'Nasıl da bildi?' denilerek yapılan yorumlara kulak verdim dün sabah..

Tepkim tam benlik türden geldi yine; "Gerçekten bildi mi?!.."
Soruya, soru ile yanıt vermek, zaman zaman mesleğin cilcelerindendir çünkü..
Soran taraf olduğumuz anlarda, pek alıştık bu tür yanıtlara.. Doğal olyarak, biz de kaptık meseleyi..
"Hoca demiş efendim denilen de olmuş.. Tarih vermiş üstelik, dediği tarihte yaşanmış."
Sanki gündem maddesine dönüştü bu konu . Benzeri ifadeler dillendirilerek açılıyor sohbet, bitmek de bilmiyor..
Beklenilenin, bilinen olması tuhaf değil  mi? O dedi diye yaşanmadı afet..
Fırtına takviminde geçiyor zaten olması muhtemeller..
Deneme yanılma değil; kaliteli gözlemler smonucu oluşturulan bir takvimdir, bir deyişle de adı Koca karı takvimidir.
"DEDİĞİ GÜNDE OLDU" demekle savunulamaza türden bir konu bahsettiğim.
 Cübbeli hoca; BİLİİNEN VE BEKLENEN' i hatırlattı bence..
Diyebilirdi aslında bir de şöyle; "Fırtına takviminde geçiyor olacaklar"
Bir süredir, gördüğü rüyadan bahisle felaket tahmininde bulunudğunu bilidğimiz zat-ı muhterem dedi diye gerçekleşmedi, canlar da alan o  sel...
Hatırlayacak mısınız bilemiyorum lakin, bir süre Fırtına takviminden bahisle, çok kez yazdım beklenen fırtınaların neden olacağı olumsuzluklara karşın tedbir alınması gerektiğini ve yapılacak eleştirilerimin odağın da da yerel yönetimin olacağını çok kez yazdım.
Ne zaman mı yazdım? Akşam yemeğinde ne yediğimi hatırlamıyorum ki şu an, o kadar çok yazdım ki, tarihini hakikaten anımsamıyorum.
Cübbeli dedi, bildi denemeyecek bir konu bahsettiğim. Fırtına takviminde, üstelik tarih tarih sıralananlar var kardeşim.
Fırtınaların da bir takvimi var NOKTA..
Sözünü etteğim takvim, eskilerin deyimiyle göre “Kocakarı takvimi”
Ve şu bir greçektir; Mevsimsel fırtınalar, tamamen gözlemlere dayalı oluşturulan bu  takvimde sıralanmışlardır.
Şundan da söz etmek gerek. Bir tür Seyir Hidrografi 'sbi bu.. Oşinografi Dairesi ajandasında yer alan takvimi çoğu kez esas aldık. Bu takvim bir-iki günlük sapmalarla genellikle tutar..
Tartışmasız şu da bilinmektedir.  Denizciler için de bu takvim ayrı bir önem taşımaktadır.
Şöyle çok vakit öncesine gidelim. Hititler’in koruyucusu, savaş ve fırtına tanrısı Teşup en önemli tanrılardan biriydi.
İnanışa göre, bu tanrı, bir ayağı daima önde ve elinde bazen yıldırım, bazen metal silah tutar şekilde idi.
Bir kaynakta rastlamıştım şu ifadeye; "Bugüne kadar üçü Anadolu’da bulunan bu tanrı heykelinden bir tane de Yunanistan’da ortaya çıkarıldı."
Yahu, o heykelciklerden biri de, ehli olmayan biinin elinde olmasın sakın?!...
Maytap geçtim, takılmayın dediğime, kendi kendime yorum yaptım yine..
Mart ayına ait fırtına takviminden söz edeyim mi azıcık.. Bu aya kadar olanları anlatıp, kafa şişirmeyeyim.
Kocakarı Soğukları (Berdül’aczin başlaması)
Bunlar Mart' ın ilk haftasındakiler. 12 ve 17 Mart tarihleri arsında beklenilenler ise; Husüm Fırtınası, Berdül’aczin sonu..
Şimdi de sırada, Koz Kavuran Fırtınası ve Çardak Fırtınası var,ş Mrat bitecek sonra..
Nisan ayı fırtınaları da olacak.. merak buyuranlar, bi zahmet göz atsınlar Fırtına takvimine..
KİLOSU 200'Ü AŞMIŞ İKEN; NASIL OLUYOR 170 LİRA
Meslektaşım; aynı çatı altında yıllarca emek verdiğim, Hürriyet haber Ajansı yıllarında ve DHA' lı günlerde mesai yaptıım Mustafa (OĞUZ) ağabey..
İzmir'den fiyat geçti. Kıymanını kilosu 170 diye.. Nasıl oluyor da, emsaleri 200 üzeri iken bu kıyma 170 lira.
Detaylar ayrıntıda saklı imiş.. Halkın bakkalı projesi var ya, işte orada imiş bu fiyat..
Kalkıp gitsek, ypüzü astarını geçecek.. 170 lire diğrelerinden ucuz da, ya gidiş geliş yol parası.. Yok arkadaş oyk, vazgeçtim.
Ne me lazım, yol da iz de, beklenilen Mart' ın son fırtınasına yakalanırız da?!..