Onun Adı İle Anılan Bir Ağaç?!..'

Duygulanmamak elde değil. Kabilesi için bir yazı sistemi geliştiren bir Kızılderilinni adını taşıyan bir koca dev. Üstelik, 3 bin yıl yaşam sürebiliyor.
Dahası, hikaye bu ya; o Kızıldıreli savaşçının adı da bu sayede binlerce yıl unutulmuyor.
Vefa gösterilecekse birine, işte böyle gösterilmeli diyorum içimden.
Şaşırtıcı bir detay daha. 3 bin yıl yaşam süren ağacın tohumu,  bir toplu iğne başı kadarmış..
Bir damladan insan oluşturan yaradan,ne de büyüksün...
Bir ağaç düşünün. Boyu yüzlerce metreye ulaşıyor. Çapı ise, onlarca metre.. Bu ağacın adı.. 'SEKOYA'
Aklıma birden, 'Okşilato' ismi geldi.Kızılderılicede, 'efkarlı çocuk' anlamına gelen o ad, bir  dönem internet şifrelerimde kullandığım olmuştu. Seviyorum, yıllar boyu beyaz benizliler ile savaşmış Amerikan yerlilerini.. Küçükbıçak,Oturan boğa .. Ve daha nice kahramanlar.
TRT' li yılarda, her Pazar günü ekrandaki sinema filmlerinde hep vardılar.. Hey gidi hey..
O filmlerde de konu edilmiş miydi acaba, tam hakırlayamıyorum. Bir kabile..
Cherokee kabilesi. Bu kabile için  yazı sistemi geliştiren Kızılderili bir savaşçının onuruna, bir ağaç  türüne Sekoya ismi  vermiş yerliler.. Ne yüce bir davranış..
Sekoya Ağacı, bizim ülkemizde yetişiyor olsa, onun zirvesine bakmak için verilecek uğraş sırasında, kişi boyun fıtığı olurdu mesela.. Biz insanları fıtık eden çok şey var aslında şu fani dünyada.
Sekoyalar üzerine edinidğim bilgi beni çok etkiledi. neden mi? Çünkü;  Sekoyalar dünyanın yaşayan en büyük ağaçları da ondan.
Bizler, ölümsüz ağaç diye Zeytini biliriz halbuki.. O'nu daha fzala yaşatmak için bir şey de yapmayız mesela..
Sekoyaların boyu yüz metreyi, çapı oniki metreyi aşabiliyormuş.. Ne devasa bir ağaç..
Sekoya ağaçlarından sadece bir tanesi ile, 50 tane altı odalı ev inşa edilebilirmiş ayrıca. Böylesi muhteşem bir tür kendisi..
Bir de şöyle bir özelliği varmış. 50 cm. kalınlığındaki dış kabuğu, böceklerin sevmediği Mazı tozu ile kokulandırıldığından, bu ağaçlar aslya istilâya uğramazlarmış.
Yetmedi, dahası da var. Süngerimsi ve lifli yapısı sayesinde, adeta doğal  asbestliymiş gibi yangından korunur imiş bu dev ağaçlar. Yaradanın veridği şu güzel özelliğe bir bakın hele.. İnsan nasıl da hayrete düşüyor değil mi?!..
Yaşayabildiği var sayılan yıl sayısına gelince,tamı tamına  3.000 yıl.
Uzun ömürlü bu dev ağacın tohumu ise, sadece bir toplu iğne başı kadar olunca, hayret bir kez daha sarıyor insanı.
Sekoya ağacının anavatanı Kuzey Amerika imiş..  Pul  ve iğne yapraklı olarak ikiye ayrılan bir tür Sekoyalar.
Bu ağaçtan söz edilir iken, bir de görsel bulunuyordu ilginç bilgiler ile kamuoyuna sunulan. O fotoğraftan söz edilir iken de;  "Bir Sekoya ağacının kesilmiş hali /Kaliforniya 1900’ler. Ağacı kestikleri  testerenin şu büyüklüğüne bir bakın hele" ifadesi de kullanılıyordu.
O ağaç kesilip, ev mi yapıldı bilemedim lakin, böylesi dev bir ağaç neden kesilir ki?!...
3 bin yıl yaşamış bir ağacı kesmek, hangi akla hizmet ayrıca?!...