Çelişkili Davete İtiraz eden STK temsilcilerine, ‘İbiş’ , ‘İbişler’ yakıştırması geldi.

Çelişkili Davete İtiraz eden STK temsilcilerine, ‘İbiş’ , ‘İbişler’ yakıştırması geldi.
Bir de öyle bir anlatımla konuşulmuş ki, ‘Kış uykusundan kimler uyanır?’ sorusunu, sanırım tüm Çanakkale soracak.
   
Kent Konseyi Başkanı, Gazeteniz ‘Vitamin’ in 27 Kasım Pazar günü manşetinden duyurduğu, ‘OHAL’ valisi Orhan Tavlı’ ya iletilen  şikayete ilişkin dikkat çeken sözlerle konuştu dün.
 
Yazılı açıklamada,  Konsey üyesi STK temsilcilerine ‘İbiş’ ve ‘İbişler’ yakıştırması yaparak yanıt verildiği gibi, bir de;
 
 “Kent Konseyi seçimleriyle birlikte ortalık yine ana baba gününe döndü” denilerek;
 
“ Kış uykusuna yatanlar uyandı. “Seçim var” diye ortalığa döküldüler. Daha da çok “ibişler” feryadı figan etmeye başladılar. Her zamanki gibi yanlış ve yalanlarla, “saldır ha saldır” halindeler” anlatımı yapılıp, üstelik çoğulcu bir yaklaşımla çelişkiye karşı duran isimlerin tamamı, adeta ‘kış uykusu’ denince akla gelen o canlı ya benzetildi.
 
Parantez açayım; (Bu benim yorumum) Kapatayım parantezi…   
 
Kent Konseyi Başkanının, 17 Aralık’ta yapılacak Genel Kurulla ilgili, sandıkta oy kullanamayacaklarının anlatımının da yapıldığı, STK temsilciliklerinin bir kısmına giden davet ve bilgilendirme içerikli çağrısına, karşı çıkıp şikayetçi olanlara ilişkin di bu açıklaması.
 
Yani, Şikayetçilere çıkışı…
 
Kent Konseyi Genel Kurul seçimlerine davet edilen bazı derneklerin, yıl içerisinde düzenlenen genel kurullara katılmamaları nedeniyle oy kullanamadığının hatırlatıldığı bu açıklamada, Kent Konseyi Başkanı Saim Yavuz;
“Kent Konseyi seçimleriyle birlikte ortalık yine ana baba gününe döndü. Kış uykusuna yatanlar uyandı. “Seçim var” diye  ortalığa döküldüler. Daha da çok “ibişler” feryadı figan etmeye başladılar. Her zamanki gibi yanlış ve yalanlarla, “saldır ha saldır” halindeler.
Bu besleme ibişlere katılan ve kendinden menkuller de tabii ki, gösteri sahnesinde “ben demiştim” rollerini oynamak üzere sahnede arz-ı endam  etmeye başladılar” diyor ve ardından da,
“Bütün bu ibiş ve ibişciklere, eğer okuduklarını anlayabilirlerse, “çıkmamış candan ümit kesilmez” misali ola ki, anlarlar  diye ve de  Kent Konseyi’nin görevlerinden biri de “hemşehrilik bilincinin gelişmesine katkıda bulunmak” olduğu için bir bilgilendirme yapmayı görev bildim” ifadesini ekliyordu.
‘Çıkmamış candan ümit kesilmez sözü’, gibi Kent konseyi’ nin görev açılımının anlatıldığı, ‘Hemşehricilik bilincinin gelişmesine katkıda bulunmak’ da, ‘çek nereye çekersen çek. Hodri meydan’  gibi olmuş. Aç parantez (Bence)
 
50 kadar STK temsilcisinin, OHAL Çanakkale Valiliği Makamına Şikayete konu anlatımlarına gelen bu yazılı değerlendirme metninde,
 
Kent Konseyi yönergesi seçimler maddesi hakkında bilgiler veren isim Başkan Saim Yavuz; “İlgili dernekler ve vakıflardan, seçimli genel kurullar dışında bir dönemde en az 2 genel kurula katılmış olanlar seçimlerde oy kullanma hakkına sahip olacaklardır.” diyor.
 
Ne yazarak yalan söylüyor bu ibiş ve ibişcikler?
 
 “2 toplantıya katılmayan oy kullanamayacak”,
 
“üst üste 2 genel kurula katılmayan oy kullanamayacak” diyorlar. Bu yanlış.  
 
Doğrusu ne? Anlayabilmeleri için kısaca söylemek gerekirse “bir dönemde 2 kere katılanlar oy kullanacak” diyor.
 (“3-5 kere katıldık, şimdi biz oy kullanamayacak mıyız” derler mi acaba?)
 
Maddeyi,  yine de belki anlayamazlar ihtimalini düşünerek biraz daha açarak anlatmak yararlı olacaktır.
“Kent Konseyi bir dönemde en az 6 ya da 9  genel kurul yapılıyor. Bu, 6 veya 9 genel kuruldan sadece 2 tanesine katılan oy kullanma hakkına sahip olacak” diyor madde.  Daha da kısası ve anlaşılır olanı: “Ne olursan ol, hiç değilse 2 kere gel.”  diyor be ibişcağızlarım… Üstelik, kimsenin genel kurula katılmasını engellemiyor;  genel kurula katılıp konuşmasını, gündemdeki konularla ilgili karar vermesini engellemiyor, kimseyi atmıyor ve de aday olup seçilmesini hiç engellemiyor”
 
Şeklindeki detaylı bilgileri paylaşıyordu Başkan Yavuz.
 
Kent Konseyi’ nin Genel Kurul’una ilişkin şikayetleri beraberinde getiren yazışmasını, masaya yatırıp   Şikayetçi olan isimlere gelen bu değerlendirme sonrasında,

“İbiş ve ibişciklere değil  kimi derneklere sesleniyorum” diyerek yeni bir anlatımda bulunuyordu Başkan Yavuz.
 
O bölümü de aktarayım, geldiği haliyle;
 
“İlkokulda öğrettikleri ‘Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz’  atasözünün anlatmak istediği gibi “Gel, hiç değilse 2 kere katıl da oy kullanmaya yüzün olsun; nereye geldiğini, ne için oy kullandığını bile bilemeden, birilerinin çekiştirmeleriyle, eline tutuşturmalarıyla oy atmaya gitme, kendini de rüsvâ etme”
 
Bitmiyordu şikayetçilere ilişkin değerlendirme.
 
Yeni bir bölümde, Sözler yine ‘ibiş’ ve ‘ibişler’ anlatımı ile başlıyordu.
 
İbiş ya da ibişler’ e neden takıldın? diye soracak olan var ise, ‘Benlik değil takılma. İbiş, ibişler var da neden ibişçiler yok’u sorardım ben olsam’ yanıtını verebilirim.
 
Neyse ki benim öyle bir ibiş takıntım hiç olmadı.
Genelde bu vatanın suyunu, ekmeğini yiyen, sonrasında da hainlik edenlere takıntım oldu hep.
Onların da sonunu görüyorum bu dünyada, Öyle ya da böyle. Eden buluyor. Kimsenin ettiği yanına kalmıyor.
 
Ben döneyim yine Yavuz’ un değerlendirmesine.
 
“ Bazı ibişlerin ikinci yalanı da şu: “650 dernek var  (bazıları 800 dernek diyor),  bunlardan 200 tanesine oy kullandıracaklar; o dernekler de kendi dernekleri, diğer derneklere oy kullandırtmayacaklar” diye kocaman yalan söylüyorlar, utanmadan, sıkılmadan.
 
Çünkü, dernekler müdürlüğünden aldığımız listeye göre Ekim ayı sonu itibarıyla Çanakkale Merkezde 389 dernek var. 650 dernek- 800 dernek yok. Yalan.
Oy kullanacak dernek sayısı da 200 değil  67.  Bu da kocaman bir yalan. Ve bu dernekler de bu kentin dernekleri.
 
İbişlerin 3. yalanı: “Oy kullandırtmama kararını Kent Konseyi Başkanı Saim Yavuz vermiş.” Kent Konseyi’nin kararlarını Genel Kurul verir. Ne Başkan, ne de Kent Konseyi Yürütme Kurulu  hiçbir zaman karar vermez ve vermemiştir. Bu da kocaman bir yalan. Bütün kararlar Genel Kurulun kabulüyle çıkar. Ve o kararı Kent Konseyi Başkanı ilgili yerlere sunar ve seslendirir.
 
Bahsi geçen karar da 27 Ocak 2015 tarihli Genel Kurul’da alınmıştır.
 
Anlattıklarımızı anlayabilirseniz, siz değerli ibiş ve ibişciklerle “katılım”,  “demokrasi”,  “yönetişim”, “kent konseyi” kavramlarını da konuşabiliriz seve seve, ama önce yalan söylemeyi bırakıp, doğruyu söylemeyi öğrenmek ve cahil cahil konuşmamak kaydiyle.
 
İbişlere, genel kurulla ilgili bir bilgilendirme/bilinçlendirme yaparak bitirelim! Kent Konseyi, Genel Kurul’dur. Genel Kurul da Kent Konseyi’dir.
 
Kimdir Genel Kurul veya Kent Konseyi derseniz;  Vali, Belediye Başkanı, Valiliğe bağlı on kurum, Mahalle muhtarları, Partiler, ÇOMÜ, Meslek Odaları, Sendikalar, Noterler Ve ilgili Dernekler ve ilgili Vakıflar, bir de Meclisler ve Çalışma Gruplarının toplamıdır derim” diyordu son söz olarak.
 
Ne tuhaf. Sanalda sörf yaparken, neye rastlıyorum.
 
Yer Yalova. Yalova denince aklınıza, o söz gelmesin hemen.
 
Yalova’ da Ket Konseyi’ nin yönetim listesine bakıyorum. Tam da Kent Konseyi’ nin tarifi yapılan anlatımdaki gibi. İsimler tam da şöyle;
 
İSMAİL MUTLU başkan.(Yalova Esnaf ve Sanatkarları Odası Başkanı), HASAN SOYGÜZEL  genel sekreter. ( Yalova Belediyesi çalışanı, Yerel Yönetim Uzmanı, İstanbul Üniversitesi AUZEF Sosyolojii Bölümünde, Lisans eğitimi alıyor, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesindeki Mahalli İdareler ve Yerinden Yönetim Bilim adalında Doktora derslerine devam ediyor)
Yürütme Kurulu
Halit GÜLEÇ        Yalova Belediyesi, Prof. Dr. Recep Hayri EREN   Yalova Üniversitesi, Selim KARAHAN Yalova İl Özel İdaresi, Süheyla UZUNESER Yalova Ticaret ve Sanayi Odası, Faruk TEZCAN          TEMA Vakfı, Mustafa KANDEMİRSüleymanbey Mahalle Muhtarlığı, Alpaslan ERKOÇ      Yalova Ortopedikler Spor Kulübü, İdris DURMUŞ             İlim Yayma Cemiyeti, Şaban OK          Futbol Saha Komserleri Derneği.
Aklınıza; “Peki ya Bizdeki?’ mi geldi?
Benim gibi yapabilirsiniz. Bir tık yeter. Sanal sörf…