Yaz geldiğinde, kavurucu sıcak karşısında hep dediğimiz söz var bir de;


Oysa ki, kış aylarında dellendirir adamı, kuvvetli halde esen Lodos yahut Poyraz.
Yaz aylarında hep dediğimiz o söz; "ES DELİ RÜZGAR ES!?!.."
Çanakkale ayrı bir güzellik benim için. Sokakları boğaza doğru açılan ya da bakan bazı noktalarda, boğazı görmesek de biliriz ki oradadır mis gibi koku saçan iyot kaynağı..
Hari bir deyişv ar ya;  "Gelmesek de görmesek de, o köy bizim köyümüz.." şeklinde.. İşte tam da böyle bizim şehrimiz ve eşsiz güzellikleri..
"Lay lay lom" diye tabir edilen, basen bayramların neden olduğu uzunca  izin günlerindea, hiç canı sıkılmaz insanın.
Hiç bir şey olmasa yapacağı, gider sahil kenarına, oturur bir banka, bakar boş boş boğazına..
Bazen bir yük, bazen bir tanker.. Bazen dökmeci, bezen konteyner gemisi..
Şansınız daha da yüksek ise şayet o gün, içinde olup yolculuk etmeyi hayal ettiren bir  yolcu gemisi süzülür geçer gözlerinizin önünden..
İçinizdeki sessizilği bozdurur çığlık atan martılar.. Bir anda, onlar gibi çığlık atasınız gelir denizin kenarında.. Delicesine ayrı bir örgürce akar baktığınız  boğazın masmavi suları.
Dilekler tutturur insana, içinden tuttacak bir dilek geçmese de o an..
Ayrı bir renktir, ayrı bir koku aynı zamanda.. İçinize çekmeye doyamadığnız olur yosunlar..,
Bir balıkçı; oltasının ucunda, yem çoktan gtimiş olsa bile, umutla bekler tutacağını..
Tutmak bahane, tutulmaktır aslında odaklandığın.. Güzellikler içinde bir şehirdir Çanakakale.. NOKTA...
 İşe geç kalmışlığın bahanesi olur bazen, "Moralim bozuktu, kordondan yürüdüm" denilerek, bahsi geçen..
Kimin, ne vakit derdi var sa, derdini denizle paylaşıtğı yerdir Çanakkale.. Dahası, derdini denize döktüğü...
Yarımada, bir kuş uçumu hemen şuracıkda.. Toprağı şüheda kokar..
Bir paylaşım için kaleme alınan ifadeler, ne de güzel özetlemiştir Gelibolu' yu, Tarihi Alanı..   
"Gecenin bitmeye yüz tuttuğu andan beridir, Duyulan gökte kanat, yerde ayak sesleridir." der iken içten gelen o ses,  Vatan uğruna, toprağa düşmüş 253 bin Çankakale Aslanından söz etmektedir...
Kefensiz yatanların, Vatan toprağına ayrı bir kutsallık kazandırdığı yerdir özetle Çanakkale.. 
Paylaşımlarda edilir dedim de, şu denileni de atladım san ki..
Şöyle diyor içten haykıran ses; "Bir geliş var!.. Ne mübârek, ne garîb âlem bu!..
Hava boydan boya binlerce hayâletle dolu... Her ufuktan bu geliş eski seferlerdendir;
O seferlerle açılmış nice yerlerdendir."
Bir şairin sesi, içten yükselmiş, yazıya dökülmüş.. Daha ne denilebilir ki ayrca"!?!...
"Bu sükûnette karıştıkça karanlıkla ışık, Yürüyor, durmadan, insan ve hayâlet karışık"
Çanakkale eşsizsin.. Çanakkale; sen ne de tarifsiz bir güzelliksin!..
Her günü ayrı bir güzel, her gününde yaşananları ayrı bir anlamlı Şehir..
Delicesine, özgürce akan boğazının suları alır götürür derdi tasayı an gelir içimizden.
Dilek tutarız biz seyrinde iken.. Çivit Mavisidir bazen, bazen de cam yeşili suların, içinden çıkan her balığında eşsiz bir lezzet. Hele ki yakılmış ateş üzerinde, bir teneke plaka üzerine sıralanmış, pişmeyi bekleyen Kara midyelerin..
SANMAYIN Kİ UNUTTUM.. BU GÜN ANALARIMIZIN GÜNÜ..
Kıyılarında soluk almaya doyamadığımız şehir.. Bu şehrin gözü kara anaları…
Kimi çoktan göçüp gitmiş fani dünyadan ve biz her birine içtenlikle Rahmet dileyeniz..
Çanakkale’ nin güzü kara anaları, gününüz kutlu olsun.. Sizler hep sağ olun, sağlıkla kalın..