‘Bir garip Bayram, geldi ve geçti Çanakkale…’

Geçen yıl 14 Temmuz tarihinde yayımlanmıştı, o’na dair bir yazım.
 
Bayram ağabeyin anısına, o yazımı yeniden sizlerle paylaşacağım bu gün.
 
Öncesinde yine bir hatırlatma ile başlayayım. Birçoğumuzun, ‘Sigaran var mı?’ sorusuna maruz kaldığımız ismi Bayram ağabeyi kaybettik Çanakkale…
 
Ve kesinlikle o’na olan burcumuzu da ödeyelim önerisine imza atıyorum müsadenizle…
 
Mekanı Cennet olsun. Nurlar içinde yatsın. Bunaltıcı Yaz sıcağına yenilip, geçirdiği kalp krizi sonucu kaybettiğimiz Çanakkale’nin sembol isimlerinden Bayram ağabey, memleketinde Trabzon’ da son yolculuğuna çıkarıldı.
 
Şayet Çanakkale’ de olsaydı tören, biliyorum ki katılımcı sayısını dile getirmekte hayli zorlanacaktık.
 
Bir çok Çanakkaleli gibi, günün herhangi bir saatinde sokakta karşılaştığımız anlarda, şayet yapabiliyorsanız onunla bir sohbet, dediklerinden dolayı ya kafanız allak bullak olur, ya da sohbetin üzerinden birkaç dakika sonra jetonunuz düşerdi.
 
Öylesine vurgulu konuşurdu ki Bayram ağabey, ‘Ulen bu lafı Bayram’ mı etti?’ der, kala kalırdınız.
 
Çanakkale son sembolünü de kaybetti vesselam.
 
Bire bir benzeri olan, Alman matematikçi ile tıpa tıp oluşu, Bayram ağabeyin en bilindiklerine eklendi son zamanlarda.
       
Geçenlerde yazmıştım, tam tarih olarak vereyim 14 Temmuz 2016.
10 Mart’lık banknot üzerindeki fotoğraftaki ünlü Matematikçiyle, Bayram ağabeyin tıpa tıp aynı olduklarını.
 
Kısacası, Çanakkale’ den bir garip ‘Bayram’ geldi ve geçti Çanakkale.
 
Bu gün birer Fatiha’ yı o’nun ruhuna hediye edelim. Mümkün ise, Sabahtan başlatalım bir Fatiha zinciri. Ve hatta aklımıza düştükçe, bir Fatiha’ yı Bayram ağabeyin ruhuna hediye edelim.
 
Çünkü; kendisine sigara ikram eden her bir birey için, hiç düşünmeden Duacı olurdu Bayram ağabey. Şimdi o’na bir helal edecek ‘hak’ bir de Fatiha borcumuz var, unutma Çanakkale…

ÇANAKKALE’ DEN BİR GARİP ‘BAYRAM’ GELDİ VE GEÇTİ…

(Tarih; 14 Temmuz 2016)
Yok artık….!
Gözlerime inanamadım. Derler ya hep: ‘İnsanoğlu çift yaratılmıştır” İşte size en güzel kanıt…
Bir dönemler tedavülde kalan, milyonlarca kez elden ele dolaşmış banknotun üzerindeki fotoğrafı görünce yalan yok. ‘Aha bu bizim Bayram ağabey’ diye kaldım.
Bahsettiğim kişiyi Çanakkale’de yaşayıp da görmeyen yoktur.  Bir çoğumuz için, ‘Gariban’ sözü ile anlatılabilecek bir kişi aslında o.
Yüreği tertemiz ve bir o kadar da Altın gibi saf bir yaşayanımız.
Peki ben kimden bahsediyorum? Öncelikle matematiğin prensi diye başlayayım…
Alman para birimi Mark’ ın 10 ‘luk banknotlarında uzunca süre tedavülde kalan deha bir isim.
‘Carl Friedrich Gauss’ ya da Gauß…
Kendisi, 30 Nisan 1777 ve  23 Şubat 1855 yılları arasında yaşamış bir Matematik dehası.
Tarih onu şu sözlerle de kaleme almış. “Alman kökenli matematikçi ve bilim insanı”
Bu kadar mı? Değil elbet. O’nun için ayrıca, Şöyle de bir anlatım da bulunmakta.
‘Katkıda bulunduğu alanlardan bazıları; sayılar kuramı, analiz, diferansiyel geometri, jeodezi, elektrik, manyetizma, astronomi ve optik’
 "Matematikçilerin prensi" ve "antik çağlardan beri yaşamış en büyük matematikçi" olarak da kabul gören bu kişinin birebir kopyası ile her gün en az ortalama 10 dakika geçirenlerdenim.
Bazen, Cumhuriyet  meydanında Nar Simit evinde.
Bazen,  kordonda Sahil Kıraathanesi’nde, zaman zaman da Cumpa’ da (Cuma pazarı)
İyi tanıdığımız birine tıpa tıp benzeyen bir kişiyi gördüğümüzde, deriz ya “İnsanoğlu çift yaratılmıştır” diye.
Ben her ne kadar tanımasam da Matematiğin Prensini, benim tanıdığım kişiye birebir benzeyen o aslında. Yani Matematiğin prensi olarak bilinen Alman uyruklu ‘Carl Friedrich Gauss’
Gelelim benim tanımadığım, lakin tanıdığım birine tıpa tıp benzeyen Gauss’ a.
Matematiğin ve bilimin pek çok alanına etkisini bırakmış bir dehaymış kendisi.
Bayram ağabey’ e gelince. O’ da, benim hafızamda hiç unutmayacaklarımdan….
Tarihin en nüfuzlu matematikçilerinden biri olarak kabul edilen Gauss bir yana, Çanakkalemizin en renkli kişiliği olarak tanıdığım Bayram ağabey ise benim için bir başka yana.
 
Gauss'un çocukluk yıllarından beri dahi olduğunu gösteren pek çok hikayesi varmış.
Ne olacak ki? O da bir şey mi?
Oldum olası Matematik benim için gizemini korumuş ve hiç de sevememişimdir. Ne ders olarak ismini, ne de rakam olarak hesaplamaları.
Peki ya Bayram ağabey öyle mi? Beni ne zaman görse, ‘Öyle şirin güler ki…’ Birden pozitif elektrik alırım.
Elektrik demişken, Elektrik –port isimli internet sitesinde, Matematiğin prensi için yazılanları okudum dün ayrıca.
Neler neler yazılmış o tanımadığım prens için.
Matematikçilerin Prensi için elektrikçi-port, internet sitesinde konu üzerine yazılanları ise sizler için derlemeye çalıştım.
“Carl Friedrich Gauss”
 GERÇİ DERLEDİKLERİMİN BİR KISMI TEKRAR GİBİ OLACAK LAKİN,
Olsun dediğinizi duyar gibiyim.
Çok uzatmayayım o halde. “Alman matematikçi ve bilim insanı Carl Friedrich Gauss matematikçilerin prensi olarak anılır. 1700 ve 1800’lü yıllarda matematikte çığır açmış alman matematikçi jeodezi, geometri, elektrik, manyetizma ve astronomi gibi bilim dallarına ufuk açmıştır”
Diyelim o zaman; ‘Maşallah Maşallah…’
Matematikçilerin prensi ve antik çağlardan bu yana yaşamış en önemli matematikçi olarak aktarılan Gauss’ un geçmişine ilişkin bir de şöyle bir anlatım gördüm:
“ Özellikle öğretmeni derste öğrencilerden 1’den 100’e kadar sayıları toplamasını istedikten hemen sonra çok çabuk bir şekilde bu toplamı hesaplaması öğretmenini çok etkilemişti” şeklinde.
Derler ya; “Adam olacak çocuk”
Bu bahsettiğim yazıda, ‘Aslında yaptığı yöntem çok basitti’ denildikten sonra, sayılarla ve formülü ile şu anlatım yer alıyordu.
(1+100)=(2+99)=(3+98)=… =101 
 1+2+3+..+99+100=101x50=5050
İtiraf da ettiğim gibi, matematiği hiç sevmedim. Bu sayılardan da çok anlam çıkaramadım vesselam…
Ancak o yaştaki bir çocuğun bu mantığı düşünmesinin, öğretmenleri tarafından hayretle karşılanmasından da söz ediliyordu o yazıda.
Süreci hızlandıralım. Nihayetinde yaşam devam ediyor ya. Carl Friedrich Gauss, 1795 yılında Göttingen Üniversitesi’nde öğrenim görmeye başlamış.  Burada 3 yıl öğrenim görürken pergel ve cetvel kullanarak düzgün bir on yedigen’ in nasıl çizildiğini de bulmuş.
Belki bizlerde çocukken neler bulduk, ama fark edenimiz çıkmadı. Kim bilir…?
Gauss 1799’da kanıtladığı doktora tezinde karmaşık sayılar üzerine tanımlanmış bir polinomun en az bir kökü olduğunu öne sürerek karmaşık sayılar kavramının olgunlaşmasında önemli rol de oynamış.
ÖVzetle şöyle de denilebilir; “Cebirsel bir denklemin a+ib  şeklinde bir kökü olduğunu göstermiş ve karmaşık düzlemi kurmuş.” Vay be ne laf ettim.
Geliyorum sonlara doğru.  İsmi matematik ve fizikte birçok teorem ve formüle verilen bu ünlü matematikçinin fotoğrafı. Yani sayfada paylaştığım o banknottaki hali,
 2000’li yıllarda Almanya’da 10 DM (Deutsche Mark) üzerine konulmuş.
Meraklılar için dikkat çeken bilgileri de paylaşayım. Matematiğin prensi, İki evlilik geçirmiş ve toplam da  altı çocuk sahibi olmuş.
Tarihler 23 Şubat 1855’i gösterirken de bu ünlü isim,  78 yaşındayken uzun süre yaşadığı Göttingen şehrinde vefat etmiş. Allah rahmet eylesin…
Burası çok önemli. Matematiğin prensinin Beyni, araştırma için muhafaza edilmeye başlamış.
Ve üstelik, halen Göttingen Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde bir formalin içinde korunuyormuş.
Bayram ağabey için de ben bir şeyler yazmaya karar verdim.  Gördüğünüz üzere. Belli ki onlarca yıl sonra, bu iki Cemalen,yani yüzleri birebir  tıpa tıp benzer isim için yazılmış ilk makaleyi benim yazdığım ortaya çıkınca, sanırım ünlüler kervanına eklenmiş olacağım.
Genç , pardon orta yaş bir yazar olarak. Yuppiiii…
Bayram ağabey’ e gelince. Seni İlk gördüğümde, ‘Sigaran var mııı?’ demene fırsat vermeden, her zamanki gibi ikram edeceğim yine ağabey…