Gerisini söylemeye, gerek de yok sanırım…

İlk tanıdığımda, gençti ve gazetecilik mesleğinde ‘bu çocuk iş yapar’ kanısına kapılmıştım. Oysa ki, o çocuğun ne iddialı işlere bulaşacağına dair, aklımın ucundan bu gün duyduklarım geçmez, geçemez di bile.
Demek ki oluyormuş. Zaman bazen ilaç olurken, bazen de zehirliyormuş.
Ne garip. Bir gün, bir tanıdık üzerine, bu denli şaşırtan ithamlarla yaşandığı varsayılan konuları kaleme almak da varmış.
Bahsettiğim tanıdık isim, genç yaşta gelmişti aramıza. Mesleğe olan merakı ve öz verisi ile hakikaten de ‘bu çocuk da iş var’ demiştim. Nerede bilebilir insan; bu denli iddiaların içinde bir isim, yaşanılanların nedeni olsun. 
Referandum sürecine girildiği ilk günlerdi sanırım. Bahsettiğim genç ismin, adının geçtiği iddialardan haberdar olduğumda.
‘Ha di le. Olmaz öyle şey’ demeden kendimi alamamıştım.
Diyorlardı ki; “Piyasadan topladığı milyonlarca lira ile kayıplara karıştı”, Duyunca bende; “ Nasıl yani olmuştum…”
Bir meslektaşım, detaylandırmıştı yaşanılanları. Geçtiğimiz günlerde kaleme aldığı haber metninde, şunlar geçiyordu:
“Genç iş adamı memleketinde yakalandı. Çanakkale’ye getirilen M.U. çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi”
Memleketi derken, Konya’dan bahsediliyordu. Oraya gidip gizlenmiş meğer…
Tanıdık ve tanımadıkları, iddialardan haberdar olanlar;  muhtemel aynı soruyu soruyor; “Paralar Nerede?”
Bahsettiğim isim, yani gazeteciliğe başladığı ilk günlerinde tanıdığım, sonrasında birden politikada anılır olan genç,  Çanakkale’ nin yakın tarihinde adeta bir ilke imza atacakmış meğer.
Tamam. ilk’ ler kentiyiz. Bununla da övünür dururuz da, bu konuda yaşanan ilk, kısacası beni şok etti.
Deniliyor ki, ‘ son zamanların en büyük vurgunlarından biri…’
Nasıl olmuştur da, böylesine bir vurgun gerçekleşmiştir?
 ‘Satır arası’ verecek olursak; bu konu daha çok gündemde kalır…
 Siyasi kimliğe bürünüp, kısa sürede yol alınca siyasette: insan ister istemez, ‘yolu veren kim?’ sorusuna da yanıt aramaya başlıyor.
Gerçi, bahsettiğim ismi yakından tanıyanımız da öyle hafife alınacak sayıda değil. O nedenle, herkesin bir yorumu var elbet, akla gelen sorular üzerine.
Eski gazeteci, yeni Siyasetçi olup da, çevre yapmamak da olmazdı elbet.
Şahsen, benim de çok tanıdığım vardır. İyi de bu denli korkusuz ve iş bitirir hal nasıl alınır?
Kendisinden, genç işadamı diye de bahsedilen bu isim, iddiaya göre; vatandaşlardan topladığı yüklü miktarda ki para ile sırra kadem basmıştı. Bu sırada da, arkasında kara kara düşünen mağdurlarını çaresiz bırakmıştı.
 Kayıplara karışırken, beraberinde götürdüğü yüklü miktardaki paraları asıl sahibi olduğu varsayılan birileri, yani şikayetçi oldukları da öğrenilen mağdurlar, dolandırıldıklarından ötürü o ismi araya dursun,  şüpheliyi benzeri fimlerde olur gelişmedeki gibi polisimiz bulmuş.
Kısacası, vurgunun adı  M.U.’ yu polis bulmuş.
Memleketi Konya’da polis tarafından yapılan uygulamada,  GBT sorgusuna takılmış M.U.
Sanıyorum ki, yapılan Gene Bilgi Toplama adı verilen ve kısa adı GBT sorgusu olarak geçen yoklamada anlaşılmış arandığı.
Sonrası da malum. Hakkında bulunduğunu öğrendiğimiz yakalama kararı nedeniyle gözaltına alınmış.
Günlerce kentte konuşulan,  bir dolandırıcılık hikayesiydi iddialı sözlerle dile getirilen.
Adı geçenin siyasi kimliği ve de, iktidar partinin mensubu oluşundan olacak ki, dillerden düşmezdi M.U.’ nun ettikleri.
Konya Polisinin Gözaltı işlemi ardından, Çanakkale polisi ile kurulan irtibat ve devamında gelişmeler.
Konya’ya şüpheliyi almak için yola çıkan Çanakkale ekibi, hakkındaki dikkat çeken iddialar nedeniyle M.U.’ yu alıp, Çanakkale’ye getirdi.
Tabi bu yaşananlar yeni değil. Günler oldu yakalanıp, cezaevine de konması.
Çanakkale gündemi ağırdı. Referandum detayları ve sahada dikkat çeken hareketlilik. Süreçte sona gelindi ve geçen haftada kaldı sandık başına gidişin hummalı halleri.
Referandum ardından Çanakkaleli, hemen her gün, aynı şeyi konuştu. Vurgun’  un detayları ve kahramanını.
Konya’dan alınıp, iddiaya göre suç mahalline getirildikten sonra,  nöbetçi mahkemeye çıkarılıp ve de tutuklanan M.U. ne mi yapmıştı?
Çanakkale basınında, yer yer haber olan gelişmeler, kamuoyunun gündemindeki iddiaları yazıya dökmüştü.
Nasıl mı?“PARA TOPLUYOR, ARAZİ ALIP SATIYOR, KAR PAYI DAĞITIYOR” diy
Gazeteciliğe adım attığı tarihlerden tanıdığım genç siyasetçi, bir dönem de deniz ulaşımının marka isminde görev almıştı.
 Sonrasında İl Özel İdaresi ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde de bir süre çalışmıştı.
Derler ya ‘yürü ya kulum’ diye, öyle mi olmuştu ne? Bizim oğlan, inşaat ve araç kiralama işleriyle de haşır neşir olmuş ve de ticaretle uğraşmaya da başlamıştı.
Çok uzatıp sanırım. Hikaye derin onluca, yaz yaz bitmiyor.  İddia şu; şahıslardan topladığı paralarla arsa ve arazi satın alıp,  satış sonrası kar payı dağıtıyordu, fakat son ilerinde yüklü miktar toplayıp, sırra kadem bastı.
Peki nasıl oluyor du da, paralar veriliyor, arsalar alınıyor, sonra satıştan kar payı geliyorken her şey güzel oluyordu.
Demek kimsenin bilmediği,  var bir güzel var oluş hikayesi…
Bir şehir efsanesine dönüşmüş, siyaset ayağı da olduğu iddia edilen vurgun, vurulduğu noktada mağdurları ile baş başamı kalacak binmez ama, selam getirdim denilip, selam alındıktan sonra çıkan sözde arazi alımı paraları ve buna ilişkin detaylarda söz edilen onca iddia öyle hafife alınmayacak mevzular da değildi hani…
Neyse. Şüpheli yakalandı, cezaevini boyladı. Bu şehir efsanesi de burada sonlandı.
 Böylemi sahiden…?
Yok mu bu işin arka planı? Yok mu bu işin bir sorumlusu?,
Ağa babası, ağabeyi, bilmem neyi..?
İşin özü, masal sona mı erdi, kötü adam Rıfkı yakalanın ca?