Olmuş tam da böyle bir vaka. Söz edilen tarih, öyle böyle değil.. Çok evvel..

Ve araştırmacalır şöyle bahsediyor o dönemden; "DÜNYANIN EN KÖTÜ YILI M.S. 536"
Koca koca bilim insanları, derlemiş verileri ve dile gelmiş belirledikleri.
Yer: Harvard Ünivsersitesi.. Üniversite' de Orta Çağ tarihçisi ve arkeolog Micheal McCormick M.S. 536 yılını dünyada yaşamak için 'en kötü yıllardan biri ve hatta en kötüsü olabilir' diye ifadeler kullanmış.
Kesin olmamakla birlikte, kocaman bir varsayım yani..  McCormick’in Science dergisinde yazdığı makalesinde, 536 yılında Avrupa, Orta Doğu ve Asya’nın belli yerleri kara bir sis ile kaplanmış ve tam 18 ay boyunca güneş yüzü görülmemiş demekte.
Küresel ısınmaya bağlı, etkilenmeyen kalmayacak iddiasında bazı bilim insaları. Güneş ışınlarını engeleyecek çok faktör olacakmış.. Bu da kocaman bir varsayım. Bence olacağı bir tek Allah bilir..
Bahsedilen o en kötü yılda, yani Milattan Sonra 536' da, Güneyin dünyayı bir ay ışığı kadar aydınlattığından da söz ediyorlar. O yılı yaşamışlar çoktan mefta olmuş. Gören yok, yaşayan yok yer yüzünde. Varsayım işte..
 O dönemde Bizans İmparatoru Belisarius tahttayken, tarihçi olan Prokopius ise olayları şöyle anlatmış güya;  ''Karanlık bir anda başlamıştı, tıpkı bir güneş tutulması gibiydi.. Ama aylarca sürmüştü ve etraf tamamen karanlıktı.''
Bu sözler, bahsedilen tarihçinin günlüğüne yazdıkları imiş.. Ve kendisi, ididaya göre, günlüğüne: "Bugün 18. aya girdik, Güneş hala Dünya'yı bir Ay ışığı kadar aydınlatıyor" notunu düşmüş.
Güneş ışınları ulaşmıyor yeryüzüne. Hali ile sıcaklık 2,5 derecelere düşmüş. İddia bu..
Dahası bir de şu denilen; Dünya bahsedilen o yılda, yani M.S. 536 yılında yaklaşık olarak 300 milyondu ve ortalama sıcaklık 2.5 derece imiş.
Buzul çağı adeta.. Donar insan yahu..   536 yılında hava sıcaklıkları 1,5 ile 2.5 dereceye düşmüş ve böylece son 2300 yılın en soğuk 10 yılı yaşanmış.. Böyle diyor araştırmacılhar.
Araştırmalar sonucunda volkanik patlama nedeniyle oluşan sis, soğuk hava dalgasıyla Avrupa ve Asya’ya yayılmış..  540 ve 547 yıllarında yeniden büyük volkanik patlamalar olmuş, bu sırada çok sayıda insan yaşamını yitirmiş..
Binlerce yıl öncesinden bahsediliyor. Doğrudur, yanlıştır bilmem. Bilim insanları bu görüşte..
Bu kanıya varmalarının nedenlerinden biri olarak gösterilen ise şu; İsviçre’de yer alan buzuldan alınan bir örnekte, buz parçasının üzerinde aşırı hassas bir inceleme yürütülüyor ve parçanın 536 yılının baharında oluştuğu tespit ediliyor. Yok artık ya.. Nasıl bir sonuç böyle bu..
Bitmedi, dahası da var; Buz parçasında iki adet mikroskobik volkanik cam parçacığı da  bulunuyor.
Karanlık bir çağ.. Nedeninden söz edilir iken,    Orta çağda böyle bir karanlık çağın yaşanmasının sebebi, Harvard Üniversitesi İnsan Tarihi Bilimi için yapılan araştırmalar da elde edilen sonuçlara göre, İzlanda ve Kuzey Amerika’da meydana gelen devasa volkanik patlamalar imiş.
Diyolar ki mesela; YAZ AYLARINDA KAR YAĞDI... Nea var ki bunda. Rahmetle babamdan da işitmiştim. 1954 kışında, Arpa demetlerinin üzerine kar düşmüş..
Tarih tekerrürden ibaret lafı, boşa denmemiş bence.. Yarın bir gün, yaz ortasında kar yağar ise şaşmamalı.
İrlanda’da bulunan resmi belgelere göre insanların 536 ve 539 yılları arasında yiyecek ekmek bile bulamadıklarından söz edilmekte imiş.
Hatta., bu konuyu alatır bir çalışmada;  insanlar arasında yamyamlık bile başladığı söylenir şeklinde bir ifadeye rastladım.
Yokluktan insan birbirini yer mi, yer... Aslında  aşırı varlıktan bile birbirimizi yer durama geldik. Mecazi anlamda ettim bu lafımı..
Yaşanan Karanlık Çağ Avrupa’yı son derece kötü etkilemiş kısacası.
Bu çağın, Bizans İmparatorluğunun yıkılmasına neden olduğunu düşününce,  Karanlık çağda, güzel bir şey de olmuş deyivermişim içimden..
Volkanik patlamalar, karanlık geçen 18 ay, anormal hava sıcaklıkları, mahsul kıtlığı ve bunlara eklenen veba hastalığı.. Hal böyle olunca,   tarihçiler tarafından M.S. 536 yılı, dünyanın en kötü senesi olarak kabul edilivermiş..
Gelen gideni aratır sözü geldi şimdi aklıma.. Atalar ne güzel özetlemiş..