Bu gün olmaz sa, bir gün mutlaka.. Olacak.. Neden, çünkü olmalı..

Bilmeliyiz ki, en acımasız gerçeğimiz deprem.. Ne vakti olacağından ziyade, mutlaka olacağına odaklanmalıyız..
Önlemler almalıyız.. Hep derdi rahmetli Deprem dede, Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara; “Deprem öldürmez, binalar öldürür”
BU GERÇEĞİ BİLİP, GEREĞİNİ YAPMIYORSAK, YAPACAK BİR ŞEY KALMIYOR… Hali ile de canımız yanıyor..
Sanal dünya hep bu konudan söz eden paylaşımlarla dolu.. Mesela, ‘Tahminmatikdeprem’ isimli bir hesap var.. Bu hesaptan, yapılan değerlendirmelere bağlı paylaşımlar sık sık gelmekte.
Hepimizin elinde bir akıllı cep telefonu..  Benhzsere paylaşımları yakından takip edenleriz bu yüzden..
Bendeki hal de, tam da bundan ötürü.. Bir paylaşım ve güze bir anlatım..
“Deprem ülkesiyiz depremler oldu oluyor olacak”  vurgusu önce.
Ardından da; “Ancak bilim ilim ışığında veri çalışmalarım ve hesaplamalarım sonucunda ülkemizde en ciddi ataklardan bir tanesi nisan/mayıs 2022 ayları aralığında kısacası Tunceli çıkışlı çevresi Bingöl Van çizgisinden” ifadesi eşliğinde gelen tahmin..
Adı üzerinde işte.. Tahmin.. Tahmine gelince; ”Beklediğimi 1 yıldır her seferinde ifade etmekteyim(5.5/6.7)” diye verilen şiddeti bir de depremin.
Bu paylaşımın evvelinde; “Öncesinde doğumuzda risksiz hareketlenmelerin olası olduğu 4/5 ler  ölçülerinde enerji çıkışları sonrası belirttiğim konumlarda biriken stresin, gerekli baskıyı da bulması ile açığa çıkma sinyallerimiz  var.” Anlatımı..
Ve dahası; “Ülkemizin sınırları içerisinde 5,3 leri bulabilecek atakların harici doğu bölgemiz harici 6 lar ölçülerine ulaşabilecek başka bir enerji oluşumunun olmadığını sizlerle paylaşmak isterim.” Şeklinde gelen bir başka tahmin.. Ancak, azıcık da yüreklere su serpen bi tahmin.
Türkiye Deprem Kuşağında.. Çanakkale’de Türkiye’ nin bir parçası ve o kuşağın içinde.
Bunu bilip, önlem olacakları da bilip, gereğini yapmamak ise;  bence asıl en büyük tehlike..
Adımı mı değiştirsem ne..!
Bu aralar bir bahaneler üretip, türlü laf dokundurmalar ile, arayı açanlar çok etrafımda.
Sorgulamıyorum artık bu tür gelişmeleri. Alıştım dersem daha doğru olacak sanırım.
Adımı değiştireceğim artık, usandım yani..
Arif olan anlar derler. Arifim..
Erdemli ol derler, aynı zamanda Erdemim.
Uzatmamak, tak diye söylemek gerek.. Genelde ben de öyleyim..
Deprem gibi korkuların olacak, bari bunu hatırla.. Hani son pişmanlığın da faydası yoktur ya.. Neyse anlayan anladı sanırım.
NİSAN YAĞMURLARI..
 Az kaldı.. Şunun şurasında birkaç gün sonra Nisan..Nisan’ ın bendeki hatırası büyük.. Çok büyük hem de tarifsiz.. Hele ki, 23 Nisan.
Ne sevinirdim çocuk iken, 23 Nisan geldiği zaman.. Hepimiz çocuk olduk.. Anılarımızın en güzelleri çocukluktan.  Kimimizin, çocukluk anıları üzücü.. Anlatılmaz yaşanır türden. Kelime yoktur acıyı anlatmaya.
Bir 23 Nisan daha geliyor.. Haftalar sonra, yine çocuk gibi sevineceğim o kesin.. 23 Nisanlarda, neşe dolar insan.. Ayrı bir özelliği vradır hepimizde 23 nisan’ ın.. Bendeki ayrıcalığını ve güzelliğini anlatmaya kalksam, vallahi kitap olur. Enlerim oldu 23 Nisan’ da.. Unutamadığım..
Unutmak kimine göre anlık.. Kimine göre, ne mümkün..
Tıpkı, unutmamamız gereken gerçeği, Depremi, sadece yaşayınca hatırlayanlardan olmamalıyız kardeşim.
İnsan oğlu, en güzel dediği günleri de bir kalemde silip atıverendir zihninden. Değişik bir canlı türüdür bana göre insan.
Türlü türlü huyları, türlü türlü alışkanlıkları vardır. Kimi alışkanlıkları hayata daha da abğlar, kimileri ise koparır.. Sigara tiryakiliği gibi. (İçek mi bi ara bi cigara.)
Soru hayli net….! Yahu, ne zaman bitecek bu eziyet..
Nisan yağmurları diyordum, sağanak gibi geldi geçti bir anda diyeceklerim.. İhtiyarlıyorum sanırım.. Öyle ya, yaş elliyi geçti. Yarım aşırı devirdim.. Daha ne kadar ömrüm var, onu da bir tek rabbim bilir.
Geçen bir duvar yazısına takıldı gözlerim..
Bir ülküdaşım yazmıştı; “Allaha şikayet edilenlerden değil, Allaha Emanet edilenlerden ol” diye..
Düşününce şöyle adam akıllı,  nasıl ama;  on numara söz değil mi!..
Nisan yağmurları olmalı ki, toprağın bereketi artsın.. Altın değerindedir Nisan yağmuru.. Öyle bildik, öyle de biliriz.
Hele bir de, ıslattığı toprağın tarifsiz, o güzel kokuşunu alıyorsan o sırada, ne muhteşemdir Nisan yağmuru.
Nisan bu kardeşim, boru değil.. Anlamı çok.  Saymakla, anmakla bitmez..
Herkes kendini iyi baksın.. Nisan’a ne kaldı.. Toprağın bereketin arttıran yağmurlarda hele bi gelsin.. Gelsin ki, Toprak ana da bir kendine gelsin..