Akşener, İYİ Parti üçüncü olağan kongresinde tam bir hesap verme konuşması yaptı.

Lafı sözü eğip bükmeden, yanlışa yanlış, doğruya doğru diyerek kitabın ortasından konuştu.
İYİ Parti bu saatten sonra bambaşka bir çehreyle milletin karşına çıkacaktır.
Kongre sonrasında İYİ Parti’yi terk edenler olabilir.
Esasında bu ayrılıklar İYİ partiye kan da kaybettirmez. Çünkü meral Akşener’in eleştirdiği bu kişilerin gönülden İYİ Partili olduklarını düşünüyorum..
Durum şudur;
İYİ parti bu kongreden güçlenerek çıkmıştır.
İYİ Parti artık kurumsallığını tamamlamıştır.
İYİ Parti iktidar yürüyüşüne hazırdır.
İYİ Parti kongresi memleketimize ve milletimize hayırlı olsun.
 
Arda Güler
Türk futbolunun son yıllarda yetiştirdiği en estetik topçularından biri, Arda Güler olsa gerek.
Arda Güler’de;  Sergen Yalçın ve  Alex de Souza tekniği ve sakinliğini, Rıdvan Dilmen kıvraklığını görüyorum.
Olgunluğu, şımarıklıktan uzak mütevaziliği, top ayağına geldiğinde tribünleri ayağa kaldıran stili ile önce Fenerbahçelileri, sonra tüm Türkiye’yi mest etmiştir ve sıra dünya gelmiştir.
Dünyanın futbolcu yetenek avcıları genç Türk futbolcusunu çoktan keşfetmiştir.
Olasılıkla Avrupa’nın önemli futbol kulüplerine gidecek olan Arda Güler, çok sevdiği Fenerbahçe’sine de para kazandırarak  gitmek istemektedir.
Arda Güler’e yolun açık olsun diyorum.
Arda Güler’imizi Avrupa’ya uğurlarken, aceleci davranarak cahillik edip Fener’den kopan Ömer Faruk Beyaz’a el verilmeli, genç yeteneğimiz tekrar Fenerbahçe’ye ve Türk futboluna kazandırılmalıdır.
Ali koç bu işinde üstesinden gelmelidir.
Çünkü yetenekli futbolcular harcanmamalıdır.
Hele de genç futbolcularımıza azami hoşgörülü olmalıyız.
 
Lejyonerler
Ukrayna-Rusya savaşı geçen cuma akşamı itibariyle Rusya için daha tehlikeli duruma dönüştü.
Wagner grubu isyanı sonrası Rusya, olasılıkla Ukrayna’dan ele geçirdiği toprakları muhafaza edemeyecek, Ukrayna; ABD ve Avrupa desteğiyle Rusya’ya karşı savaşı lehine çevirecektir.
Ancak Avrupa, ABD dikkatli olmalı, Ukrayna şımarık hareket etmemelidir.
Çünkü Ukrayna’nın karşısında Rusya vardır.
Rusya çok sıkıştığında hiç kullanmadığı ölümcül silahları devreye alabilir.
Gerekirse nükleer silahları kullanabilir.
Türkiye, Ukrayna-Rusya harbinden gerekli dersleri çıkarmış olarak besleyip büyüttüğü SADAT yapılanmasını da kontrol altında tutmalıdır.
Çünkü FETÖ örneğinde, Rus özel paralı ordusu Wagner Grubu örneğinde olduğu üzere beslenen kargalar günü gelince sahibinin gözünü oymaktadır.
 
Türkiye’de en büyük tehlike irticadır.
Türkiye’de artık PKK ve bölücü Kürtçülük hareketlerinden daha tehlikeli olarak iyice zıvanadan çıkan, Atatürk ve Türk Milleti karşıtı veya düşmanı cemaat ve tarikatlar hayat sürmektedir.
Siyaseten kollandıklarını öngördüğüm bu yapılar, devletin  ve  yargımızın kontrolünden sıyrıldıkça, büyük cüret ve cesaretle Taliba’a veya IŞİD’e özenecekleri, Afganistan, Irak, Suriye ve Pakistan’dan gelen kaçak göçmen kisvesindeki asker kılıklı militanlarla da kendini güçlendirerek, laik düzenimize, Atatürk Türkiye’sine başkaldırabileceklerini değerlendiriyorum.
Son yıllarda Türkiye’de laik düzen çok ciddi şekilde erozyona uğratılmaktadır.
Türkiye gittikçe moderniteden uzaklaşmaktadır.
Aşrı göç ve ekonomik krizin mengenesi arasına sıkıştırılan halk, umutsuzluğa ve tükenmişliğe doğru sürüklenmektedir.
Gençlerimiz batı ülkelerine yerleşmek için her türlü riski göze alarak vatanımızı terk etmektedir.
Gidişatımız etnografik açıdan en berbat haldedir.
Devletimizin kurumları Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkmalıdır.
AKP ve Bahçeli’nin ülkenin sürüklendiği durumu ya iyi analiz edememekte veya işin farkında değiller diyeceğim.
Olasılıkla bu iki önermemde geçersiz önermelerdir.
Çünkü AKP’nin ve Bahçeli’nin ülkenin sürüklendiği durumu görmemesi imkansızdır.
Çare Atatürk’ün ilkelerine dört elle sarılmaktır.