YENİ YIL BAŞLADI, ŞİMDİDEN BİTTİ GİBİ 'HOŞ GELDİN OCAK?!..'

Yağımur ve Kar' da olsaydı keşke... Kış bilirdik seni, geldin sandık. Adı var da, yağışların olmayacak sanki..
Barajlarımız ha kurudu, ha kuruyacak. Göster kendini be Ocak...
Senden önce, Ekiml, Kasım ve Aralık için de, hoş geldin diye yazdım. Bu ayların haylice özelliklerinden de söz ettim. Sırf sen kıskanma diye, bugün de sıra sende..
Ocak için ne denir bilirmisiniz?
Bilmeyenlere söz edeyim önce.. Ocak zaten biliyor kendini.. Değil mi Ocak...  
Gregoryen ve Jülyen takvimlerinde yılın ilk ayı olan Ocak ayı sözcüğünün, 'odcak' sözcüğünden evrilerek 'ocak'  olduğu varsayıla dursun.. Bir de şu var;  Eski Türkçedeki 'oc-mak, uc-mak', ' ateş tutuşturmak' kökünden de olabileceği kuvvetle muhtemel...
Aslına bakar isek; 'Ocak', ateş yakılan yer, ev, yuva sözcükleriyle bağlantılı olup, ocakların yakıldığı, günlerin dışarıda çalışarak, avlanarak değil de, ocaklarda yani evlerde geçirildiği soğuk ay, anlamına gelidğini düşünebiliriz..
Öyleyiz de, Ocak aylarında, evlerde oturmayı genelde tercinh edenlerdeniz..
Bu arada; Ocak adı ayrıca üç uzun çubukla ateş üstünde duran pişirme kabının tutulmasına yarayan düzeneğin, üçok'un adının evrilmesi sonucunda da bugünkü formuna kavuşmuş olabilir.. Haksız mıyşım?!..
Bağlantı, illa ki Ocakla olacak ya, bence kesin böyledir.. Sac yağından yola çıkılmıştır.. yaratıcı milletiz vesselam..
Ocak ayının 1945 yılına kadar kullanılmış Türkçedeki eski ismi Arapça kökenli Kânun sözcüğü olmuş.. Aynı isimle anılan Aralık ayı ile karıştırılmaması için Ocak, Kanunisani veya İkinci Kanun, Aralık ise Kânunuevvel veya Birinci Kanun olarak isimlendirilmiştir o dönem.
Ocak ayı batı dillerinde, Latince: Ianuarius adını, Roma kapı Tanrısı Janus'tan alır imiş.
Orijinal Roma takviminde 10 ay - 304 gün var. Yani si, Romalılar kış mevsimini aysız bir süreç olarak tanımlıyorlarmış..
Milattan Önce,yaklaşık 700'lerde Romulus’tan sonra gelen Kral Numa Pompilius, takvimin standart kameri yıl - 364 gün ile hizalanması için Ocak ve Şubat aylarını ekletmiş..
Bu bir rivayet. Bu rivayete göre çift sayılara karşı batıl itikatı olan Romalılar, yıla bir gün daha ekleyip gün sayısını 365’e çıkarıvermişler.
Ocak, Ocaklığını göster bence. Yağmurun gelsin, Kar yağsın.. çare ol kuraklığa.. Toprak ana da senden medet umar durumda..
Eskilerden bir sözle devam edeyim mi... Ocak ayı doğası gereği soğuk bir aydır ya, 'bu kadar soğuk olmasının sebebi de dünyanın güneşe küsmesidir'  dermiş eskiler.
Dağ dağa küsmüş dağın haberi yok sözü, bu durumda abes kaçacak.. Dememiş kabul edin..
Eskiler de bilir, eskimiş olmasak da, yarım asırlık olmuş her kes iyi bilir.. Ocak ayı kendine yakışanı hep yapmıştır. Öncesi ve sonrası fırtına ile kendini hissettirir. Bu yağmurla da olabilir kar' la da. 10 Ocak için, bir beklenti var bu arada. Yağmur ihtimali.. hadi inşallah.
Bilindik bir şeydir.  8-9-10 Ocak Zemheri fırtınası, yani kışın en şiddetli zamanıdır.. Bu gaünden itibaren başlamıtır kış.. 8 Ocak 2023  pazar..
Bu arada; 11 Ocakta ayaz eser rüzgar, kuru soğuk, hani şu ağzımızı, burnumuzu donduran soğuk var ya işte o...
Ve devam edelim.. 12-13-14 Ocak "Karakoncolos" gelir. Karakoncolos, kışın Zemheri yani Karakış zamanlarında ortaya çıkarak kötülük yaptığına inanılan cadıya benzeyen yaratığa verilen isimdir eskilerde.
17-18-19 Ocak "Karaki fırtınası" eser, en az Krakoncoloz kadar tehlikelidir. Yerler buz tutar, gün açık, gece ayaz olur, buzlar erimeden katman yapar... Bu durumda trafiğe çıkacaklar aman dikkat..
 24 Ocak kışın en şiddetli zamanı der doğa. Eskilerde böyle derdi.. Eskiler, doğa ile pek bir anlaşmış olmalı.. Mesaj<larını hep aklında tutmuş doğanın..
Tarih boyunca birçok kez İstanbul şiddetli soğuklardan etkilenmiş, hatta Haliç ve İstanbul Boğazı bile donmuş.. Ki, rahmetle babam Askerliğini İstanbul Heybeliada'da yapmış, 1953 kışını hep anlatırdı..
27-28-29 Ocak "Ayandon fırtınası" zamanıdır. Ayandon fırtınası tarihte bizans gemilerini ve kadırgalarını topluca batıran firtina olarakta bilinmekte.
Emevi denizciler zamanından beri sözü edilen ve güneyden esen bu çok kuvvetli fırtına, denizin altındaki batıkların sebebi olarak bilinmekte..
Osmanlı’da bu fırtınada denize açılmak yasaklanmış, ulema bu vakitte denize açılmayı mekruh ilan etmişti o yıllarda.
Ocak bitti, kış bitti anlamına gelmiyor Elbet.. Şubat var, mart var.. Ki, Çanakkale için Şubat ve Mart, zaten bilindik kış ' tır..
Beklentimiz var senden ey Ocak.. Yağmur ve kar ile gel..