Ne de çok takılırız şu detaylara. Detaylar olmasa ne yazarız ki?

Sanıyorum bu yakaladığım detay için, kuşkusuz ki; ‘Çok bir halt etmişsin’ diyenler çıkacak. Olsun. Çıksın.
Geçen Cuma, Çevreci bir eylem vardı. Hani bir çok iddia ile Atikhisar barajını zehre gark edecekleri ileri sürülen altın madeni şirketi üzerine.
O eyleme destek veren isimlerden biri de, Çanakkale Merkez ilçe Belediye başkanı, CHP’ lli sayın Gökhan’ dı.
Çevrecilerle birlikte pankart ve dövizler açarak, objektiflere poz veren isimler, el sallıyorken, sayın Belediye Başkanı şu sıralar çok da bilinen bir işareti yapıyordu. Rabia…
Tıpkı, dün 12. Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan’ ın, kurucusu olduğu partisinin yenden genel başkanı seçilmesi adından, dün ilk kez katıldığı partisinin gurup toplantısında yaptığı o işaret Rabia gibi, CHP’ li Başkanın yaptığı işaret, Çanakkalelilerden bir çok espri yüklü söylemi de beraberinde getirmeye yetti.
Güne başladığım mekanda, Cumhuriyet meydanındaki simit evinde, adeta benimle özdeşleşen köşe masada sohbet derindi. Derin ve bir o kadar da ilginçti sohbet. Çünkü o işaret, yani Rabia üzerine konuşuyordu güne benim gibi, Cumhuriyet meydanında başlayan, çok da ilginç isimler.
O işaretin yapılmasına ilişkin, ‘Bir mesaj’ diyen de vardı, şaka yollu ‘gönderme için yapıldı’ diyen de.
Ne tesadüf ki, ben ve bir gurup ilginç arkadaşın güne başladığı dakikalardan sonra, değişim üzerine edilen sözler ve öncesinde ‘O’ işaret yani Rabia ile AK Parti kurmaylarının selamlanması, geçen Cuma’ dan kalan Çanakkale detayını, durduk yere konu etmeme yetiyordu.
Sayın Cumhurbaşkanı, Partisinin kurmaylarını, ‘Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Devlet’,  anlamı taşıyan, Rabia anlayışını temsil eden o işaret ile selamladıktan sonra, tüm Türkiye’deki parti teşkilatlarına bir mesaj vererek, bir tür değişim de denilebilecek, Güncelleme yapılacağına işaret ediyordu.
Buraya kadar normal. Asıl ‘A’ normallik sonra başlıyor. Sonuç ta bura Çanakkale… 
Geçen Cuma, Çanakkale’de tekrarlanan o işaret üzerine, siyasetle yakından ilgili Çanakkalelilere de makara konusu çıkıverdi desem sanırım yanlış olmayacak.
Şöyle ki; sayın Cumhurbaşkanının dün çekilen o anı anlatır fotoğrafı ve geçen Cuma günü Altın madeni şirketini protesto için Kirazlı yakınlarında gerçekleşen Çevreci eylemine destek olurken yapılan aynı işaret, espri yüklü sorular ürettirdi.
Rabia işaretini yapan Merkez ilçe Belediye Başkanı CHP’ li Ülgür Gökhan’ın kulağına ulaşır mı bilmem lakin, yönelen sorulardan biri tam olarak da şöyle idi;
“Değişime ayak uydurmanın, güncellenmenin yeni sinyali bu mu?” 
Bence soru yanlış olmuş. Çünkü; değişim, aslında güncelleme olacağı söylenen teşkilatlar AK Parti teşkilatları. 
Yani sayın Cumhurbaşkanı onlar için güncelleme olacak demiş. 
CHP Örgütleri için bir değişim ve güncelleme sinyali yok ki. Sayın Gökhan’a böyle bir soru gidiyor.
Güncellemeyi düşünecek adresler bu anlamda belli. AK Parti’nin il ve ilçe teşkilatları. Bırakalım onlar düşünsün. Nasıl bir güncellemeye uğrayacaklarını. Mesela Çanakkale. 
Çanakkale teşkilatları için, ‘Güncellemeyi hak ediyorlar mı?’ diye biri bana sormuş olsa, biri derken AK Partinin üst düzeylerinden biri.
Soruya soru ile karşılık verip, ne ‘evet’ ne de ‘hayır’ demeden,  ‘16 Nisan sonuçlarını gördünüz mü?’ diye sorar geçerim vesselam.
Kimse bana sormaz da, sorarsa diye peşin verdim yanıtımı. Ne üstüme vazife olacaksa artık…
Ben döneyim asıl meseleye. Reis’ den gelen o sözlere.
Metal yorgunluğu anlatımı yaparak, Başkentten seslenen sayın Cumhurbaşkanı; 
“İl teşkilatlarımızı, ilçe teşkilatlarımızı tamamını güncelleyeceğiz. Çünkü ortada bir metal yorgunluğu var” diyerek güncellemenin adreslerini gösteriyordu. Hem de isim zikretmeden, ‘tamamı’ diyerek. 
Sayın cumhurbaşkanı, bence bu sözleri ile hiç kırıcı olmayan, Devlet ve siyaset adamı olduğunu göstermiş yine.
Sanıyorum çok da okkalı mesaj vermiş; “Kim üstüne alınırsa alınsın artık” dercesine.  
Ben döneyim kendilerinin açıklamasının devamına.
Demişler ki sayın Cumhurbaşkanı;  “ 2019'a hazırlanmamız gerekiyor. İlgili birimlerimizin bu hazırlıkları yapması gerekiyor.
Bakanlıklarımız da hazırlıklarını hazırlayarak 2019'u, 2023'ün programını güncellemek durumundadır. Durmak yok, yola devam" 
Bu sözleri öncesinde olduğu gibi, sonrasında da bir çok mesajı vardı sayın Cumhurbaşkanını. 
Ne var ki bendeniz, Çanakkale üzerine olan mesajı daha da iyi okudum. Aslında en büyük mesajı, kürsüye çıkmadan önce vermiş sayın Cumhurbaşkanı.
Tabi ki bu benim yorumum. Katılırsınız katılmazsınız. Bilemem…
Ben fotoğrafa bakarım. Fotoğraf ortada. Fotoğraf diyor ki; “ ‘Sağ’ ve ‘sol’ kolum”
Nasıl mı? işte fotoğraf;
Bir yanına, yani sağına,  AK Parti Grup başkanvekilliği görevini sürdüren, Çanakkale milletvekili Av. Bülent Turan’ı, diğer yanına, yani soluna Partisi için önemli bir ismi, kıdemli kurmayı Hayati Yazıcı’ yı almış sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan.
Bu fotoğrafı görünce de, MKYK için belirlenen isimler üzerine, bir vakit önce yapılan bazı yorumlar geldi aklıma.
Bu konu için içimden bir şeyler söylemek geçiyor da, neyse…  Neticede Benim sorunum değil.
Bu arada, sayın cumhurbaşkanı ve AK parti Genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ ın, en dikkatimi çeken söylemini TV’ yayınında duyduğumda ve haber ajanslarına düşen ayrıntıları okuduğumda, diyecek söz bulamadım.
Neden mi? Bakın sizde okuyun. Ne denilebilir ki bu anlatım üzerine.
Demişler ki sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan;
"Siyasette ciddi bir rakibimiz olmadığı için, bir anlamda hizmetler konusunda kendimizle yarışıyoruz”
Tepkim sonradan sonradan geldi. İçimden geçen şu;
 ‘Valla doğru söze de ne denir ki?’