Paranın pul olduğu günler yaşıyoruz.

Çarşı Pazar alev alev yansa da, AKP iktidarı, yani Erdoğan hükumetinin yönettiği devlette, TÜİK vasıtasıyla enflasyon artışını neredeyse sıfırladı.
Türkiye İstatistik Kurumu  Mayıs 2023 enflasyonu aylık 0,04 olarak açıkladı. Bu açıklamaya göre yıllık enflasyon da ise %39,59 belirlenmiş oldu.
ENAG a göre mayıs ayı enflasyon % 7.35 artarken, yıllık artış % 109.01 oldu.
İstanbul Ticaret Odası'nın (İTO) mayıs ayı İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi bir önceki aya göre % 1.66, Toptan Eşya Fiyatları İndeksi ise % 5.60 yıllık bazda da %56,5.
AKP özellikle, TÜİK vasıtasıyla bile isteye düşük çıkarttırıyor. Bunundan en büyük zararı görense halk yığınları.
Buradan amaç, ücretli ve emeklilerin maaşlarına düşük zam açıklamak.
Yani açıkçası, aylardır yıllardır yazıyoruz da ne değişiyor bilmiyorum ama devletin TÜİK’i  vasıtasıyla vatandaş sanki bile isteye yoksulluk uçurumuna sürükleniyor.
Ücretliler ve emekliler her ay, her yıl gittikçe fakirleşiyor.
Düşünün ki akademik dünyadan ENAG ülkede enflasyonu yıllık %109 ,01 buluyor. İTO  % 56,5 hesaplarken devletin TÜİK’i  Yıllık enflasyonu %39,59 hesaplıyor.
İşte bu durumda gel de TÜİK’e inan.
Devleti yönetenler ülkenin gelir dağılımındaki refah pahlarını adil olarak dağıttıklarını düşünmüyorum.
Ülkemiz bir zamanların Ukrayna’sına ve Rusya’sına dönüşmüş durumda.
Ekonomik yetersizliğin en tehlikeli yan etkisi, aile birliğini parçalaması ve ahlaki çöküntüdür.
İşte ülkemiz bu ahval ve şartlarda iken, halk olarak bizler ekonomi canavarı enflasyonla boğuşurken ülkedeki anti laik cemaat ve tarikat yapılanmalarının ve göçmen meselesinin yarattığı toplumsal ve ekonomik sorunların  ülkemizin ve elbette ki biz Türklerin üzerine hızla kabus gibi çöktüğünü görüyorum.
Ne diyelim Allah muhalefete ve devlet adamlarımıza akıl fikir versin.
Muhalefet demişken Kılıçdaroğlu yine bir çuval inciri berbat etmişe benziyor.
Sözüm ona toplumun isteklerine paralel bir yapı oluşturmuş.
Ama birçok CHP’li gibi Bolu Belediye başkanı Kılıçdaroğlu’na demediğini koymuyor.
İYİ Parti de ise durum şimdilik daha sakin.
İYİ Parti alttan alta olağan üstü kongreye hazırlanıyor.
Ama şundan da eminim ki İYİ Parti içinde de taşlar yerinden oynayacaktır. Hem genel merkezde ve hem de il ve ilçelerde.
Olasılıkla 15 Mayıs ve 28 Mayıs seçim süreçlerine bakarak bazı il ve ilçelerde yeni bir yapılanmaya ve revizyona gidilebilir.
Burada esas mevzu gerek CHP ve gerekse İYİ Parti bağlamında ana mesele partiyi, il ve ilçeleri zapturapt altına almak değil, liyakatli ve ehil insanlarla siyaseti sürdürerek memleketin kaderinde söz sahibi olmaktır.
Muhalefet partileri siyasetçilik oyun parkı olmamalıdır.
Muhalefet partileri küçük kalibreli insanların oyuncağı haline gelmemelidir. Aksi taktirde AKP iktidarının destekçisi pozisyonundan kurtulma şansı olmamaktadır.
Yokluğun, yoksulluğun, depremin ve ifşaatların gırla gittiği bir ülkede Muhalefet Partileri hala iktidarı deviremiyorsa muhalefet partilerinin liderleri ve yönetici takkelerini önlerine koyup düşünmesi gerekir.
Biz nerede nasıl hata yaptık?
Bizim hata yapmamıza sebep olan düşünsel hata neredeydi?
Başarmamız için daha ne yapmalıyız?
Aksi taktirde böyle gelip gitmez. Elde siyaset yapacakları ne devlet kalır ne de vatan kalır.
Aynı Rusya, Asya ve Afrika ülke halkları gibi yaşar gideriz.