Geçen cuma günü bir iki sağlık operasyon geçirdim. O günden düne kadar yayınlanan yazılarım arşivimde bulunan asla gündemini kaybetmeyecek türden yazılarımdandı.

Seçim günü yaklaştıkça seçimlerin sonucunu etkilemeye yönelik siyasi komplolar, iftiralar, kurşunlamalar vs. peşpeşe gündeme gelmeye başladı.
Türkiye yirmi yıldan fazla süredir, tartışmasız şekilde güçlü bir siyasal aktör olan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yönetilmektedir.
Recep Tayyip Erdoğan devletin ve kamu düzeninin tek hâkimi ve mutlak otoritesidir.
Onun bilgisi haricinde ülkede bir yaprağın bile kıpırdaması olası değildir.
Bu nedenle Türkiye’de yaşanan olumlu ve olumsuz her olayın, devletin başarı veya başarısızlığının arkasındaki ana neden Recep Tayyip Erdoğan’dır.
İşte bu ahval ve şartlar altında Türkiye hayati öneme haiz bir seçime giriyor.
Gerek yurtiçi ve gerekse yurtdışından Erdoğan destekçilerinin seçime direkt veya endirekt müdahalelerin olacağını beklemek hatalı bir düşünce tarzı olmayacaktır.
Yurtiçinde ve yurtdışından Erdoğan’ı kimler destekleye bilir sorusunun cevabı olasılıkla dilimizin ucundadır.
AKP iktidarı sayesinde devlet olanaklarından sürekli veya süresiz nemalanan iş dünyasından kimi  insanlar.
AKP iktidarı sayesinde makam ve memuriyet elde edenler.
AKP iktidarı sayesinde güçlü hale gelen basın dünyasının patronaj ve kalemşorları.
AKP sayesinde devlet içinde ve dışında örgütlenen veya çöreklenen kimi cemaat ve tarikat erbaplarıdır.
Recep Tayyip Erdoğan’ın izlediği iç ve dış politikalarına bakarak kendi stratejik geliştiren dış aktörler.
Türkiye’ye üzerine gelecek planlaması olan uluslararası güç odakları ile Türk halkının tercihleri arasında bir rekabet olmasa da uluslararası güçlerin Türk halkının seçme iradesine müdahil olma gayretlerinin olacağını göz ardı edemeyiz.
Tüm gücümüzle hangi partiye mensup olmaların bakılmaksızın ahlaklı ve dürüst siyasetçilerin siyasette yol almalarını desteklemeliyiz.
Muhalefet partileri özgün projeleri ile halka oluşmanın yollarını bulmak zorundadır.
Bu günlerde iftira, ifşa ve komplolara karşı doğruyu eğriden ayırmak yargıya ve halkın iradesine bağlıdır.