Yazdıklarına her zaman pür dikkat kesildiğim isim yine döktürmüş. 'Adamın dibi, Ali Kayadibi' diye bahsettiğim, mesleki büyüğüm, ara ara da rol modelim.. Kalemine sağlık..

Hürriyet’ li yıllarım, Ege Masasında az çilemizi çekmedin. Hey gidi hey.. Özlemle arıyorum o günleri.
Ettiği laf, hiç boşa değil, anlayana tam ders niteliğindeki sözleri, kırmadan, dökmeden, öğreterek gelirde hep dedikleri..
Adamın dibi, yine döktürmüş der iken, bu özelliğinden ötürü ettim ben bu sözlerimi.
Şimdi, bahsediyorum denilenlerden.. Az sabır lütfen..
Ali ağabey; “MANİPÜLASYON SANATINDA USTALAŞMANIN ŞAŞMAZ İPUCU”  diye atıyordu geçende, güne özel başlığını.
Ve başlıyordu anlayana, ders niteliğinde bir anlatıma.
Diyordu ki; “Gerçeğe dayalı olsun ya da olmasın inanç neredeyse evrenin tamamıdır.
Başka birinin inancını suistimal etmek, istediğinizi elde etmek için sahip olmanız gereken en güçlü silahtır.”
Kestirip atmıyor, dediğini iki satırda özetliyordu usta..
Şöylesi bir cümle geliyordu sonra; “Ne kadar rasyonel, mâkul, mantıklı olduğunu iddia etseler de insanlar gerçeğe dayalı kararları nadiren verirler.
Hatta hemen hemen hiç veremezler.” vurgusu yapıyordu. Düşününce, kendimizden bir şeyler buluyoruz bence bu cümlede..
“İnsanlar, gerçeğe rağmen inançlarına göre karar alırlar.” diye de ekliyordu Ali ağabey..
NOKTA dedirten bir ifadesi daha geliyordu şimdi sanki..
Cümlenin içeriğindeki hayli açık mesaja baksanıza bir hele..
“Etkili olmak için sıradan manevralarda inancı ve nasıl işlediğini kavramanız çok önemlidir.
İnancı denetim altına alma, başkalarını manipüle etmede en güçlü silahtır.” diyordu çünkü adamın dibi.
Samimi bir kişiliktir, nettir. Uzatmadan eder sözünü.. Örnekleri çoktur da, uzun uzun anlatsın isteyene böyledir genelde.
Usta diyerek bahsettiğim adamın dibinden, bir de şöylesi bir kelime kaleme alınıyordu.
Diyordu ki; “Kendi inancınızı değil, bilakis onların inancını denetim altına almalısınız.
Seçmek zihinsel bir pratiktir. Kaderden tercihe geçmektir seçmek. Seçim sizin.”
Hani şu sezme meselesini, seçimlerle ilişkilendirmeyin hemen..
Gündemimiz bilindik o seçim değil.. Kişi,  hayatı boyunca hep bir seçim yapar, değil mi?..
Yenecek ekmek, içilecek su miktarı da bir seçimdir gün içinde..
Az lokma, çok yemek gibi bazen hayat..
Arkadaşlık edecek birini seçme de, türlü seçim ister.. Sınamak, test etmek vesaire vesaire..
Bence; sadece Nefes almak bir seçim değil.. Nefes yok ise, hayat ta yok..
Yaşamın güzellikleri içinde ne varsa, ya iyi , ya da kötü seçimin sonucu olarak da karşımıza çıkar bazen.
En kaliteli giysi isteriz, çok harcarız, kötü seçim yapmış olabiliriz. Cüzdan da metelik kalmaz bu durumda.
Öyle ya, ayağını yorganına göre uzat sözünü, boş yere etmemiştir atalarımız.
Yaşamak da bir tür seçim istiyor. İyi ya da kötü yaşamak; bir seçim ile bağlantılı sonuçta…
Yazı tura atanlarımız da olmuyor değil bazen. Bu da bir seçim metodu.. Mantıklı bulalım, bulmayalım..
Öyle, yazı mı tura mı der iken, katrilyonda birdir bence, bir yüzü yazı, diğer yüzü tuğralı paranın, dik gelmesi..
Haa bu arada., böyle bir olasılık başınıza gelmiş ise; bu da bir seçimin sonucudur sonuçta?!..