‘TAHİN HELVASI, MEŞHUR PEYNİR TATLISI’ VE O TATLI TATLAR, ÇOMÜ' YÜ KURAN KADRODAKİ BİR İSİMDEN

Herkes bilmez belki de, ÇOMÜ' yü kuranları.. En başta, Kuruluş imzasını atan elbet..
Kim mi o; Merhum 9. Cumhurbaşkanımız, eski Başbakanlardan Süleyman Demirel..
Adından söz edilir iken; "Çoban Sülü.." diyenlere dahi kızmayıp, gülümseyen isimdi kendisi.. Allah gani gani Rahmet eylesin.
O vakitlerin siyaseti aranıyor...Nasıl aranmasın ki..!
Ekipler deve dişi gibi idi.. Teşkilatlarda keza öyle.. 30 yıl öncesinden söz ediyorum, belki de unuttuklarımız da çoktu bu arada, söz edilmesi gerekenlerden.
Unutulmayanlar.... Onlar da çoktu aslında..
Dedim  a başta, en başta ÇOMÜ' yü kuranlar..
Onlardan biri, dönemin Çanakkale Milletvekili Çevre eski Bakanı Ahmet Hamdi Üçpınarlar idi..
Bir dönemin, 4-o yapan Patisi ANAP ile girdiği seçimde, yine 4-0 neticeyi elde eden vekillerdi ÇOMÜ' yü kuranlar.
Onlar şimdi adları hiç anılmayanlar.. ÇOMÜ kalkıp, birer plaket dahi vermedi bu güne değin kuruluşunda imzası olanlara
Hatta, Kuranın adı silindi.. Anafartalar kampüsündeki, Süleyman Demirel konferans salonu yıkıldı, yerinde şimdi yeller eser oldu. .
Kulakları çınlasın her biri nin.. Yaşamda olanların.. DYP' li Milletvekilleri Süleyman Ayhan’ın, Rahmi Özer’in, Nevfel Şahin’ in.. Ve elbette bir isim daha.. Hafta sonu konuğumuz olan Çevre eski bakanı Ahmet Hamdi Üçpınarlar..
Tatlı yedik, tatlı konuştuk vallahi.. Ata sözü gerçek oldu.. Eskileri yad ettik..
Siyaset idi sohbetin ana yemeği.. Pilav üstü kuru tadında bir siyaset..
Ne anılar geldi dile.. Ne örnekler sıralandı geçmişten..
Siyaset üzerine olunca sohbet, ister istemez güncel sorgu da vardı da, neyse!..
Sohbetin bir sırasında, Kıbrıs'a selam bile gönderdik, canlı yayında..
Gazetemizin yazarı, Kıbrıs' da öğretim görevlisi Hayrettin Parlakyıldız hocama, WhatsApp' dan sesli mesajı gönderen oldu sayın Bakan..
Tatlılar meşhurdu.. Çanakkale'nin lezzetleri..
Bayramiç in dökme Tahin helvası, Peynir denince hemen akla gelen helvası.. Peynir helvası.. Bir kısmı fırınlanmış bir kısmı da en sadesinden..
Fırına attığımız konular gibi, sade şekilde söz ettiklerimiz de oldu siyaset yüklü sohbette..
Pilav üstü kuru dedim de, bir ara Pilav üstü Döner' ler den de söz etmedik değil..
Şaka şaka.. Şaka bir yana, kulaklarını çınlattığımız, rahmetle andıklarımız da çok oldu..
Mesele Çanakkale olunca, gerisi teferruatı konuştuk hallice.
Öyledir biz de her zaman asıl konu başlığı.. Bizde mesele, sadece ÇANAKKALE...!
Eskileri yad ettik.. Siyaseti konuşur iken bir acayip tatlandı dilimiz..
Helvadan değil di aslında bu tatlılık..
Özlenen samimiyetti tat veren.. Vallahi; pek bi dejavu olduk..
Bakan sohbeti ağır olur derler..
Ağırlık basmadı değil bir ara.. Memleket meseleleri olunca sözü edilenler, laflar da ton basıyordu adeta. Ağırlık ondan..
İrili ufaklı hizmetlerden, gölet ve barajlara.. sulama kanalından, Diyalize uzandı sözler.. Yahu, yaşlandığımı anladım o anda..
Öyle ya, 30 küsür sene önceye gitti konular.. Çoğu aklımda kalmış açılışlardan, Bakanlar çıkarması yapıp, halka dokunan Kır Atçılar’ dan söz ettik uzun uzun..
Yarın, bir gün, farklı bir konu başlığım olacak.. Sosyapat ' lıktan söz edeceğim..
Bir arkadaşımın yaşadıkları ve bana anlattıkları diyeceğim..
Gazetecilik iyi dinleme meselesidir.. Ben de iyi dinleyicilerdenim.. dinledikçe, dinlenen bir tipim..
Belki, Sosyopat’ lık bende de var.. Bunun için de, bir ara test ettireceğim zihnimi..
“Ben de ya Çıkarsam…” diye korkum.. Haydin kalın sağlıcakla.. Hoşça kalın.. Herkese iyi haftalar..