Kimine göre de; iki renk var. Biri siyah, diğeri beyaz.. Kesin ve netliğin tarifi gibi bi şey sanki, siyah-beyaz tutkusu. Beşiktaşlılar bu yorumum için, inanıyorum ki, 'eyvallah..'diyecekler. Sizlere

Çok renklilik, bazen hayatın en karanlık anına rahatlık katıverir.. hani bazen, odaların rengini değiştiririz ya evlerimizde.. Motononluktan kurtulmak da denilebibir bu duruma. Gerçekte öylemidir sahi.. Alışkanlık yahpan tonları gözümüzün önünden çıkarıp, belki de yeni alışkanlıklara zemin mi hazırlar insanoğlu?!..
Renkler önemli.. siyah beyaz film gibi der iken hayranı olduğum büyük usta, Rahmetli Kayahan, ne de güzel anlatmıştır asıl meseleyi.. Bazen de hayat böyledir, siyah beyaz film gibi..
Ünlü ressama göre renkler?!...
Şimdi anımsayamadığım bir kenarda okumuştum şu ifadeyi;
-Bir adam Picassoya şöyle der:
 -----Renkleri karıştırmaktan ve içiçe geçmiş çizgiler yapmaktan başka resim yeteneğin yok gibi geliyor bana...
Dururmu hiç, koca Picasso.. Yapıştırıvermiş lafını..
Tabi öncesinde, renklere hayat katan ustalıkla, Picasso fırçasını almış eline ve yere bir buğday tanesi resmi çizmiş önce.
Bu tane, öyle gerçekçi olmuş ki,  bir tavuk yemek için gagalamaya başlamış..
Gördüğü durumdan şaşkına dönen adam, dönmüş Picassoya.. Yine bir laf etmiş;
 ------Bu kadar mükemmel resimler yapabiliyorken niçin bu garip resimleri yapmakta ısrar ediyorsunuz?
Ve o anda gemiş asıl söz. Picasso yanıtı yapıştırıvermiş;
 -------Çünkü ben resimlerimi tavuklar için yapmıyorum...
Renkler ve renkli hayatlar der iken bu gün, kimi zaman değil sadece, belki de her zaman; siyah ve beyaz, en net söylemdir nokta..
Renkli giysili arkadaşlar kadar, renkli kişilikler de önemli.. Kişi, ne vakit espri yapacağını bilecek mesela.. Durduk yere espri de olur fakat, vaktinde geldiğinde espri, hemen ezber edilir..
 Hayat da renkler gibi.. Sararır bazen surat, sizi gören de haliyle bir merak..
"Hayır dır, sap sarı olmuşsun.. Hasta mısın...?"
AN İTİBARİ İLE EDİLEBİLECEK ESPRİ İŞTE TAM DA O ANDA;
"LACİVERTİ BEKLİYORUM YANIMA, FENERBAHÇE MAÇINA GİDECEĞİZ DE...!"
Siyah tek geçtiğim renk çoğu zaman. Yaz günü, siyah t-shirt'e bayılırım mesela.
Hele ki, hakiye yakın gömlek ve pantolonlar.. Yaz kış, severek giydiklerim.
Siyah beyaz film gibi hayatlara, toprak rengi duygulalarla, doğanın canlandığını gösterdiği  renk,  yeşil de eklendimiydi, ortaya çıkandır renkli hayatlar....
Kırmızı beyaza da, ayrı bir  aşığım.. Hele ki, al üstünde, ay ve yıldız.. Gözümü kırpmaz ölürüm NOKTA...
Tabiat ana, renk cümbüşüne başlar bu aralar.. Kuruyup, dalından  toprağa düşen yapraklar, sararmış çimler üzerinde öyle keskindir ki şimdi oluşturduğu rekleri ile... kimimiz hatıraa fotoğrafı çeker yanında, kimimiz de atar kendini kuru yapraklar üzerine, öyle sere serpe..
Renk cümbüşüne meraklı hayatlar, bu aralar hep ormanlık alanlarda.. Pek yakında, İda'nın eteklerinde çekilen fotoğraflar düşer yine sosyal medyaya..
Kimimiz içini çeker, 'ne muhteşem manzara..' diye.. Kimimi öfke halinde.. 'Tüh, yine mi kaçırdım ben güz dönemini' diye..
Renkler ve renkli hayatlar.. Ben yine de, siyah beyaz ısrarındayım Nokta..
Eylül' ün son günleri.. Yaz bitti.. Eylül ile birlikte kurulan düşler, ya görüldü, ya görülecek..
Ha bu arada; tıpkı geçen yıllarda ki gibi Sararmış yine her tarafta doğa..