Başkan Şarlan’ın bence hayli sert sözleri okudukça daha da iyi anlaşılacak. O halde buyrun okumaya. Mesaj net ve oldukça vurguluydu. “Hukuk devletini hakim kılmak için çalışacağız…”

Çanakkale Barosu Başkanı Av. Bülent Şarlan, kelimenin tam anlamıyla yanıltmadı. Neden mi böyle diyorum. Çünkü, bir çok kez olduğu gibi, sözünü yine sakınmadı. Bir açılış, bir yeni dönem için kürsüde bulunuyordu lakin, sesini yükselttiği konu savunmaktan vazgeçmediğinden, Hukuk’un üstünlüğünden di. Bu dile getirdiğim tamamen benim gözlemim. Başkasını elbette ki bilemem.

Üzerinden sadece iki gün geçtiği için, bahsedeceklerimi bayatlamış havadis gibi algılamayın lütfen.

Yeni Adli Yıl açılışında edilen sözlerden bahsedip, günü kurtardığımı düşünmeyiniz de ayrıca…

Sözlerde gelen vurgu, hele birde yüksek perdede geçen hitap hayli dikkat çekici olduğundan, sayın Baro Başkanı Av. Şarlan’ ın dediklerinin zaman aşımı kabul görecek yanı yoktu vesselam.

Yer aynı, toplanma amacı da aynıydı. Cumhuriyet Meydanı'ndan yükselen ses’ le gelen net mesaja gelince, ‘gel de alkışlama be kardeşim’ durumuydu.

‘Düzenlenen törende şu oldu, bu oldu’ dan ziyade, Başkan çıktı ve konuştu. Hem de konuşma diye başlayacağım detaylardan söz etmeye.

Başkan Av. Şarlan’ ın; “Bugün sadece yeni adli yıl açılış gününde değil, hukukun üstünlüğünün haykırıldığı özel bir gündeyiz.”  diye kurduğu ilk cümlesi, okkalı bir mesaj değil de, nedir kardeşim?

Denilebilir ki, ‘Yüksek perdeden konuşuyor ve haykırmalarının nedenini de özetliyordu Başkan Şarlan’

Peki ya; ‘bu hali ilk mi?’  Değil elbet.  Dedim ya baştanda ‘Başkan Yanıltmadı’ 

Net sözlerle, haylice vurgulu anlatımla; “Toplumun son bireyi adalete olan inancını kaybetmediği sürece bu haykırış ve bu umut hep olacaktır.”  Diyerek de, daha da okkalı ediyordu sözünü.
   
Başkan Av. Şarlan, Her cümlesi ayrı bir mesaj içeren bir konuşmaya imza atıyordu kısacası.

Neden mi böyle diyorum? Hele okuyun şu cümleyi de; “Bu umutla, yeni adli yılda, hukuk devletinin gereğini yerine getirmek için çabalayacak değerli hakim ve savcılara, kıymetli meslektaşlarıma ve tüm yargı çalışanlarına kalpten teşekkür ediyor ve başarılar diliyorum.”

Belki de, bu sözde ne var diyenlerimiz de olacak? Bendenizde; ‘Ne yok ki desem…’

‘Siz öyle, ben böyle’ demeyeceğim elbette. Önce denilenleri özetlemeden aktarmak amacım.
Sonrasında, yorumlar zaten kendiliğinden gelecek, bundan da eminim.

Sayın başkan Av. Şarlan; “Biz avukatlar, bu adli yılda da hukuk devletini hakim kılmak için çalışmaya devam edeceğiz. Bağımsız, tarafsız, güven veren ideal hukuk sisteminin takipçisi olacağız. 
İnanıyorum ki bu süreçte yalnız değiliz. 
Bizlerle olan, halkımız var. Bu halk biliyor ki bağımsız ve tarafsız yargı, hak ve özgürlüklerinin en büyük güvencesidir.” Demiş. Hadi biri yine sorsun. ‘Bu cümlede ne var?’ diye.

Ben de diyeyim ki: ‘Bilmem, sizce…?’

 
Yine, sizli bizli oldu ama, bence anlayan da anladı. Ne dersiniz?

Bir de şu sözü tekrar tekrar okuyalım diyorum. Demiş ki sayın Başkan; “Tarih boyunca yaşadığımız tecrübelerden, hukukun; hava, su ve ekmek kadar zorunlu olduğunu öğrendik. 
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesine uygun olarak, hukuk devletini sahiplenmeye ve korumaya devam edeceğiz.”
Bazen derler ya, ‘Lafa bak hele. Kaç ton basıyor’ diye. Haksız mıyım?
 
Bu kadar değil elbet denilenler. Her cümlesi ayrı ağırlıkta mesaj yüklü sözler.
Bir örnek daha istenirse şayet, şunu da aktarabilirim;
 
“Adaleti olmayan bir devletin sahibi çok olur. Adaleti olmayanın huzuru olmaz. 
Hukuku olmayan bir millet olmaz. Millet olmayanın sarılacak bir bayrağı olmaz.
Hukuk olmazsa; hukuk dışı yol ve yöntemler güç kazanır. 
Birlik ve dirlik biter. 
Yargı bağımsızlığı olmayan toplumların geleceği olmaz. 
Hukuk olmazsa; o ülkelerde üretime yönelik yatırımlar azalır. Bu da beraberinde işsizlik ve fakirlik getirir. Toplumun refah seviyesi düşer.
Hukuk olmazsa; bireyin yaşama sevinci, geleceğe dair umutları yeşermez. Adaletten yoksun olan toplumlar sadece haklarını kaybetmiş olmaz, iyiye ve güzele olan inancını, geleceğe dair tüm umutlarını kaybeder. “

Başka da örnek vermek, gereksiz gibi gelse de denilenlerden bahsederken, denilenler hayli okkalı olunca, paylaşmamak da olmaz ki be kardeşim.

Şaşırmadım, sayın başkan’ ın söz ettiklerini okurken. Baştan da dedim ya, ‘Başkan yanıltmadı’ Çünkü ne sözünü esirgiyor, ne de demekten vaz cayıyor.  Naçizane yorumum; ‘Ağzına sağlık başkanım’

Bu önemli günde yapılan konuşmadan bahsetmemi abartılı bulanlar da olacak elbet. Nasıl abartmayayım ki, bu denli netlik hali.

Her gün birileri kalkıp, bu denli net konuşmuyor ki.  Net konuşsa da, bu denli vurgu yapmıyor ki.

Mesaj alana denilecek bir durum görmüşken ortada, biraz daha mı paylaşsam ne?

Sıkılmayacaksanız okumaktan, özetlemeden vereyim son denilenleri de o zaman.
 
Belki yine okurlarımızdan kızacaklar olacak. ‘Yazıyor da, yazıyorsun’ diye.
İyi de bu denli anlamlı konular yakalanmış iken, nasıl özet geçilebilir ki?

Yeni dönemden bahsederken sayın Başkan Av. Şarlan; “Bu adli yılda adalette liyakat daha fazla önem kazanıyor. 
Liyakat olmazsa neler olacağını gördük. 
Kişiye ve zamana göre değil, her zaman ve herkes için adaleti gözetmeliyiz. 
Yeni adli yılda bağımsızlık, tarafsızlık ve objektifliği tüm çalışmalarında benimseyen, zümre hakimiyetine izin vermeyen, görünüşte değil, esasta şeffaf bir yargı anlayışı içinde adalet görevini yerine getirmek görevimiz olmalıdır.”

Şeklindeki çıkış, nasıl özetlenebilir. Tam cümleyi sunmaz, arada cımbızlama yaparsak, konunun nereye gelebileceğini düşünmek bile istemiyorum. O nedenle de, genellikle, yazdıklarımız, bahse konu edilen durumlar, maalesef uzun oluyor.

Yine benden gelecek bildik bir cümle kuracağım. ‘İdare edin artık’ diye.

Sayın Şarlan’ ın; “Hâkimiyle, savcısıyla, avukatıyla yargı camiası itibar ve güven noktasında hiç bu kadar tartışılmamıştı. “ diye başlayan ve sonrasında süren sözlerini nasıl özetleyebilirim ki?

İşte bu yüzden, Elbette özetlemeden veriyorum dineleni.
Sayın Şarlan şöyle devam ediyor, bence oldukça okkalı sözlerine;

“Bizler yargının artık itibar ve güven anlamında olması gereken yerde olmasını istiyoruz 
Vatandaşımızı, hukuk ve adalet ortak değerlerinde birleştirmeliyiz.
Mevlana diyor ki; ‘Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir.’
Buradaki herkesin ortak duygusu; hukuk devletidir, hukukun üstünlüğüdür, demokrasidir. Bu kavramlara daha fazla sahip çıkmalıyız.”

Bir küçük yorumla, yine diyorum ki; ‘Ağzına sağlık başkan’

 Sözleri sona ererken, “Ülkemizde; hukukun üstünlüğüne bağlı, adaletin gerçekleşmesinden ve savunmanın varlığından yana olan saygın, cesur ve onurlu hukukçuların varlığı, geleceğimizin en büyük güvencedir.”  diyen sayın Başkan Av. Şarlan, Her hukuk düzeninde suçlayan ve yargılayan olduğundan söz edip, sonrasında da;

“Ancak sadece demokrasilerde etkin ve bağımsız savunma vardır. Böyle bakıldığında, hâkimi ve savcıyı hukuk devletinin hâkimi ve savcısı yapan, avukattır.”  Diyordu.

Sayın Başkanın, bunu demesini, basitçe bir anlatım da bulunmuş gibi algılayanımız da olabilir. Ne var ki;
Şimdi aktaracağım bu sözleri ne, diyecek başka söz de yok tu hani.

Diyordu ki sayın Başkan; “Adaletsiz millet, avukatsız adalet olmaz. Yaptığımız meslek, adaletin teminatıdır. Mesleğimize yönelik yapılan her türlü saldırı, aslen savunma hakkına,  hukuk devletine, kişi hak ve özgürlüklerine yapılan saldırıdır.  
Unutulmasın ki savunma, şekli unsur olarak gösterilemez, boyun eğmez, eğdirilemez.”

Dilek ve temenni kısmı da vardı dedikleri içinde. Nasıl mı? Aynen şöyle; “Yeni adli yılda da; hâkimlerimiz ve savcılarımızdan, Avukatlara yönelik şiddet eylemlerinde, bu eylemin bir hâkim ve savcıya yapılması durumunda nasıl tavır alacaklar ise, aynı tavrı göstermelerini bekliyoruz.”

 Sözünü esirgemez şekliyle hazırladığı konuşmasının devamında da hayli dikkat çeken bir bölüm daha vardı. 
Diyordu ki Sayın başkan Av. Şarlan; “Avukatın saygınlığının olmadığı veya korunmadığı bir ülkede, hakim ve savcının, aynı şekilde hakim ve savcının saygınlığının olmadığı veya korunmadığı bir ülkede avukatın saygınlığı olmaz. 
Avukatın hakkının ihlal edildiği bir yerde, aslında vatandaşın hak ve özgürlüklerinin sınırlandığını unutmamalıyız.   
Hepimizin temel bir gayesi var; hakimiyle, savcısıyla, avukatıyla, tüm adliye personeliyle, sağlıklı ve başarılı bir yargı hizmetini sunabilmek. Bunun için üzerimize düşeni hep birlikte yapmalıyız.”

Bu kadar da değildi sözleri. Devamı da geliyordu. Ne var ki, bence en çarpıcı olanları bu kadarıydı.
 
Bu güne son verirken, muhteşem cümleyi kurayım yine; ‘Hoşça kalın….!’