Araştırmaları içerir anlatımlar kimin ilgisini çekmez ki..! Hele konu, TÜRKÇE olunca, eminim ki dünyanın dört bir köşesinde var olan TÜRK, hemen dikkat kesilir.

Almanya’daki “İnsan Tarihi Bilimi Enstitüsü”’ nün, Türkçe’nin 9 bin yıl önce de konuşulduğunu kanıtladığından söz eden bi paylaşıma rastladım. Hali ile bir solukta okudum kaleme alınanları.
Sosyal medyanın en güzel yanı tam da bu.. İlginç, bir o kadar da kimsenin belki de önemsemediği altı çizilenlere dikkat çekilebilir bir yer olması şu sosyal medya.
Bahsettiğim paylaşımda geçen bir cümle; “Tarihimizi bizden öylesine sakladılar, öylesine çarpıttılar ki, insanımız ancak yabancılar söyleyince inanır oldu!” vurgusu ile geliyordu.
Vallahi, haklılık payı var bence de bu görüşün. Hakikaten de bazı konulardan söz eder iken, dünyanın bir başka köşesinde dile gelenleri tekrarlayan, benim de çok tanıdığım var.
Belki de, çok entelektüel olduklarını ima da ediyorlar bu tutumları ile, kim bilir..!
Yine bir tanıdığımın paylaşımı var bu konuda.. Kendisi ile tanışıklığımız 90’ lar.. O polis, ben gazeteci.. sahada çok mesaimiz oldu.. Hele ki, Gökçeada haber takiplerimiz.
Bahsettiim isim, şimdilerde emekli.. Emekli der iken, öyle unu’ nu eleyip,  eleğini de duvara asanlardan değil.. dipçik gibi.. Vatan, Millet, Bayrak., sayayım mı daha, olmazsa olmaz değerlerimize ölesiye bağlı kalmışlardan kısacası..
Akovalı diyeyim kısaca.. Bilenler bilir..
Onun da bildiği konu olmalı ki, paylaşmış fark ettiği paylaşımı..  Paylaştığı paylaşımda; “Bize, Türklerin Anadolu’ya ilk geliş tarihi olarak 1071 Malazgirt Savaşıyla olduğu söylendi.
Halbu ki 1071’de Anadolu’ya gelen Türkler, Müslümanlığı kabul etmiş Türklerdi.” İfadesi geçiyordu.. Buraya kadar Mutabık mıyız.
Dahası da vardı.. “Ön-Türkler, milattan önce 13 bin yılında Anadolu’da idiler ve Anadolu’nun dip kültürünü oluşturdular.” Vurgusu..
Hele he; “Esas önemli olan, Anadolu’ya gelen Ön-Türkler; Göçebe olarak değil, göçmen olarak geldiler.
O tarihte resim-yazıyı biliyorlardı.
Tanrının birliğine inanırlardı.
(M.Ö 14 bin yılında ORAL Dağlarındaki Şölgen Taş Mağarasında, Rus ve Fransız araştırmacılar buldukları yazıtlarda bunu kanıtladılar)
Kırgızistan Saymalıtaş Vadisinde bulunan eserlerde, Türklerin tekerleği icat ettikleri, tekerlekli sabanla çift sürdükleri, geyik-at-köpek gibi hayvanları ehlileştirdikleri ispat edilmiştir.” Gerçeğinden söz edilen satırlar.
Ne kadar övünsek az kardeşim, TÜRK olmakla.. Hele ki TÜRKÇE konuşmak..
Bahsettiğim paylaşımda; “Çoğumuz, Prof. Dr. Afif Erzen tarafından 1967 yılında Van’da kurulan ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesine bağlı ‘Van Bölgesi Tarih ve Arkeoloji Araştırma Merkezini’ ve yaptığı hizmetleri bilmeyiz.” Şeklinde kurulu bir cümle vardı ki, haliyle insan merak ediyor ‘YA SONRASI’ diye..
Sonrası bir diğer cümle, şu şekilde geliyordu paylaşımda; “Yine çoğumuz, Prof. Dr. Erich Feigl,  Prof. Dr. Justin McCarty, Andrew Mango, Normon Stone, Stanford Shaw, Kazım Mirşan, Servet Somuncuoğlu, Prof. Dr. Semavi Eyice, Ord. Prof. Dr. Ali Tanoğlu gibi isimleri ve çalışmalarını bilmeyiz” vurgusu
Hepsi ayrı bir merak konusu isimler.. Çalışmaları çok olmalı ki, özetle denilememiş, örnekleme vermek adına.
Ve de, can alıcı bir diğer altı çizilen, yani bahsedile isimler için kaleme alınan bir ifade:
“Çoğu rahmete kavuşmuş bu değerlerimiz, Ön-Türkler ve Türkler konusunda mevcut tarihi alt-üst edecek buluşlara imza attılar.” bilgisine çekilen dikkat.
Vakit çok olsa da, ya da boş vakit yaratabilsek, tek tek okusak bahsedilenlerin çalışmalarını.. Kim bilir, iş işten geçmeden, belki de bir gün olur bu da.
Bu cümle de çok dikkatimi çekti. “Prof. Dr. Erich Feigl ve Stanford Shaw Yahudi’dirler. Bu ikili Ermenilerin soykırım yalanlarına öyle darbeler vurdular ki, Ermeniler onların evlerini yaktılar, defalarca suikast düzenlediler.” Şekli ile paylaşımda geliyordu. Yeminle, bu detayı ben bilmiyorduum.. İlk fırsatta, detaylıca araştıracağım.
TÜRK olunca, mesele, bahsi geçen her cümle, kaleme alınmış halini okur iken, acayip keyif veriyor bana..
Mesela, paylaşımda geçen şu bölüm; “Ön-Türklerin M.Ö 13 bin yılında Anadolu’ya geldiğini, İstanbul Üniversitesi Senatosunun ‘Şeref Doktoru’, Türk Tarih Kurumunun ‘Onur Üyesi’ payesi ile ödüllendirdiği Afif Erzen, yıllar süren araştırmalarını 1984 yılında yayınladığı ‘Anadolu ve Urartular’ kitabında bilimsel olarak kanıtlamıştır.” Şeklinde tarih verilerek de detaylandırılan bilgi..
Bu arada, “Kazım Mirşan’ın incelediği, Doğu Anadolu’da mevcut yazı öğelerini içeren kaya resimleri ve kaya yazıtlarının, rahmetli Servet Somuncuoğlu’nun Orta Asya’dan Anadolu’ya yıllar süren araştırma boyunca belirlediği on binlerce kaya yazıtı, kaya resimleri ve Damgalar örneği ekinde, Ön-Türklerin Anadolu’ya M.Ö 13 binli yıllarda geldikleri kesin olarak ispat etmişlerdir.” Şeklindeki tespite ne demeli !!!
 
Bilindik bir isim örneği ile gelen şu bilgi bir de..”Göbeklitepe M.Ö 12 bin yılında kurulmuştur. Göbeklitepe Dikilitaşlarının üzerine resmedilmiş çok sayıda hayvan ve insan figürlerinin, damgaların Türk Dikilitaşlarındakilerle birebir aynı olması, Ön-Türklerin Anadolu’ya geliş tarihini doğrulamaktadır.”
9 bin yıllık geçmiş, 9 bin yıllık bir dil ve de TÜRK…
Her daim, var ol,  Yüce TÜRK…