İtiraflar öyle böyle değildi satır arası vurgularda.. Bir düşüncedir başladı şimdi taraflarda...

İYİ Parti lideri Akşener' in satır arası vurguları, hakikaten çok ilginç, satır kıvamında idi bence ettiği bu  sözleri..
Aynı Medya grubu çatısı altında çalışır iken;  defalarca kez sunduğu ana haber bültenlerinde Çanakkale haberleri için telefon ile canlı yayına bağlandığım ve stüdyoya konuk olduğum  usta gazeteci Uğur Dündar, Akşener' in dilinden işittiği sözler karşısındaki hayretini gizleyemiyor, attığı tweet'te şu değerlendirmede bulunuyordu..
Uğur abi: "Daha neler duyacağız!?!.."  diyordu kısacası..
Ve tam olarak şu cümleyi kuruyordu; "İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 15 milletvekili için görüşmeye gittiğinde, Kemal Kılıçdaroğlu Abdullah Gül'ün adaylığını önermiş!..Daha neler duyacağız?"
Bu arada, sayın Akşener' in satır arası sözleri dedim de, o sözler için açtığı ara başlıkları aktarmayı es geçtim sanmayın..
Ara başlıklar halinde sıralayacak olur isek şayet, ifadeleri şöyle idi;
? "İttifak sisteminden artık vazgeçtik."
? "Ne bugün ne 2028'de ittifak sistemiyle yol yürümeyeceğiz."
* "Şunu gördük. İstanbul'u alan Türkiye'yi alamıyormuş. Biz alamadık kardeşim."
Dahası denilen bir söz var ki; "çarpıcı ötesi.." diyebilirim..
 İYİ Parti Lideri  Meral Akşener:
?? "6'lı masa kazansın diye ben zehir içtim zehir."
?? (Masadan kalkış süreci) "Ne anam kaldı, ne babam kaldı, ne sülalem kaldı, ne şahsım kaldı."
?? (Yavaş ve İmamoğlu) Gece 2'de evime geldiler.
Bir kez daha sordum 'aday olur musunuz?' diye, 'olamayız' dediler."
Siyaset gündemi , kelimenin tam anlamıyla kaynıyor. 'cadı kazanı..' denilen bir durum yaşanıyor san ki..
Bakalım, edilen sözler, dile gelen itiraf niteliğindeki bazı açıklamalar ne karşılık bulacak?..
NASIL KAYBOLABİLİR Kİ???
Aklıma, bir dönem yolcuları ile Marmara denizine düşüp. sırra kadem basan yolcu uçağı hikayesi geldi.
Bir sohbet sırasında, bir doktar ağabeyim anlatmıştı sanırım.. İstanbul uçağıı, havalanına son yaklaşmaya geçtiği sıralarda, yıllar yılar önce Marmara' ya çakılmış.. Hikaye bu ya, ne ankazdan bir parça, ne de uçağa dair  bir iz.. Sırra kadem basmış yani, bana düştüğü anlatılan o uçak..
Yıl, 1960' lar diye anımsıyorum, anlatılan hikaye için tarih verilir iken, 1960' lar denilmişti sanırım..
Bir ara, böyle bir vaka vuku buldu mu, böyle bir olay yaşandı mı, yaşanmadı mı, araştıracaktım, unuttum gitti.Dünya hali işet..
Ürettiğin uçak düşüyor,  düştüğü yer bulunamıyor.. Bu kadar mı görünmez oluyor bu uçak..
Uçak ile irtibatın kesildiği lokasyon nasıl belli olmaz ki ayrıca?
Yok sa; akla şimid deli sorular geliyor.. Bu uçak, iletişim dahi kurmadan mı süzülüyor hep gökte..  
Konudan haberdar olmuş sunuzdur.. Birçok basın kuruluşu, internet haber sitesinde bu habere ilişkin detaylar mevcut çünkü.
Hikaye şu; ABD'ye ait F-35  savaş uçağı kayboldu.
"Nasıl yani.." oluyor insan ilk önce... Değil mi, nası kaybolur, üstelik F-35
Bu konuda, ABD Ordusu, halka "Kayıp F-35 savaş uçağını bulmamıza yardım edin" çağrısında bulunmuş üstelik..
Halk ne yapsın.. Süper teknolojik bir uçağı tespit etmek için, dağ bayır,yollara revan mı olsun..
Radardan kaybolduğu anı da mı görememiş süper güç.. Aaa çok ayıp..
Bu arada, bir küçük detay;  Uçağın pilotu Pazar günü yaptığı uçuşta kokpitten kendini fırlattı ve o günden beri savaş uçağı kayıpmış...
Uçak, tek başına uçup, firar etmiş olmasın sakın!?!..
Yapay zeka, ele geçirmiş olabilir bence F-35' i.. Hala kayıp uçak arandığına göre...
Belki de; yapay zeka düşüyorum moduna geçti, pilottan kurtuldu, sonrasında uçağı görünmez moda alıp, yapay zeka tarafnıdan tarihe geçmek için;ilk uçak kaçırma olayını gerçekleştirdi.. Neden böyle olmasın ki..
Tam bir bilm kurgu filmi senaryosu yazdım şu an..
Yarın bir gün, benzer bir film çekilir ise, hiç anlamam, telif hakkı isterim kardeşim..