“İnadına, Forma Aşkına, İnadına Şampiyon…”


“İnadına, Forma Aşkına,
İnadına Şampiyon…”
6 yıldır Ay yıldızlı Milli takım Formasını taşıyan, 60 bin liralık harcama gerektiren bir çalışma ile kazanılacak Guiness rekorunu kıracak olmasına rağmen ‘Yine de kıracağım…’ diyerek, Çanakkaleli olmanın ayrıcalığını yaşatan bir isim Birgül Erken.
Dün son başarısını kaleme aldık hemşehrimizin. ‘Erken’ şampiyonluğunu ilan eden,  rakiplerini kıskandıran mücadelesinden bahsettik elden geldiğince.
Üç gün yapılması planlanan bir şampiyonaya ilk günden ‘Nokta’ koyan başarıdan söz ettik.  Bir insan Altın’ı da, Gümüş’ü de ilk günden hak edip, ‘Erken’ şampiyonluğu nasıl ilan ederdi?
Bir insan, Çanakkale Ruhunu taşıyor ise şayet, ne denge bırakır, ne de karşısında rakip…
Nisan ayına damga vuran sadece Birgül olmadı elbet. Taekwondo’ da da, Karete’ de de madalyalarla dönen sporcularımız oldu Balkan coğrafyasından.
Elleri sım sıkı tutulan sporcular değil bu isimler. Öyle parmak ucu ile destek görenler bu şahsiyetler.
‘Ama olsun… Ne yazar?’ Çıkmışlar bir kez bu yola, öyle dönmek yok kazanmadan…
Şehrin, bağlı bulundukları kulüplerin kısıtlı imkanları ile Spor’da tarih yazan Çanakkale evlatları , bakalım hangi gün gereken tam desteği görecekler? İlgili bakanlıklarından…
Çanakkale evladı Milli sporcu hemşehrimiz Birgül Erken’ in, bir rekor denemesi için gün saydığı ‘Su Altında Bisiklet Sürme’ için, İtalyan bir ismin elinde tutuğu mevcut rekoru, kendisinin antrenmanlarında kırıp geçtiği biliniyorken,  yeni başarılara imza atıp Çanakkale’nin ve de Türkiye’nin adını duyurduğu Şampiyonalardan Altın madalyalarla dönmesi bu kadar mı basittir?
Bir ‘Ana sponsor’ dan yoksun sporcularımızın sayısı, öyle parmakla sayılacak kadar az da değil üstelik.
Varsa yoksa, futbol…
Futbol dışında hiçbir sportif dalı, spor olarak görmezlikten kurtulmadıktan sonra, sanırım her müsabaka ardından İstiklal marşımızı uluslar arası düzeyde düzenlenen şampiyonalarda dünya’ ya dinlettirip, şanlı Türk bayrağımızı göndere çektirmenin bir anlamı yok…
Muhakkak kırılacak rekorlar için, mesela 60 bin liralık bütçeyi ille de sponsor’ lar mı sağlamalıdır?
İlgili Bakanlıklarımızın bütçelerinden bu ödenekler çıkmaz mı hiç?
Sonuçta, Türk’ün ismi duyulacak. Türk’ün adı yazılacak…. İstiklal marşımız okunacak, Şanlı bayrağımız dalgalandırılacak…             
 Bir şeylerden haberdar olunup da, bir şey yapamamak kadar kötü bir durum yoktur ya hani.
Hani, elden geleni yaparsınız da, çözüme odaklı bir adım dahi atamazsınız ya bazen. Sanrım, son birkaç süredir, aynı durumu yaşayan biri olarak, istemesem de şunu söyleyeceğim;
“Benzer durum Avrupa’nın herhangi bir ülkesinde yaşansaydı,  çözüm aramak diye bir durum asla ama asla yaşanmazdı…”
Önümüzdeki günlerde, Milli takım kampı var. Haziran ayında sanırım. Ve biliyor musunuz, kadrodaki tek kadın Türk kim?
Tek kadın Türk, Çanakkaleli hemşehrimiz Birgül Erken.
Resmi yarışmalara hazırlanmak için bile, antrenmanları için gereken harcamayı kendi cebinden ödeyen bir sporcu, Devlet desteğini hiç mi hak etmez kardeşim?
Başarıya gelince alkış tamam da, ya öncesi?
Gururlanırız ya hep, Altın madalyayı kazanmış, dünya şampiyonu olmuş  sporcularımız ile.
Bazen kıskanırız ya o başarıları. İşin özü şuymuş sanırım; ‘Sen de harca, seninde olsun emi güze kardeşim’
Deriz ya genellikle, ‘Kıskanma, çalış seninde olur…’ Çalışması dahi parasız olmayan bir çok spor dalında olduğu gibi, başarıya ulaşmak için dökülen ecel teri, Alın teri ile kazanılmış para ile geliyor ise, pes diyorum kısacası.
Bu ne ilk ti, ne de son. Fakat, söz gereği diyoruz ya‘son’. Son katıldığı ve aralarında, Hırvatistan, Yunanistan,  Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti ve Romanya gibi ülkelerin katıldığı şampiyonada, Çanakkale destanı yazılan toprakların çocuğu Birgül Erken, tarih yazmıştı geçen hafta.
Sofya’ da gerçekleştirilen şampiyonada, Dünya çapında ünlü elit sporcularının katıldığı yarışmalarda,  tek Türk sporcu olarak yer almıştı Çanakkaleli sporcu Birgül Erken.
Tıpkı, Haziran ayında katılacağı Milli takım kampında yer alacak tek kadın Milli sporcu olacağı gibi, tek Çanakkaleli  kalsa da branşında, bıkmadan usanmadan , pes etmeden, sahip olduğu Çanakkale Ruhu ile mücadelesini vereceğini söylüyordu hemşehrimiz Birgül öğretmen.
 Türk’ ün gücü ve başarısını, adeta Balkan coğrafyasına bir kez daha kanıtlayan Milli sporcu,  geçtiğimiz 24-26 Mart tarihleri arasında, Çanakkale Anafartalar Olimpik Yüzme Havuzun’ da düzenlenen Serbest Dalış Havuz Branşları Türkiye Şampiyonası’ nda İTÜ-SAS adına yarışmış, Çift Palet Branşında Türkiye rekoru kırmıştı.
Adı büyük gibi görülse de, üç altın madalya kazanmak sureti ile üç kez Türkiye Şampiyonu olmuştu Zaferin adını taşıyan Anafartalar Olimpik havuzunda.
Milli Sporcu geçen yıl da havuz  branşlarında üç kez şampiyon olmuş ve ayrıca deniz branşlarından küp apnea branşında Türkiye rekorunu ele geçirmişti.
Sporcu Milli forma ile ülkesine dünya çapında iki bronz madalya kazandırmıştı yine geçenlerde.
Dinamik Apnea, Hız Apnea  ve Çift Palet Dinamik Apnea branşlarında Altın madalyalar ile,   2017 yılının yarışma sezonunu verimli geçirdiğini belirten hemşehrimiz, hedeflerini her zaman yüksek tuttuğunu ve sürekli güçlü bir antrenman temposunda çalıştığını söylüyordu. Tabi tüm masraflar cebinden.
TSSF’nin planlı faaliyetleri arasında yapılan Serbest Dalış branşlarındaki yarışmalarda,  Edebiyat öğretmeni olan başarılı sporcu Birgül Erken, tüm sporcular arasında bireysel olarak en çok madalyayı kazanan sporcu oluşu ile de dikkat çekiyordu.
Erken’in hedefi milli sporcu olarak ülkesini dünya arenasında en iyi şekilde temsil etmek yine.
 Bu yılki Avrupa Şampiyonası’ nda yarışarak,  Türkiye’ ye ve Çanakkale’ ye  yeni bir rekor hediye etme hedefini, tüm destek yoksunluğuna karşın yine dile getiriyordu Birgül öğretmen..
Altı yıldır milli formayı giyen  Birgül Erken'in,  2015’ de İtalya'da düzenlenen  Dünya Şampiyonası'nda ve 2013 ‘ de  Rusya Kazan’ da  düzenlenen Dünya Şampiyonası'ndan iki bronz madalyası da bulunuyor. Bunları da söyleyeyim dedim.
Son olarak,  "18 Mart Çanakkale Zaferi Haftası'nda yapılan yarışmalarda Çift Palet Dinamik Apnea Branşında kırdığım Türkiye Rekorumu Tüm şehitlerimize ithaf ediyorum" demişti Birgül öğretmen…
Sanrım var ise bir vefa borcu, böyle ödüyordu Şehitlerine Birgül öğretmen.
İnadına Milli forma, inadına Şampiyonlukla…