Hadi buyur buradan yak’ misali bir konu.. Ve o konu ile alakalandırılan bir ünlü destan..’GILGAMIŞ’ Hiç duydunuz mu; ‘MOXIE..’’ i..?.

İlgniç bir konusu;  ve üzerine edilen yorumlar.. Vallahi, beni çok etkiledi..
Bir haber konusu. Tam bir bilim kurgu. 
‘MOXIE deneyi başarıya ulaştı...’şeklinde bir başlık ve onun ardından değerlendirmeler.
Nemidir bu MOXIE deneyi?
Biraz bahsedeyim. Bildiğim kadarı söz edeyim bu deneyden.
Bazı akşamlar, çıplak gözle de görebildiğimiz bir gezgen üzerine bu deney. Hepimizin Kızılgezen diye bildiğimiz Mars üzerine.
Kızıl gezegende oksijen üretme deneyi de diyebilirim, MOXOE için.
Mars’ da, insanlığın yaşayabileceği doğal bir ortam oluşturmak asıl amaçlanan.
Bu arada, kediler köpekler, oksijene ihtiyaç duyan tüm canlılar için de diyebiliriz.
Bu deneyden haberdar olan bir vatandaşın yorumuna dikkat kesildim. Sosyal medyada, takip ettiğim bir sayfada gördüm o yorumu. İlgimi çekti ve dikkatle okudum. .
Yorumcu; “GILGAMIŞ geldi aklıma” diyordu ve nedenini merak edenler iççin de açıyordu aklına geleni.
Başlıyordu anlatmaya, şöyle ki;
“Bildiğiniz üzere dünya tarihinde yazıya geçirilmiş ilk destandır Gılgamış Destanı. Bu destanda ölümsüzlüğün yolunu arayan Gılgamış, dünyanın en uzak diyarlarına kadar gider ve neredeyse tüm servetini bu amaç uğruna harcamaya başlar.
Sonunda aradığını bulur ve uzun yaşamanın sırrına vakıf olur.
Fakat ne var ki; uzun yaşamasını sağlayacak bitkiyi ya da formülü, dönüş yolunda bir yılana kaptırır...
Peki söz konusu Mars gezeni ise aklınıza ilk kim gelir?
Yaşadığımız çağın Gılgamış  mı, Gılgames benzeri bir figür olarak Elon Mask mı!
Çoğu insana göre son derece sevimli, kendini bilime adamış bir adam...
Peki Mars 'a gitmek için yapılan çalışmaları, oluşturulan projeleri, bilim insanlarının çabalarını ve trilyon dolarlık yatırımları hiç düşündünüz mü?
Sizce bu şirketleri finanse eden patronların tek amacı, sadece ve sadece bilim aşkı mıdır?!...
Geçen yıllarda tam da bu konu üzerine açıklama yapan Nasa yetkilisi bakın ne demiş; ‘Eğer insan türü Mars gezegenine uyum sağlayabilirse, çok acayip şeyler olabilir...’
İster istemez, akla gelen soru; Niye ki?
Çünkü bilim insanlarına göre; Mars'ta 1 yıl 687 gündür.
Yani neredeyse dünyanın iki katıdır. Buna karşın yer çekimi dünyanınkinin üçte biri imiş.
Yer çekiminin düşük olması da fiziksel entropiyi azaltabilirmiş.
Yani,  Entropi azalınca, kalp ve sindirim sisteminin ömrü uzayabilirmiş.
Dolayısıyla insan organizması, canlılığını daha uzun süre koruyabileceğinden, vay insanlığın aline..
İnsan hayatı, Mars’ ta, dünya gezegenine göre daha uzun olabilir. Yani dünyada ortalama 75 yıl ömür süren insanoğlu, Kızıl Gezegende 150 yıl yaşayabilir imiş..
Var mı, Mars’a gitmek isteyen..!!!
Mas yolculuğu başlar ise, vallahi millet ne yapar eder, Mars7a gider.. demedi demeyin.
Aslında bir başka konu daha var .. Olur ya, hadi Mars’ a gidildi.. 1000 yıl sonra Mars'taki kalıntılarda Moxie Destanı ‘nı da yazan çıkar mı acaba?.