İyidir arada bi dellenmek..

İçteki sıkıntıyı boşaltmaya yarar, bağırıp çağırmak.
Aslına bakar isek, binlerce yıldır faydalı olmuştur arada bi dellenmek..
Osmanlıyı düşünün bir.. Koca orduyu, bir ülkenin kralına dersini vermek için yola revan eden Tarihe ismi, Altın harflerle yazılmış Padişahları.. Kanuni’ yi mesela..
Tarihten söz etmek, zaman zaman, günümüzde alışagelmiş bazı tepkilerimizin nedenini de özetliyüor diye düşünüyorum.. Bence tabii.. sizi bilmem..
Yünan Mitolojisi’ nin özünü teskil eden 12 büyük Olympos Tanrısı’nın en kudretlisi ve Roma mitolojisine “Jüpiter” ya da “Jove” olarak geçmis olan Zeus’u bilirsiniz..
O’nun sıfatlarından biri de şu imiş; “Catharsius”
Ne anlama geliyor bu sıfat, ona da geleceğim.. Azıcık sabır..
Mitoloji bu ya, Tanrılar Tanrısı diye anılır inanılır bu Zeus…
Zeus’a verilen o sıfat; bir anlatıma göre, sosyal olguların analizinde kullanılan bir kavram olarak günümüze dek gelmiş miş… Bu da bir yorum..
Bu sıfatı günümüzde binen karşılığı şu imiş; arınma ve temizlenme…
Yahu, ruhu arındırmak için iyi niyetli, vücudu arındırmak için ise, sık sık banyo yapmalı..
Arıma ve temizlenme, Latincesi sanırım; ‘katharsis/catharsius’  gerilimi sona erdirme, rahatlama ve sinirlerin boşalma sürecine işaret etmekteymiş..
Bağırıp çağırmakla da, bunu yapmak mümkün bence.
Ne gerek var abartmaya???..
Olmayan tanrı ilan etmeye ve o’ na sıfatlar eklemeye!!!..
Mitolojik inanca göre;  Zeus yıldırımların efendisi.. Hadi oldu, bi bu eksikti..   
Bir anlatımda, bu konu ile ilgili şöyle bir ifadeye rastlamıştım, yanılmıyorsam..
Şöyle bir cümle idi, sanırım anımsadığım…
“yüksek gerilim, gücün tanımı, erk'in iyi ya da kötü anlamda sonsuz yapabilirliği ve böyle bir gücün ruhta biriktirdiği tortu ile bu yükten arınma ihtiyacı olarak düşünerek; ‘Catharsius’ in açılımı yapılabilir...”
Peki ala, öyle olsun.. hadi öyle varsayalım..
Günümüzdeki dellenme halimizi; işte bu yüzden ta o vakitlere dayandırdım bende..
Bu değerlendirmeme, katılırsınız, katılmazsınız..  Tabi ki, siz bilirsiniz..
Zeus’a verilen, bahsettiğim o sıfatın açılımı üzerine. Sanatsal bir yaklaşım da var…
Üstelik, bu yaklaşımda bulunanlardan biri, bizim Aristo.. Assos’ ta yaşam sürmüş, ünlü düşünür Aristo..
Nasıl mı? Aynen şöyle…. “Aristoteles ve Platon döneminde,  sanat felsefesinin bir terimi kabul edilir. Katarsis..
Katarsis kavramı, ilk defa Aristoteles’in Poetika adlı eserinde geçmiş..
Freud psikanaliz kuramında ise, bireyin saldırganlık yapısını açıklamaya yönelik yaptığı çalışmada ele almış bu kavramı..
Vay arkadaş.. Dellenmek üzerine bir şeyler karalayayım dedim, İşin ucu yine Çanakkale’ ye kadar geldi..
Şimdi avaz avaz bağırasım var kardeşim;
“Anlatılmaz, Sen Yaşanırsın ÇANAKKALEM!?!… “