.


Yaşamayan bilemez engelliliği.. Yaşayan ve bıkmadan usanmadan direnenler ise çok..
Mesela, 30 yıllık agam, çok sevdiğim meslektaşım Doğan ağabey..
Güne özel tonla söz edildi dün.. Süslü püslü ifade çoktu..
Peki ya, asıl yaşayan ne diyordu..? 
Buyurun işte, yaşayanın kaleminden, güne özel sözler..
Meslektaşım, azmine hayranlık duyduğum Doğan Zelova, suyun öte yakasından ses veren isimdi dün.
Aynı coğrafyanın çocuklarıyız biz.. Şehitler diyarı Gelibolu yarımadasının.. Bir ucunda ben, bir ucunda o doğdu Gelibolu yarımadasının kısacası
Doğan ağabey; “BUGÜN ENGELLİLER GÜNÜ...YAŞAMIMIZI KOLAYLATIRANLARA SELAM OLSUN..” başlığı atıyordu, oldukça  büyük harfler ile.
Ve: “DESPOT KADERİM....” vurgusu geliyordu sonrasında.
Ekliyordu bir de; “Hani, bir şarkıda diyor ya; Kader diyemezsin, sen kendin ettin.
Vallahide, billahi de ben etmedim Rabbim böyle istedi, bende kabul ettim…
Henüz daha çocuk bile değil, bebeydim
Yürümeyi bilmez daha emeklemekteydim
Üstelik konuşamaz, ana emziğindeydim,
Ben ben de değil, Rabbimdeydim….”
Ne güzel dizeler bunlar böyle.. Yüzde yüz sanat kokan sözler üstelik.
Gönlü de değişiktir Doğan ağabeyin.. Şiirseldir sözleri, üstelik genellikle..
Ve şöyle diyordu ardından, haykırırcasına; “Ne geceymiş, ben ateşler içinde. Gündüzden konu, komşu eğlenmiş benle. Sabah ağlar imişim, şaşırmış anne
Bir ayağım basmaz olmuş çökmüşüm yere…. Saatler güne, günler aya dönmüş
Aylar geçip, yıllar olmuş
Tazecik bir fide yeşerirken solmuş..
Ancak, tekrardan yeşermenin bir yolunu bulmuş… Ben daha çocuktum. Yürümek, koşmak istiyordu yüreğim, Ters giden bir şeyler vardı çözemediğim..
Hayatım siyah iken, hep maviyi düşledim…Herkesin farklı bakışından yorgundu ruhum
İsteğim, sadece sevgi, ilgi idi hayatta.
Ancak, hep engellerle doluydu yolum. Ama, katlanıp, sabredip erdim murada….
Kadere karşı duramazdım.. Ben daha yürüyemeyen çocuktum.
Unuttum, bilmiyordum ki koşmayı, tutmazsa biri hep düşmekten korktum…
Yıllarca hasret şarkıları çaldı durdu şu gönlümde. Aslında bütünümüz emanet değilmi ki, bu alemde
O zaman sen, insan oğlu neden fark ararsın ben de..
Bırak ben de geleyim seninle maviliklere….. DOĞAN ZELOVA …!”
Daha nasıl desin ki, içinde kopan fırtınanın, daha minicik iken başladığını, üstelik yüreğinde.
Suyun öte kıyısından böyle idi güne özel denilenler.
Bir de, Anadolu’nun göbeğinden gelen sözler.. Taa Kayseri’den..
Mesleki büyüğümün dedikleri.. Mehmet Uzel ağabeyin içinden gelenleri, yazıya döktükleri.
Buyurun işte, bir de siz göz atın;
“ENGELLİ İNSANLARA SAYGI, İNSANLIĞA SAYGIDIR,,,” başlığı altında, kaleme alınanlarda şimdi sıra..
-3 Aralık Dünya Engelliler Günü olarak kutluyoruz.Toplumsal bilinç ve bilgi düzeyinin artması, yardımlaşma ve empati düzeyinin yükselmesiyle engelli kardeşlerimizin yaşam standartlarının yükseleceğine inanıyorum.
-3 Aralık Dünya Engelliler Gününün engelli vatandaşlarının sorunlarının ve çözüm önerilerinin dile getirilmesi, hayat standarlarının yükselmesi açısından yapılması gerekenlerin dünya çapında gündem oluşturulması bakımından oldukça önem arz etmektedir.
-Hayata engelleri ile tutunmaya çalışan bütün kardeşlerimizin yanında olup,onların daha kaliteli ve daha yüksek standartlarda bir yaşam sürmelerini sağlamak gazeteci olarak hepimizin görevi,hepimizin vicdanıdır. Çağdaş ve gelişmiş bir toplum olmanın temel öğelerinden biri de,engell,lerin toplumsal yaşama dahi olmalarıdır.
-Unutulmamalıdır ki bir toplumun engellerinin iş ve sosyal hayata katılma oranı o toplumun olgunluk seviyesini belirler. Bu kapsamda ülkemizde son yıllarda Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan'ın önderliğinde yapılan düzenlemelerle eğitim hizmetlerinden sağlık, bakım ve istihdam olanakları gibi pek çok konuda tarihi nitelikte adımlar atılarak, büyük ve güçlü Türkiye'miz her konuda olduğu gibi bu alanda da dünyada örnek gösterilecek bir konuma ulaşmıştır..
-Engelli olduğu için hiç kimse toplumdan dışlanmamalı, aksine engelinden dolayı hiç bir imkandan yoksun kalmamasına özen gösterilmelidir. Onların yardıma değil sevgiye ihtiyaçları olduğunu düşünerekten onlara sevgiyle kucak açıp şefkat gösterilmelidir..
-Unutmayalım ki, hepimiz birer engelli adayıyız..
Bugünlerimizi sağlık ile yaşıyor olmamız yarınlarımızda bu şekilde geçireceğimizin garantisini veremiyor. Bu duygu ve düşüncelerle 3 Aralık Dünya EngellilerGünün de tüm engelli kardeşlerimizin günü kutlu olsun...
Bir vurgu vardı, fark ettik sanırım.. Mehmet ağabeyin, aslında altını pek güzel çizdiği o söz; -Unutmayalım ki, hepimiz birer engelli adayıyız..
Üzerimize düşen ne ise, hiç çekinmeden üstelik istekle yapmalıyız.. Haydi o vakit birlikte başarma zamanı.. Kalın sağlacakla…