Gelibolu denilince ilk akla gelendi, ‘Sardalya’  Vakti geldiğinde, mangalı söndürecek düzeyde  yağlanandır..

Gelibolu denilince ilk akla gelendi, ‘Sardalya’  Vakti geldiğinde, mangalı söndürecek düzeyde  yağlanandır..
Bilenler bilir, Hele ki, biz Çanakkaleliler..
Lafın kısası, pek ünlüdür Gelibolu’nun Sardalya’ sı..
Bir süredir, Gelibolu ile ayrı bir ün kazanan, canlı türü daha oldu. O bir Tilki...
Yarımada’nın ziyaretçileri, biz Çanakkalelilerden daha çok biliyorlar bu Tilkiyi..
Üstelik, bir değil, bir kaç tane imiş onlar.
Çanakkaleli, yarımadayı sık ziyaret etmez. Ancak, Türkiye akın akın..
Her gelen, ünü sınırları çoktan aşmış Tilki’ den, Tilkilerden haberdar.
Gelenin gözü, haliyle onları arıyor.
Görüldükleri anda da, insan el uzatıyor, başlıyor Tilki ile insan yakınlaşması.
Biliyor ki Tilki, insan ona yiyecek bir şeyler verecek..
Bekliyor öylece, bir yudum ekmek, simit vesaire.. Kraker da olabilir.  Fark etmez, afiyetle tüketiyor kendine ikram edileni Tilki..
Gelibolu Tilkisi diye anılır olmaya çoktan hak etti.. Yaban hayatı, bir deyişle evcilleştirdik, bravo bize..
Bu konuda, geçen bir paylaşıma rastladım.. Anlatım, pek güzeldi.. Mesaj da hayli net…
Gelibolu Tilki’sinden bahisle, şöyle deniliyordu;
“Gelibolu Yarımadası' nın sembollerinden Tilkimiz.
Ancak sağlıklı beslenmediği bâkî.
Tilkiler; tavuk, tavşan, fare, kuş, böcek, çekirge vb. ile beslenmesi gerekiyor iken; onu da kendimize benzettik.
Hamur ile beslemeye başladık.
Bol bol ekmek, simit, kraker yemeye başladı.
Önce martıları, sonra tilkiyi alıştırdık.
Şu ekmeği bir bırakabilsek. (Tilki’ den bahisle; ‘İşi zor...’ )
Bu paylaşımda, birden fazla mesaj vardı bence..
Martılar balık yemiyorlar artık.. belki de, denizler bittiğinden.. Bizim gibi, ekmek tüketir oldular.. Simit hatta..
Güvercinler de öyle.. Bayat ekmek ufalanmış kimimiz bir çay tabağı içinde ekmek kırıntısı, kimimiz de buğday , bulgur atıyor.. Güvencinler adeta bayram yapıyor.
Kordon boyunda, bu görüntülere rastlamak hemen her gün mümkün..
Martılar, Güvercinler ile birlikte, minik Serçeler ve benzerleri de nasibini alıyor elbet..
Hele ki Kargalar.. Karga deyip geçmemek greke.. Etkmeğini öylye bir bölüşüyorlar ki, hayret etmemek elde değil.
Kediler için, sokak başlarına, kaldırım kenarlarına, kuytu bir köşeye bırakılan kuru mamalara alıştı Kargalar..
Bir kuru mama tanesi gördü mü, başlıyor bağırmaya, diğer Kargalara resmen haber veriyorlar..
Bir güzel paylaşımcı canlılar şu Kargalar..
Yaban hayatı, öylesine benzettik ki kendimize, beslenme konusunda..
Diyorum ki; bizlerde paylaşım noktasında, yaban hayattan bir şeyler öğrensek, daha bir güzel olmaz mı mesela!?!..
İyi Pazarlar herkese.. Sağlıkla kalın..