Evlilik halkında hem teorik, hem de pratik tecrübemin olduğunu söyleyebilirim.

Bu tecrübeye istinaden aşağıdaki tezi ileri sürebilirim.
“Türkiye’de her alanda insan yetiştiriyoruz ama iyi aile olmak üzerine gençlerimizi eğitmiyor ve yetiştirmiyoruz.”
Üniversitelerin son sınıf öğrencilerine bir dönem de olsa; aile olmak, evlilik, çocuk yetiştirme ve ev ekonomisi üzerine eğitim verilmeli.
Çarşıda pazarda her yaşatan insanla evlilik ve aile üzerine sohbetler ediyorum.
Konuştuğum kişilerle yaptığım kısa bir sohbet ve birkaç sorudan sonra aileleri ve aile fertleri yani eşlerin kişilikleri hakkında bilgi ediniyor ve sonrasında da birkaç cümle ile şikayetçi olduğu eşi ile kendisi hakkında kişilik analizleri yapıyorum.
Yaptığım açıklamalar karşında çok şaşırıyorlar.
Hatta “Abi falcı mısın? ” diyene bile rastlıyorum.
Aslında aralarında bir sorunun olmadığını bir çay içimlik sürede anlatıveriyorum.
Bunu yaparken de kendi yaşamımdan ve diğer insanların yaşadıklarından örnekler veriyorum.
Aile danışmanı olarak gözlemlerim var.
Genelde insanlar eşleri ile tam olarak iletişim kurmadıklarını ve düşüncelerinin eşleri ile bir türlü uyuşmadığını ileri sürüyor. Ama aynı zamanda eşini sevdiğini ve saygı duyduğunu söylüyor.
Bir sorun gibi görünen bu anlayış ve farkındalık esasında sorun bile değildir.
Onların ilişkilerine ve birbirlerine bakışlarına farkındalık ekliyorum.
Bakmadıkları ve düşünmedikleri bir açıdan birbirlerini fark etmelerini sağlıyorum.
Değerli okuyucularım aile danışmanları eşler arasında var olduğu kabul edilen sorunlara bir doktor gibi ilaç yazarak tedavi edemez.
Aile danışmanları, eşlerinin sorunlarını kendi aralarında çözmede yol gösterici rolünü üslenirler ve   küçük dokunuşlarla çözüm odaklı bakış açısı ile eşler arasında var olduğu kabul edilen sorunu büyük olasılıkla ortadan kaldıracak veya en aza indirecektir.
Evlenmeyi düşünen bütün gençlere, evli çiftlere ve emekliliğe doğru giden yolda karı koca olarak  yalnız kalınacak yıllara hazırlanan insanlara mutlaka bir aile danışmanına gidip bilgi almalarını öneriyorum.
Fırsat bu fırsat deyip hemen şunu da ekleyim;
Şayet üç beş aile veya gençler beni davet eder çay da ısmarlarsa, onlara kısaca sağlıklı aile ve aile iletişim konusunda faydalı bilgiler vereceğimden de emin olabilirler.
Böyle bir sohbet için veya böyle bir danışmanlık için eğitimim olup olmadığını aklından geçirenler de olabilir.
Uzman sosyoloğum ve şu anda yurt dışında uzaktan eğitim olarak sosyoloji doktorama devam ediyorum.
Emeklilik sonrası yaşama hazırlık uzmanlık alanım.
Aile danışmanıyım.
Yaşam Koçluğu eğitimine paralel olarak Çözüm Odaklı Terapistliğim ve Bilişsel davranışçı terapistliği eğitimleri aldım. Sertifikalandırılmasını bekliyorum.
Bunları yazıyorum ama sakın kimse aklına bu uzmanlıklar üzerinden para kazandığımı getirmesin.
Tamamen toplumsal fayda anlayışı olarak kişisel gelişimimi sağladım.
İnsanlardan ücret olarak talep ettiğim şey emin olun ki sadece mutlu olmuş bir yüz görmek, içten ve candan bir teşekkür ve tebessümdür.
Ha bir de bana ikram ettikleri çaydır, kahvedir.
Türkiye’de işler iyi gitmiyor.
Hayat pahalılığı canımızdan bezdirse de,
İşsizlik başını alıp gitse de,
Sakın umutsuzluğa kapılmayın.
Dostlarınıza, arkadaşlarınıza ve elbette ki ailenize sıkı sıkıya sarılın. derim
Hoş görülü ve sevecenlik sizi zinde tutacaktır.
Çünkü biri birini seven sayan ailelerin üstesinden gelinmeyeceği hiçbir sorun yoktur.