Şunu Da Ayrıca Demek Gerek; 'Keskin Sirke Küpüne Zarar...'

Öfke baldan tatlıdır sözü boşa edilmemiştir.
Öfke kontrolü gerek her durumda. Hele ki şu yüzyılda...
Çabucak parlar olduk. Trafikte mesela, korna çalana da kızar olduk.
Sabır taşımız çatladı sanki.. Hoş görü bitti çoğumuzda, kalanlarda da  bu gün yarın bitecek sanki, aslında çok gerekli  hoş görü hali..
Atasözlerimiz ne güzel konulara temas etmiştir. Boşa edilmemiştir onca söz.. Tecrübe ile söylenmiş, tecrübe ettirmiştir sözü anlayana..
Ölümlü dünya diyoruz da, hiç ölmeyecek gibi hırsla sürdürüyoruz yaşamı..
Günün kıymetini bilmiyor, mutluluk vereceklerden de kaçar olduk sanki.
Bu arada, aklıma nereden geldi ise artık.. Sıcak su'yun faydalarına takıldı zihnim. 
Sıcak su öyle işe yarıyor ki aslında. Bir tarafını bir tarafa eğmesi mümkün olmayacak sertlikteki cismi yumuşatıyor, lastik kıvamına getirip bir sağa bir sola eğilmesine yol açıyor.
Su yürür, yolunu bulur deyimi de, sanki bu noktada çıkmış ortaya.. 
Sıcak su demiş iken, yeni öğrendiğim bir bilgiden söz edeyim sizlere.
ÇETİN CEVİZ.. Biliriz değil mi?!.. Bilmeyenimiz de yoktur, öyle değil mi?
Hayatı hallice tecrübe etmiş bir kıdemli kademeli büyüğümüzden gelen bilgi der ki; Sıcak su, pamuk gibi eder en sert cismi dahi..
Çetin Ceviz üzerine kaleme alınan şu notlar çok dikkatimi çekti.
Bir bilen anlatmış, anlatılanı can kulağı ile dinleyen biri de not düşmüş tarihe..
Gelelim şimdi o hikayeye;  "90 yaşlarında bir teyzeden bugün güzel bir bilgi öğrendim.
Yaklaşık 1.5 yıl önce Köyde birinden parayla ceviz almıştık.
Eve gelip açmaya çalıştığımda Cevizler o kadar serttiler ki kırmakta çok zorlandım..
Kırılsa bile içindeki perdesi de sanki dış kabuğu gibi sertti ve ne bütün ne yarım şekilde ayrılmıyorlardı.
Un ufak oluyorlardı, çok nadir arada yarım falan çıkıyordu.
1.5 yıl oldu hala cevizler bitmedi..
Bugün o çetin cevizlerin nasıl kolay açılabileceğini öğrendim..
1 tencerede su kaynatıyoruz, cevizleri içine atıp ocağı kapatıp 10 dk. kadar bekliyoruz.
Sonra cevizleri dışarı çıkarıp kuruluyorsunuz. İçine su girmiyor...Ve kolaylıkla çıkıyor....Gerçekten şaşkınım
Ölmeden büyük bir bilgi mirası bırakan Saniye Teyzeye şifalar dilerim, kendisi yatalak bir hasta."
Hikaye tam da böyle idi işte.. Yaz bitti, kara kış geldi çattı.
Bu aralar, kimimiz elle kırılan badem, kimimiz de ceviz derdine düştük.. Öyle ya, Kış aylarında tüketilmesi pek keyiflidir, hem Bademin hem de Cevizin..
Köylü amcadan 5 kilo ceviz almış, cevizler çetin çıkınca da, tepki göstermekten geri kalmamışlarız bu aralar.
Ucuza aldım diyen tuhaftır kı  çok tepkili, pahalı fakat elle bir güzel kırılıyor diye Bademin reklamını yapanlar da pek keyifli..
Ederinden ucuza alınmış cevizin çetin çıkışından ötürü köylü amcaya çatanlar, sıcak su ve onun cevizi yumuşattığını öğrendiniz sanırım.
Bir Çetin Ceviz için kalp kırmaya ne gerek ayrıca?!..
Ederinden ucuza aldım diye sevindiğin gibi, köylü amcaya da iki güzel söz et de, gönlünü alıver.
Bu aralar, kıraathane sohbetlerinde açılan ana başlık; Çetin Cevizler..
Cevizin Çetin çıktı diye, onu sana satana bu ne öfke?!..
Başta da dediğim gibi: Keskin Sirke Küpüne Zarar..
Hoşgörü gerek bizlere.. Kızsak da, darılsak da, hoşgörü hep gerek azizim..