşıyorsunuz..."
Bu bir paylaşımdı.. Ekinde ise, bakışları son derece anlamlı bir Mırnav vardı..
Bir lokma yiyeceği, bir yudum su' ya muhtaç bir can...
Rabbim hepimizi, sessiz kullarına bir yardım eli uzatabilen, yüreği sevgi dolu insanlardan eylesin diyerek, bir değil, bin anlamlı, diziler zincirine döneceğim hemen..
Tanıdık bir isimden gelen o dizeleri tekrar edeceğim müsadenizle.. 
"Göklerde kartal gibiydim. Kanatlarımdan vuruldum..
Mor çiçekli dal gibiydim, Bahar vaktinde kırıldım.
Yar olmadı bana devir, Her günüm bir başka zehir!?!..
Hapishanelerde demir Parmaklıklara sarıldım. Coşkundum pınarlar gibi, Sarhoştum rüzgarlar gibi..
İhtiyar çınarlar gibi, Bir gün içinde devrildim.
Ekmeğim bahtımdan katı, Bahtım düşmanımdan kötü..
Böyle kepaze hayatı, Sürüklemekten yoruldum...
Kimseye soramadığım, Doyunca saramadığım,
Görmesem duramadığım, Nazlı yarimden ayrıldım...."
Evet evet bildiniz, bu dizeler bir deha edebiyatçıdan..
2 Nisan, 1948’ de Kırklareli’nde yaşama veda eden Sabahattin ALİ' den..
Başına vurulan sopa darbeleri ile hayattan koparılan değerimizi Rahmetle anıyorum, Nurlarda yatsın..
Güne özel temennim; yüreği güzel, sevgiyi bilen tüm insanlara.. Kalın sağlıcakla..