Emekliler başta, kiracıların dikkatini çeken ifadeler geldi Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan'dan..

 Bence önmeli söylemlerinden biri, Cumhurbaşkanı Erdoğan' ın(Konutta ve kirada fahiş fiyat Şiklende aıçtığı başlık altında dedikleri idi.
Tam olarak, şöyle diyordu sayın Cumhurbaşkanı; "Fahiş kira artışını ve konut fiyatlarını durdurmak için gerekirse ceza uygulamasına da gideceğiz."
Ara başlıklar ile sıralıyacak olur isek şayet denilenleri, daha bir iyi anlaşılacak Cumhurbaşkanı' nın net vurguları.
İlk başlık; "Vatandaşlarımızı açgözlü bir avuç azınlığın kar hırsına kurban edemeyiz." şeklinde idi.
İkincisi ise; "Vatandaşımızın alım gücünü düşürmemek, enflasyona ezdirmemek için yaptığımız zamlara göz diken ev sahipleri bunun bedelini ödemek zorunda kalacak." şeklinde olanı idi.
Yüzbinlerce kişi beklemişti.. Ben gibi emekliler, maaş zammını..
Zayın Cumhurbaşkanı; (Maaş zamları) ile ilgili olarak,
"Memura, işçiye ve emekliye bütçe şartlarını zorlayarak yapabileceğimiz en iyi zammı yaptık." diyordu önce..
Andından da, pek memnuniyet yaratmayan zammın, yeniden güncellenebileceği sinyali geliyordu.
Erdoğan; "Emekliler için yıl sonu itibarıyla yeniden bir değerlendirme yapmamız söz konusu." ifadesi ile bir anda emeklilerin ilgilendiği o haberi veriyordu.
Zam üstüne zam geldi petrole. Bu konuda, ileriki süreç içinde rahatlama sağlar mı bilemem lakin, sayın Cumhurbaşkanı'nın dedikleri, bence geleceği ilişkin güzel bir umut ışığı..
Cumhurbaşaknı; " Gabar petrolünü 2024 sonunda devreye alabiliriz
Gabar petrolü sistemimize entegre edildiğinde vatandaşımıza bir yansıması mutlaka olacak." der iken,  bendenizin kendimce yorumumu destekliyordu sanki..
Özetle; bir umut ışığından bahsediyordu bence...
BİR BİZ DEĞİLİZ, CİĞERLERİ YANAN..
Ülkemin içi ayrı bir kavruldu, ormanlarımıza düşen ateş ile..
Geçen hafta sonu başladı bizde yangınlar.
Önce Gökçeada’dan yükseldi bir kara duman..
Sonra ateş sardı güzelim ormanı..
Havadan ve karadan müdahaleler ile güçlükle de olsa kontrol altına alınıp söndürüldü Gökçeada’ nın içine ateş düşen ormanı. Makilik alanları..
Bitti der iken, bir yangın haberi daha geldi. Çanakkale merkeze bağlı Kızılkeçili köyü yakınlarında başlamıştı günler sürecek yangın..
Alevlerin tehdit ettiği köylerde, tarifi imkansız panik yaşandı. Canlarının güvenliği için evlerini boşaltmaları istendi köylüden.
Yazdık çizdik uzun uzun.. ‘6 KÖY İÇİN TAHLİYE ÇAĞRISI’ geldiğinden falan bahsettik özetle..
Merkeze bağlı, Kızılkeçili, Yukarıokçular, Musaköy, Özbek ve Kemel köyleri civarında devam eden yangının, Rüzgarın etkisi ile yayılması, Çanakkale’ yi alarma geçirdi geçtiğimiz hafta..
Alevler adeta iki ayrı bölgeye doğru yön değiştirdi, rüzgarın farklı yönlerden şiddetli şekilde esmesi sonucunda.
Çaresiz kalındı o anlarda, çünkü şiddetli rüzgar yönlendiriyordu alevleri, bir sağa bir sola.. Hem de ı jet hızıyla.. Bu nedenledir ki; Kemel, Kayadere, Işıklar, Dörtyol, Kurşunlu ve Mareşal Fevzi Çakmak köyleri ile Damyeri mevkiinde yaşayan vatandaşların, can güvenliği için evlerini boşaltmaları istenmişti o dakikalarda.
TÜRKİYE’DEN RAKAMLAR..
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, rakamlar verdi. Bir biz değildik ciğerleri yanıp tutuşan, ormanları kül olan.
Sayın Bakan, son 10 gün içinde, 40 ilde orman yangınları çıktığını dile getiriyor, toplamda 203 orman yangınına müdahale edildiğinden söz ediyordu.
Kaç parçaya bölündü ekipler.. Bizde de öylesi bir durum yaşandı. Önce Gökçeada sonra merkez.. İrili ufaklı, çıkan diğer yangınlar..
Ormanlar ile birlikte, yaban hayat yandı, o’nun verdiği üzüntü tarifsiz elbet…
Bir kıvılcım yetti, ciğerlerimizi kavurmaya..Bi kıvılcım oldu neden; yaban hayatın telef oluşuna..
Onca uyarı, onca çağrıya karşın, halen umursamıyoruz, yakılan ateşi söndürmüyor, yada sönmemiş bir cigarayı, atıveriyoruz barut gibi olmuş kuru otların arasına..
Biraz daha sevelim ormanları.. Yaşamak için gerek, Oksijenimizin kaynağını gözümüz gibi korumalıyız NOKTA…