Adını çokca duyduğumuz, işlevi hakkında belki de pek bilgi sahibi olmadığımız Kent Konskeyi için; güzel ifadeler geldi dün..

Adını çokca duyduğumuz, işlevi hakkında belki de pek bilgi sahibi olmadığımız Kent Konskeyi için; güzel ifadeler geldi dün..
Ya da şöyle mi demeliyim; "ÇEVRE MECLİSİ BAŞKANI'NDAN BÜYÜK HARFLERLE...!"
Sanırım, bu daha güzel bir vurgu lodu.. O halde, buyurun, bir titizlik içinde göz atın dile gelenlere.
"Konseyin işlevi nedir?" e, güzel yanıt olmuş bence bu yazıya dökülenler..
Çevreci Meclisi Başakanı,  ki kendisi aynı zamanda Çanakkale Çevre ve Doğa Dernekleri Federasyonu'nun da başkanı.. İyi tanıdğğım, mesai arkadaşım da diyeceğim isim.. Bünyamin Nami Tonka..
Benim taktığım kod adı ile; 'Başbuğ..'
Aynı çatı altında, Boğaz Medya Grubunda yazıyoruz ikimiz de..
Bünyamin hoca, "Kent Konseyi..." başlğğı açıp, anlatıyordu Konseyi..
Şöyle geliyordu ilk sözleri; "Kent konseyleri yerelde, insan yaşayışını kolaylaştıracak her şeyi yaparak ortaya koyduğu tespitleri önce yerel yönetime ve çözüm mercii genel yönetimse oraya iletmekle görevli kanunla kurulmuş sivil toplum örgütleridir..."
Tek cümle içinde, bu kadar basit işte ne olduğuna yanıt..
Neyse, döneyim ben Bünyamin hoca'nın altını önemle çizdiği satırlarına.
"Yeni seçilen Kent Konseyi yönetimi şehrin önemli dinamiklerinden olan Üniversitemizle iş birliği protokolu imzalamış ve böylece 'kent- üniversite' bütünleşmesi için alt yapıyı oluşturmuştur...
Kent Konseyi, genel kurulda seçilen dokuz yürütme kurulu üyesi ve tematik meclis başkanlarının katılımıyla kendi yürütme kurulunu oluşturmuştur...
Bu dönemdeki çalışması üç yıl sürecektir...
Bu üç yıl içinde kentte yapılması gereken her şeyi planlayıp yapılmasını sağlamalıdır...
Bunların yapılması için de, genel yönetimin desteğini arkasında görmesi gerekmektedir...
İşte burada, Valimiz Sayın İlhami Aktaş'ın vereceği destek çok önem arz etmektedir..."
Ne güzel özetlemiş sayın hocam. Geçende sayın vali İlhami Aktaş, STK' lara yönelik ziyaretleri kapsamında, Kent konseyi'ni de ziyat etmişti.  Bu konuda, bizim çatısı altında bulunduğumuz Boğaz Medya' nın yazılı yayın organları gazetelerden hemen hepsi haberler kaleme aldı.
Ziyaret önemli, sayın valinin sözleri de en az o ziyaret kadar önemli idi denilebilir.
Çevre Meclisi Başkanı sayın Tonka; "Kent Konseyi' nin yeni seçilen yürütme kurulu üyeleriyle bir araya gelen Valimiz Sayın İlhami Aktaş, Kent Konseyinin yeni oluşumu ve hedefleri konusunda Kent Konseyi Başkanı Sayın H. Evren Kızoğlu 'ndan bilgiler almıştır.
Yine toplantıya katılan üyeler de kendi görüşlerini belirtmişlerdir...
Ben de, burada şehrimizde gövdesi gömülü olan önemli bir şahsiyet olan Çaka Bey için sembolik bir anıt mezar yapılmasını, Esenler Mahallesi' nin Barış Caddesinden itibaren ayrılarak Çaka Bey mahallesi yapılmasını talep ettim. Ayrıca Sarıçay( Çöpçay) yatağını işgal eden işgalcilerden kurtarılması için Tapu Kadastro Müdürlüğü'nce sınırlarının tespit edilmesini talep ettim..." ifadeleri ile, o ziyarete ilişkin detaylardan söz ediyordu.
Dahası da vardı kaleme aldıklarının, şöyel ki;
"Sarıçay( Çöpçay), böylece hem belediyece hem de şahıslarca yapılan işgalden kurtulmuş olacaktır, dedim.
Çanakkale için daha başka konular da görüşüldü... Belki de ilk defa Kent Konseyi'nde böyle bir toplantı yapılmış oldu...
Valimiz Sayın İlhami Aktaş'a gösterdiği yakın ilgiden dolayı teşekkürlerimi iletirim...
Genelde diyalogla birçok problemin de çözülebileceğini bu vesileyle görmüş olduk...
Cumhuriyetimizin ikinci yüz yılına gireceğimiz bu dönemde, şehrimizi bu yüz yıla hazırlayacak olan heyet de bu heyettir...
Bu heyete çalışmalarında başarılar dilerim..."
Hocayı takip edenler iyi bilir.. Sözlerinin sonunda, hep aynı cümleyi kurar. Yine öyle yaptı.. Aynı cümle.. ve bence, vurgusu pek anlamlı bir cümle ile koydu noktayı..
Bilmeyenler için; 'Nasıl mı?' diyeyim, ardından da ekleyeyim.
Aynen şöyle; "Bilgi edinmeniz dileğiyle...
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam..."