Hatırladınız mı? Eskiden ne de çok vardı.. Hpsinin de adı birdi; Roma Dondurmacısı...

Güzeldi tatları.. Sedesi, limonlusu, Kakoolu' su.. Sahi, neden yoklar artık.. Dondurmacılık mı bitti.. Dondurmacı mı tükendi..
Maraş usulüne de bayılıım laf araızda.. lakin, roma Dondurmacılarının tadı bir başkaydı yahu..
Nereden geldi ise artık aklıma.. Durup durup, aşeren biri gibiyim bu araar.. Taktım mı takıyorum.. bir ara da Kumpir diye tutturdum laf aramızda.
Roma Dondurması, sanırım Roma'da yaşlanmak fikri ile düştü aklıma..
Hercanlı doğar büyür ölür.. Hayat böyle işte.. Peki ya, Roma'da yaşlanmanın artısı ne.. Ne özelliği var ki burada yaşlanmanın..!!!
Bir anlatımda gçeiyordu; "ANTİK ROMA' da YAŞLANMAK... YAŞLILIK.." mevzuusu ...
Merak ettim, okuumbir solukta.. Efendim konu şu imiş kısaca;
Yaşlılık bizim Dünya zamanına göre doğumdan sonra otuz yaş civarında başlayan süreç olarak sonraki yıllarda ilerleyen kas-iskelet, kardiyovasküler, endrokronolojik, ve serebral aşınmaların yanısıra hareket kabiliyeti, agır düşünme, görme zayıflığı cilt deformasyonu gibi bedensel ruhsal kaçınılmaz kayıplar , yıpranma imiş..
Yani, hepimizin başına gelecekler bunlar.. Peki ya, Roma ne ayak.. nereden çıktı şimdi orada yaşlanma bahsi..
Bu sözü böyle bilmiyoruz bizler.. Bizim bilidğimiz, Dığar üyür ölürsün.. Antik Roma 'da ise durum farklı.. Baştan başlıyor, insanı cezbeden konu.. Sözün içinde gizli aslında denilen; ,
Roma'da; Tüm canlılar doğar, yaşlanır ve ölür... mantığı var.. düz mantık.. Bizde tam tersi, doğar, büyür, ölürsün.. yaşlılık konusu hiç yok.. Terslik burada başlamış bence. Ölümün garanti de, ne vakit geleceği belirsiz.. İnsan, lümünü bileek yaşayan tek canlı türü diyenlerimiz de var.. Öyleyiz de.
Fakat,  insanoğlunda yaşam döngüsünün son aşaması olan ve  ölüme en yakın takvim olarak dile gelen hal, yaşlanma hali.. İşte bu sırada baylıyor korku.. Da, korkunun ecele fyadası yok ki..
Yaşanılan korku, beraberinde yaşlılığı reddetmeyi getiriyor..
Bir yaşlı kankam; Fiziksel muhtaçlık düyündürüyor beni diyordu, yaşı ilerlediğniden.
Ulen, aradığım dondurmanız boşa değil imiş sizi gidi Romalılar..
Romalılar için, birçok kaynakta; "Roma İmparatorluğu, MÖ 2. yüzyıldan itibaren gerçekleşen fetihlerden kaynaklanan muazzam bir insan ve kültür karışımından etnisiteden oluşuyordu.." şeklirde bir bilgi geçse de, konu bu değil elbet.
Yaşlılık hali, ve bunun ölümle ilişkilendirilmesi mantığı..
Roma'da yaşlılığa ulaşma şansı muhtemelen bugünkünden daha azmış, öyle diyorlar..
Burada bahsedilen bir ayrıntılı söz vardı, aktarayım.. "Nüfusunun % 6-8'inin yaşlılığa geçebiliyordu..istatistiklere göre"x
Yani, yaşlılığı yaşıyorlarmış Romalılar.. biz de öyle mi ya..!
Küt diye gidiyor sevdiklerimiz, ne yaşlılığı..!!!
Yaşam şekli, yaşayanların dünyayı terki diyar etmelerine sıra gelidğnideki yaşları, bize görü, hakikaten de edğişik bu insanların.. Gamsızlıktan mıdır nedir, anlamadım kardeşim.
Romalılarda;  Erkekler arasında kadınlardan daha fazla sayıda yaşlı varmaış.. Yok artık.. Bizde tam tersi, adam önden gidiyor genelde,  ardından,  taa yıllar sonra kadın..
Kadına olan bir hayıflanma değil bu dediğim, yanlış anlaşılmasın..Ölesine örneğim, sıradan yani..
Roma' da yaşanılan bu tersi durumu nedeni, doğumla ilişkilendiriliyor, bu da değişik bir yaklaşım.
Roma'nın yaşlı erkeklerinin yaşıtı yaşayan eşleri çok az imiş.. Bu da, değişik bir düzene neden olur ya neyse..
Birkaç çift birlikte yaşlanabiliyorlar imiş Roma'da..
Ve bu durum yaşlı erkekleri çok genç bir bayanla evliliğe yöneltiyormuş.. hadi oldu.. Vazgeçtim ben, Roma'da yaşlanmaktan..
Ülkemize döneyim, burada yaşlanmak daha bir adrenalin hali.. Ayağın takılıp düşsen, ölsen: 'ecel işte..' derler.. Sorgulayan da  çıkmaz..
Nasıl gelip, gördüysen..  hangi gelenek göreneği kapmış isen, öyle sürecek hayat.. Yeni maceralara ne gerek şimdi..
Yaşlanayım der iken, zahmet çekecen türlü türlü.. yeni öğrenmeler, yeni yeni damak tatları vesaire..
Genç gitmek, bir ayrıcalık bizde..
Hani bir söz vardır ya: genç öl, cesedin yakışıklı olsun.. Bunu bile dalgaya alan rahat milletiz..
Yok yok, ben bizden başka bir yerde zaten yaşayamam..
Şurada kalsın dondurması.. Neyime yetmiyor benim Maraşım… Çek çek uzuyor.. İki arabayı birbirine bağlasan Maraş dondurması ile , kütü kütür çekiyor..