Bile Bile, Bekliyoruz… İnsaniz Sonuçta; Öleceğini  Bile Bile Yaşayanlariz.


Uzmanların işi de bu.. Tartışmasız gerçeği dile getirmek. Yine öyle oldu.. Denilenleri işitince, için yine ürperdi.
Fırat Üniversitesinde düzenlenen 'Depreme Dirençli Kentler Çalıştayı' na konuşmacı olarak katılan isimdi, İstanbul Teknik Üniversitesinden jeolog ve Bilim Akademisi üyesi Prof. Dr. Naci Görür…
Sayın Görür, görüyor o büyük tehlikeyi ve sık sık da anımsatıyor diyebiliriz...
Bingöl Karlıova'dan geçen Kuzey Anadolu Fay hattının dünyanın en tehlikeli fayı olduğunu bir kez daha tekrarlamış sayın Görür.
Önemsenmesi gereken gerçeklerden söz emiş yine kendileri..
Prof. Dr. Naci Görür ile birlikte, bu konuda çarpıcı açıklamalarda bulunan bir diğer isim de, ABD'deki Colorado Üniversitesinde görev yapan sismolog Roger Bilham olmuş.
Amerikalı konuk Bilham, 2020 ve 2023 depremlerinin normalde olduğundan daha büyük bir deprem olabileceğini, bunu bölgedeki quartz schistli kayaların engellediğini savunmuş mesela..
Bu konuda, önemli bir çıkışa Deprem dedemiz, ÇOMÜ’ den emekli Prof. Dr. Doğan Perinçek’ de imzasını atmıştı..
Doğan hoca, Hatay’ da sınır gibi duran bir başka fayın, paralel xşekilhde geçişi önlediğinden söz etimlşti.. Benzer bir konu bence, bu konu..
Bahsettiğim Çalıştay’ da, Prof. Dr. Naci Görür; Kuzey Anadolu Fay hattının dünyanın en tehlikeli fayı olduğunu bir kez daha dile getiriyordu.
Ve özetli diyordu ki; "Elazığ, deprem kültürü olan bir kent olmak zorunda.
Çünkü Karlıova'dan Erzincan'a doğru bir Kuzey Anadolu Fayı geçiyor.
Bu fay dünyanın en tehlikeli fayıdır.
Bir de Doğu Anadolu Fayı var, Karlıova'dan Malatya ve Hatay'a doğru gidiyor.
Daha yeni depremler oldu on binlerce insanımız öldü. Ayrıca Malatya'nın batısı ve Pülümür'den Ovacık'a giden bir fay var.
Fayların hepsi aktif…
Deprem her gün olacak gibi zannetmeyin. Bingöl, Elazığ ve Malatya'yı vuran DAF, yaklaşık 500 senede bir çok ciddi depremler üretiyor.
YILDA BİR SANTİMLİK KAYMA..
Yani yılda 1 santimetre hareket ediyor ve kimse o santimetrelik kaymayı duyamaz.
Anadolu, yılda 1 santimetre batıya, Akdeniz'e doğru gidiyor.
Biz bunu duyamayız ama bunlar orada stres biriktiriyor. Demek ki bu çevrede yaklaşık 500 senede bir meydana gelen depremin birikmiş olan stresi belirli nedenlerle açığa çıkması sonucu olan şeyler.
Elazığ her taraftan aktif faylarla çevrilmiş.
KAF yani Erzincan ile Karlıova arası 250 senede bir stres biriktiriyor.”
Bu arada, unutmadan.. Amerikalı konuk da önemli bilgiler vermiş bu çalıştayda..
Türkiye'nin genel tektonik durumu hakkında bilgi verir iken Colorado Üniversitesi'nden sismolog Roger Bilham tam olarak şunları söylemiş;
"2020 ve 2023 depremleri normalde olduğundan daha büyük bir deprem olabilirdi, peki bunu engelleyen sebep ne onu dikkat çekmek istiyorum.
Deprem ilk başta Bingöl'den başlayıp tek bir deprem olabilirdi ama olmadı şimdi bunun nedenini açıklayacağım.
Eğer tek bir deprem olsaydı yani 2020 depremi yaşanmasaydı ve bütün fay 2023 yılında kırılsaydı, depremin büyüklüğü 8.2 hatta 8.4'e ulaşabilirdi.
Bu depremleri durduran şey, birincisi fayın uzunluğu, ikincisi fayın üzerindeki bent yan büklümler,engeller ve bariyerler”
Bilham ayrıca; arazi çalışmalarında, kaymanın zorlaştığı yerlerde 'Serpentinite' mineralini sıkça gördüklernden söz etmiş..
Bu konuda şunları söylemiş; “Sabunsu bir yapıya sahip olan serpentinite, çok ani bir hareket üzerine etki ettiğinizde bu defa bir yapıştırıcı varmış gibi hareketi engelliyor.
Yani serpantini, deprem davranışları üzerinde, depremin etkisini düşürücü etki yapıyor.
Buradan örnekler aldık ve ABD'ye analize gönderdik. Temel bir kural var, kayaların davranışları, sıcaklık ve basınç koşulları altında değişiyor.
Burada yaptığımız analizlerde eğer 100 santigrat derecede ise tıpkı serpentinite gibi kaymayı güçleştiriyor.
Ancak 3 kilometre veya daha derinde ise o zaman bu etkisini kaybediyor ve kayma daha rahat bir şekilde ilerliyor.”
Her ne kadar ürkütse de bilinen bu tartışmasız gerçekler, insanız ve bir gün öleceğimizi bile bile yaşayanlarız.
Rabim, bizler ve tüm sessiz kullarına, doğal afetler yaşatmasın inşallah..