Bundan güzel destek olur mu? Hollanda’ nın yaptığına karşın. Çanakkale iş dünyası; ‘Alınacak kararların arkasındayız…’

çıkışına imza atıp, ne yapılacaksa biz de destekçiyiz diye açık açık tavrını gösterdi. Tıp kı Türkiye gibi…
 
İş dünyası’ nın bu söylemi aslında şu açıdan da çok önemli. Bazı durumlar karşısında, deriz ya; ‘Gerekirse, soğan ekmek yeriz…’ aynı şey bence.
 
Türk işadamlarının genel kanısı da bu yönde; ‘Ticareti de bitiririz, ilişkileri de…’
 
Hadsiz Hollanda’ ya, hakikaten, siz kimsiniz diye sormak lazım. ‘Kimsiniz de, bu densizliğe kalkışıyorsunuz?’
 
İki erkeğin birbirini sevip nikahlandığı bir ülke olma dışında, ne içiyorsunuz da kafanız bu denli, densizliğe işler oldu…?
 
Hollanda’ yı, Kınamadan ziyade, ağızları dolu dolu küfür edenler vardı hafta sonu. Ben de dahil….
 
Bir anda ülkenin tepkisi, bir küçücük coğrafyaya dönüverdi. Tükürsek boğarız denilebilecek, bu yapıldığında da, bir deyimin hakikaten ve de kesinlikle gerçek olacağı durum gerçekleşecek.
 
Tepkiler sosyal medyadan da aynı şiddetteydi hafta sonu. Haftaya da yazılı açıklamalarla merhaba dedik. Bunlardan birine de Çanakkaleli iş adamları imzasını attı.
 
“ÇTSO olarak, başta Hollanda olmak üzere, Avrupa Birliği’ne bağlı kimi ülkelerin Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik yürüttükleri antidemokratik uygulamaları kınıyoruz. Temeli olmayan, suni gerekçelerle Devletimizin bakanlarına ve Ülkemizin siyasetçilerine yönelik gösterdikleri faşizm kökenli bu tavırları kabul etmiyoruz. Hollanda ve onun gibi davranan, düşünen ülkeleri kınıyor, Devletimizin alacağı kararların arkasında olacağımızı kamuoyunun bilgisine sunuyoruz” diyen Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Yönetimi, edep bozmadan, noktayı koyuyordu.
Gerçi işadamlarının, Hollanda’ nın bu densizliğini öğrendikleri ilk andan itibaren, ne laflar koyduklarını tahmin bile edemiyorum.
 
Hollandalılar, kendilerine ilişkin söylenilenlerden bir nebze etkilenseler,  oturdukları yerden birkaç metre göğe paralel olarak zıplarlardı ya neyse....
 
Bir çoğumuzun küfür etmekten dili damağı kuruduğu o anlara tanık olup, bendenizde yaşadığımdan sanıyorum ki hepimiz bir yıllık küfür istihkakımızı tamamladık.
 
Erkek erkeğe evlenen bir milletten, başka ne beklenir ki?  Bunların demokrasisi, iki adam görünür canlıdan, biri sözde adam görünümlü eş oluşturmaya yetiyor. Doğan görünümlü Şahin diyeceğim de, bir efsaneye hakaret etmiş olacağım. En azından, Doğan görünümlü Şahin’e, 4 ya da 5 kişi rahat rahat biniyor.
 
Hollanda, yürek mi yedin de tarihini umursamaz oldun? Oysa ki, daha dündü Viyana kapılarından geriye döndüğümüz…
 
x          x            x
 
ESKİSİ YENİSİ, BİR YOLDA….
 
Hafta sonu kordonda gezmeyip, yenisi ile bir yolda ilerleyen iki isimden detay geldi e-postama.
CHP’ li Milletvekili Av. Muharrem Erkek ve eski CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan.
Siyaseten rakip olurluluğu bir yana atıp, kol kola bir amaca doğru adım atmışlar.
 
Referandum propaganda çalışmalarında iki siyasetçinin ortak saha çalışmasına ilişkin detaylar, her neden ise hayli ilgimi çekti. Gerçi bir nedeni var da, o da bende kalsın. Hafta sonu, iki eski vekilin kordan gezmesi detayından yola çıkarsam, nedenim hayli haklı olacak diyeceğim ama, bana ne ki…?
 
Ben yaşanmışlıktan bahsedeyim.
 
Bir aralar, siyaseten karşı görüşlü olmalarına karşın bir partinin kapısına çalmış ikili.
 
Ne için? Referandum süreci yaklaşırken, sahada bir olmak için.
 
CHP’ li vekil Av. Erkek ile CHP’ li eski vekil Soydan, Çanakkale’de siyaset gündeminin hayli ısındığı günlerde, çat kapı ziyarette bulundukları Deokrat parti (DP) ‘ de, ‘hayır’ için buluşmuşlar.
 
Milletvekili Av. Muharrem Erkek ile partisinin Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi eski vekil Serdar Soydan’ ın yolu, eski ‘Doğru Yol’ da, şimdinin Demokrat Parti’sinde kesişmiş vesselam.
 
Espri olsun diye; ‘doğru yol’u bulmuşlar diyeceğim, yanlış anlaşılacak. En iyisi demeyeyim…
 
Geleyim ziyarete. DP İl Başkanı Ahmet Öztürk, İl Başkan Yardımcısı Refik Süngü ve Gelibolu İlçe Başkanı Servet Yanık ile bir araya gelinilen, bir zamanların efsane partisindeki buluşmada, konu 16 Nisan referandumuymuş.
 
Duydum ki CHP’liler, önceki günlerde de, DP’nin tüm ilçe başkanlarıyla da bir araya gelmişler. Hani insanın aklına da gelmiyor değil. ‘Ne var ise, eskilerde var’ demek…
 
Hadi ben onu da demeyeyim.
 
Ziyarete ilişkin duyduklarımı paylaşayım. Vekil Av. Erkek ve eski vekil Soydan, DP ile gerçekleşen görüşmelerde, ortak açıklamaya imza atmışlar.
 
Şöyle ki; “Önümüzde bir parti seçimi yok. 16 Nisan’da yapılacak Türkiye’nin geleceğinin oylanmasıdır.
 
Bu iş DP ya da CHP konusu değildir; vatan, millet söz konusudur” diyerek.
 
CHP tarafı, DP ziyaretlerini genelleyip, bir de; ‘İşte bu anlayışla hareket eden Partimiz, yine aynı yaklaşımı benimsemiş DP’nin Çanakkale’deki yöneticileriyle bir araya geldi.
 
Referanduma sunulacak paketin ülkemizin geleceğini nasıl etkileyeceğini ayrıntılarıyla masaya yatırdık.
 
Her iki tarafın da kaygılarının benzer olmasının altını çizmekte yarar var.
Görüşmeler çok verimli geçti. İnşallah 16 Nisan’da ‘hayır’lı bir sonuç alacağız” açıklamasına imza atıyordu.
 
Türkiye’ de olduğu gibi, Çanakkale’ de de Siyaset 16 Nisan referandumuna kilitlenmiş halde.
Eskiler, yeniler ayrımı yapılmaksızın, çat kapı ziyaretler gerçekleşiyor. Kısacası, bir zamanların iktidarı da unutulmuyor, bir zamanların vekilleri de.
 
Denilebilir ki, ‘Böylece, ‘Hayır’ cephesi, sahayı zorluyor’.
 
Peki ya ;  ‘Evet’ cephesi?
 
Hafta sonu, Cumartesi’ yi Pazar’ a  bağlayan gece, MHP il Başkanının 02.58 mesajını dün gazetemizin üst manşetinde sunmuştuk. O çağrıya, buluşmanın adresi olarak gösterilen noktaya  ilişkin, katılım da olmadığı gibi,  herhangi bir Yanıt da gelmemiş biliyor musunuz…?