Geçen gün, bir televizyonlardan birindeki canlı yayın programında İYİ Parti Milletvekili Rıdvan UZ’a sunucular oldukça net ve zor sorular sordular.


Sorulan soruların en can alıcısı yerel seçimlerde ittifaktı.
İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlun’un “partisinin Cumhur İttifakıyla ittifak yapması gerektiği” yönündeki açıklamasına Rıdvan Uz kesinlikle karşı çıktı.
Şayet İyi Parti merkez sağda, lider parti olmak istiyorsa, üzerine düşen sorumlulukları da yerine getirmelidir.
Bunun birinci koşulu da her halde ideal ve ideolojik manada doku uyuşmazlığı içinde olduğu Cumhur İttifakı ile birlikte hareket edilmemesi ve yerel seçimler de dahil Cumhur İttifakıyla işbirliğini kesinkes reddetmesidir.
Rıdvan Uz işte bunu yaptı.
Cumhur İttifakı ile yol yürümeye RET dedi ve kapıları açılmamak üzere kapadı.
Rıdvan UZ’un Cumhur İttifakına kesin olarak kapıları kapaması gerektiği görüşüne şahsen  aynen ve harfiyen katılıyorum.
İYİ Parti; artık tecrübeli, kendi tabanını oluşturmuş, sağlam temeller üzerinden siyaset yürüten bir partidir.
Bu nedenle İYİ Parti için artık merkez veya merkez sağda lider parti olmak, öncelikli hedeftir ve ana gayesidir. Bu amacın sebebi nettir. Türk Milletinin ve Türk Devletinin geleceğini Atatürk’ün ilkeleri doğrultusunda muhasır medeniyet yolunda Türk Milliyetçiliği ekseninde garanti altına almaktır. Hatta bu anlamda biraz ileri giderek mecliste bulunan partilerde bu yönde samimi bir gayretin olduğunu da söylemek mümkün değildir. Partilerin sözlerinden ziyada parti beden dillerine baktığımızda bu değerlerin aksine eylemlerde bulundukları bir realitedir.
İşte bu gerekçelerden dolayı da Rıdvan UZ, kendi kişisel görüşü olarak (aslında İYİ Parti’nin de resmi görüşünü de ifade ediyor olsa gerek) Cumhur İttifakına tüm kapıları kapamıştır.


Açıkçası Rıdvan Uz ihtisası reyini belli edere Cumhur ittifakına RED demiştir.
İşte bu ilkeli duruşu ve geleceğe dair stratejik öngörüsü nedeni ile Sayın Rıdvan Uz’u alkışlamakta gerekir.
Rıdvan Uz katıldığı canlı yayın programında yerel seçimlerle ilgili olarak Cumhur ittifakına kesinkes  RED derken aynı zamanda da İYİ Parti’yi ve İYİ Partilileri çantada keklik ve kendisine mahkum gibi gören Kılıçdaroğlu ve kadrosuna da REST demiştir.
Yani sırf AKP, yani Cumhur ittifakı kazanır korkutmacası ve aldatmacası ile İYİ Parti’ye ve İYİ Parti’lilere yapılacak bir şantaj ve dayatmaya da şimdiden karşı çıkarak “ayağını denk al” manasında  CHP’ye rest çekmekten de geri durmamıştır.
Çünkü geçen yerel seçimlerde İYİ Parti’nin, büyük fedakarlıkta bulunarak destek verdiği CHP’ye on bir büyük şehir belediyesini  kazandırdığını hatırlatırken, İYİ Parti’nin de CHP ile yaptığı ittifakın karşılığı olarak koca Türkiye’de ala ala 21 ilçe belediye başkanlığını aldığını ifade etmiştir.
Hatta daha da ileri giderek;
Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri esnasında İYİ Parti’nin, Kılıçdaroğlu ve yandaşı AKP çıktısı parti liderleri ile adeta kumpasa getirildiğini, sırf oyun bozan olmamak adına masadan kalkmasına rağmen büyük kayıpları göze alarak millet ittifakı masasına geri dönen İYİ Parti’nin ne yapmak istediğini kimi CHP’li yöneticilerin anlamadığını ifade etmiştir.
Şayet Meral Akşener masaya dönmemiş olsa İYİ Parti’nin oyunun % 20’ler civarında olacağını ve hatta ikinci turda Kılıçdaroğlu’nun kazanma ihtimalinin çok çok daha yüksek olduğunu ifade eden Rıdvan UZ, artık İYİ Parti’nin Kılıçdaroğlu’nun oldubittilerine,
CHP’li yöneticilerin dayatmalarına EVET DEMEYECEĞİNİ şimdiden ilan ederek, CHP ve Kılıçdaroğlu’na peşin peşin resti çekmiştir.
Ama bu rest çekişin anlamı CHP’yle yeni bir yerel seçim ittifakına da kapıları kapamak anlamına gelmediğini de herhalde idrak etmekte gerekir.
Rıdvan UZ, önümüzdeki yerel seçimlerde CHP ile yeniden ittifaka REST derken esasında eşit iki parti şartı ile eşit şartlarda anlaşarak bir yerel seçime gitmeyi hedeflemekte ve ifade etmektedir.
Olasılıkla İYİ Parti ve CHP, Türkiye genelinde kıran kırana bir pazarlıkla nerelerde belediye başkanlığı nerelerde ne kadar belediye ve il genel meclisi üyelikleri sıralaması konusunda anlaşacaklardır.
Şayet Kılıçdaroğlu’nun gzli ve kapalı kapılar ardında bir pazarlığa dayan anlaşması yoksa CHP İYİ Parti ve CHP’nin hakkaniyet ve eşit şartlarda  anlaşmalarının önünde hiçbir engelin olmadığını düşünüyorum.
Bu açıklamalardan sonra İYİ Parti & CHP ittifakının yerel seçimlerde olup olmayacağı hususunda top artık CHP sahasındadır.
CHP şayet oy oranını da esas alan bir anlayışla, eşit şartlarda İYİ parti ile ittifaka yanaşmazsa artık bu saatten sonra İYİ Partinin ve partililerin elinden gelecek bir şey de olamaz.Yerel seçimlerde her koyun kendi bacağından asılır.
Sayın Rıdvan Uz’un açıklamalarına ve öngörülerine katılmamak mümkün değildir.
 
Ülkesini düşüne her vatandaş ve  İYİ Partili, her halde Rıdvan Uz gibi düşünür ve hareket eder.
 
Ola ki İYİ Parti’de “Cumhur İttifakı ile yerel seçimlerde ittifak yapalım” diyenler  çıkarsa bilin ki onlar olsa olsa  kendi şahsi çıkarını yeğleyen küçük düşünceli kişilerdir.
 
Ey AKP bütçe açığını vatandaştan mı çıkaracaksınız? 
AKP’li Efkan ALA; “bütçe açığını vatandaştan mı çıkaracaksınız? sorusuna;
“Bir ülkenin bütçesi vatandaşa aittir; bütçeyi vergilerle yaparsınız.” Demiş.
İYİ de, bu madem bütçe vatandaşa ait.
O halde sizler bu fedakâr halktan topladığınız vergilerle oluşturduğunuz bütçeyi ve devletin zenginliklerini nasıl har vurup harman savurdunuz da devleti ve milleti iflasa sürüklediniz?
Devletin milyarlarca dolarlık servetini ne yaptınız da tükettiniz?
Geçilmeyen yollara, köprülere, uçak inmeyen havaalanları müteahhitlerine, hastanelere verdiğiniz hasta sayısına, bakmakla yükümlü olduğunuz vatandaş yerine çok sevdiğiniz Suriyelilere, Afganlara bilmem ne göçmenlerine harcayarak tükettiniz ve tüketmeye devam etmiyor musunuz da kalktınız “Bir ülkenin bütçesi vatandaşa aittir; bütçeyi vergilerle yaparsınız” dediniz.
Yok öyle yağma yok  Sayın Efkan Ala.
Gerçeği söylemiyorsunuz.
Bir ülkenin bütçesinin nimeti ve saltanatı  AKP ve yandaşlarına ,külfeti de yoksul ve gariban halka ait olamaz.
Elinizi vicdanınıza koyunda bildiğiniz doğruları anlatınız. Devleti kimin ya d akimlerin  nasıl batırdığını halka ifşa ediniz.
Bütçeyi çöreklenen ve çökerten halk değil, AKP’nin hesapsız kitapsız işleri ve israfıdır.
Emeği ve alın terinden başka verecek hiç bir şeyi olmayan çalışanları ve emeklileri yıllardır TÜİK eli açlığa ve yoksulluğa mahkûm ederken, mesela milletvekillerinin çifte kavrulmuş zamlarına hiç sesiniz çıktı mı?
ŞAHSEN BEN DUYMADIM.