Rekortmen Dalgıca, Kıyı Balıkçısı Öfkeli..  Bence Haklılık Payları da Var..

Lüfer başta, sezonunda avcılığı yapılması gereken balık sürüleri, onları kıyıya sürükleyecek Akya yok sa, transit geçer boğazı.
Yani, kanaldan ilerler yataklamaz sürüler.. Hal öyle olunca, 300, 500, hadi diyelim 800 kulaç ağlar ile sezonu bekleyen balıkçı, avucunu yalar.
Kalkıp da  onlarca metre derinlikten geçişini sürdüren Lüfer' e, Palamut' a ağ dökemezmiş  kıyı balıkçısı..
Tayfası ile birlikte, en az 8 ailenin ekmek teknesi halini alan, Alamatra tipi teknelerin reisleri, Akya avcılığına ateş püskürüyorlar.
Ve anlatıyor nedenlerini.. Bu nokta da, bence de son derece haklılar.
Çocukluk yıllarımdan bu yana bildiğim usta balıkçılardan tutunda, tek geçim kaynağı sadece sezon avcılığı olan kıyı balıkçılarının dediklerine kulak verelim istedim.
Misal Çakır reis.. Şöyle diyordu; "Teknik önemli, Balığın yiyesi yok sa; yani Akya gibi türler, sürülere dalıp, transit geçiş düzenini bozamıyorlar ise, Lüter başta, pek çok tür kıyılamaz, kanaldan geçer gider. Kıyılamayan türler, yataklamaz mesela...
Boğazda, pek çok noktada yataklayan türler, aylarca süren olta avcılığının da beklentisidir aslında.
Akya yoksa, canavar diye tabir ettiğimiz Yunus sürüleri yoksa, 36 mil uzunluğundaki boğazın orta hattından, sürüler basar geçer gider.."
Düşününce biraz, insan daha bir anlıyor meseleyi.. Peki ya, bu Akya avı serbest midir?
200 lira imiş bu aralar ortalama kilo fiyatı. Bir Akya, 100 okka kadar ise, kazancı yerinde yani.
Sportif dalışlarda, amatör zıpkın avcılığında, sorun yok denilse de, bu iş ticari amaç ile yapılmıyor ise, suç değil tanımı olsa da, Akya yoksa, kıyı balıkçısı için balık avı da yok muş!...
Ara ara değil, rutine bağlı şekilde avlar yapan bir kişi, insanın aklına şu soruyu getirmez mi şimdi;
"Bir Akya 50  kilo desek, bir hafta kadar sürer, 4-5 kşilik bir ailede tüketilmesi.Gece gündüz kişinin Akya yemesi gerekli bu durumda?!.. Ya da, bütün mahalleye ikramda bulunuyor olmalı?!.."
Sportif amaçlı dalışlarda, amatör av yapılıyor ve genelde kilolarca Akya avlanıyor.. Ticaret yoksa bu işte, o kadar Akya nasıl tüketiliyor? Hakikaten bu konu, merak konusu.. 
Bir ara, Sahil Güvenlik ekiplerinin kontrolleri sırasında, Usulsüz yöntemler ile Ahtapot avcılığı yapanlara cezalar yağmıştı.. 
Popilasyonun fazlalaşması için, hayli önemli kontroller aralıksız sürüyor.. Bu anlamda, Allah Sahil Güvenlik ekiplerine güç kuvvet versin..
 Onların yaptığı başarılı çalışmalar olmasa, 100 (YÜZ)gramlık Ahtapotlar avlanmaya devam edecek, Aptapot’ un nesli de tehlikeye girecek..
Lafı daha da uzatmayayım.. Sitem balıkçıdan, kulak asması bizden, haliyle kaleme alması da..
Akya avcılığı, türlü çeşitlerde sürüyor aslında.. Mesela Gır-gır' lar.. Bazen 30-40 bazen de, 100 -150 Akya' dan oluşan sürüleri, bir molada avlıyorlar..
Dahası, canlı Lüfer ile, Akya avı yapanlar da yok değil, olta balıkçıları arasında.
Zıpkınla avlamakla bitmez elbet Akya'lar.
Kıyı balıkçısının dediği gibi, "sportiflikte bir yere kadar.. Ticari amaçla avlanmıyorsan, haftada en az bir avdan, o kadar balığı nasıl tüketiyorsun?" 
POZ YAPMAYI SEVİYORUZ VESSELAM
Yarışma halinde oluruz bazı zaman.. O laf başka türlü ya, edemeyeceğim şimdi o sözü.. Yarıştırmak hep vardır zihnimizde.
Kara avcılığında da bu böyle.. limitler dahilinde denilerek, avlanan kuş türlerini, kaportaya yayan avcılar.. Limite kim uyar ki, kuş geçiyor iken önünden?!.. Yedik hadi, neyse..
Avlanmak, karın doyuracak kadar ise şayet, sorun yok elbet..
4 kişilik ailemde, balam iki tahtalı güvercin avlardı.. “Yeter, tencere kaynar” derdi. Üçüncü kuşa tüfek atmaz;
‘AV BİTTİ, HADİ EVE’ demesiyle dönerdik eve..
1983 kışı.. Anafartalar ovasında, ben diyeyim 10 bin, siz deyin 20 bin.. Ördek dolu tarlalar.. Kaz türleri, her çeşit..
Tuna nehri donmuş, olanca tür akın etmiş Yarımada’ ya.. Ne avcılık ama.. O dönem, 75 yaşındaki rahmetli amcam; “Bu avcılık değil, katliam “ demişti.  Bagaj dolusu ördek avlayanlara.
Hakikaten de öyle idi durum.. Tefek patlıyor., sürü kalkıyor., sonra yeniden aynı yere konuyor..
Kış şartları ağır.. Yiyecek bir tutam ot bile yok ki, tarlalar karla örtülü.
O gülerde, ne hak vermiştim rahmetli amcama.. Avcılık falan değildi yapılan, bir güzel katliamdı..
Şimdi de, benzer konulara rastlayınca, içim ayrı bir ürperiyor.. Sportif adı üzerinde..
Av bir spor ise; Eyvallah.. Tüketeceğinden fazlası ile yapılıyor ise, kocaman bir soru işareti..   
Her şeyin fazlası, beden sağlığına da zarar. Oturup, bir kilo et yemeye kalkarsan her öğün, mide fesatlığından tangırt..
Sitem edecek daha çok konu var elbet.. Bitmiyor ki sitem edilecekler.. Dilimiz döndüğünce, yazmaya devam elbet. Bu dünya malı hepimize yeter.. Fazlasını, mezara götürecek değiliz ya ahretlik..
Azı da bir, çoğu da bir lafı bu noktada mı edilecekti.. Karıştırdım sanki.. Neyse, atalım artık noktayı..
Haydin hoşça kalın.. Herkese sağlık diliyorum..