Bir ayrı mutluluk var Türk yurtlarında.. Adı belli, gücü belli.. Bir Türk dünyaya bedel ise, şimdi halin ne olacak ey dünya..? 

Bir ayrı mutluluk var Türk yurtlarında.. Adı belli, gücü belli.. Bir Türk dünyaya bedel ise, şimdi halin ne olacak ey dünya..? 
Başlıklar net… 'Türk Devletleri Teşkilatı'
Yanında bir de alkışlatan ifade; “Aksakallar Konseyi'nin gözden geçirilmiş yönetmeliğini kabul ediyoruz.”
Dün, Cennet ve Cehennem dedim.. Bu gün, Kutlu Dava TURAN diyeceğim.. Ve dahi KIZILELMA..
Cennet inancı da tam biz Türklerde,  CEHENNEM DE..! Dün de vurguladım bu sözümü.
“Yüce Türk Devletlerinin Şanlı birliğinden söz edeceğim kısmet ise..” diye de eklemiştim dün..  
Atarlan8mıştım bir de; “AB' de neymiş kardeşim.. Sıkı dur dünya, TURAN yolunda, Kızılelmaya adım adım evellallah...”  ifadesi ile..
Dünya o sözleri dinledi pür dikkat.. Çoğumuz ana haber bültenlerinde, sosyal medyada ve dahi birçok mecrada, haberdar olduk az buçuk kutla davadan.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İstanbul'da düzenlenen Türk Konseyi Zirvesi Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı' nda hayli açık konuştu. Adını koydu… Çarpıcı başlıklar açıp, eminim ki bu sözleri ile de,  birilerinin sözde var olan yüreklerini hoplattı..
Türk dünyasının ortak teşkilatının, artık küresel bir marka haline geldiğini vurguladı önce, sonra da tüyleri diken diken eden birlikteliğin adını verdi dünyaya.
Sayın Bakan;  "Bu başarı hepimizin. Şimdi de değişen dünyaya uyum sağlayacak şekilde biz de önemli bir dönüşümün arifesindeyiz.
Aynı kökten beslenen bir ulu ağacın farklı dallarıyız.
Köklerimizi unutmadan birliğimizi pekiştirdikçe uluslararası gücümüzü arttıracağız." Deyiverdi net şekilde.
Bakan Çavuşoğlu’nun, Ata yurdu olarak nitelediği Asya' nın, dünya siyasetinde ağırlık merkezi haline geldiğinin altını çizmesi de pek bir hoştu..
Ve diyordu ki; "Aile meclisimizin ismini 'Türk Devletleri Teşkilatı' olarak değiştiriyoruz"
Netti sözleri, pek bir güzeldi ayrıca.. "İlk olarak, bu yıl kardeş Türkmenistan'ın gözlemci olarak katılımı ile aile fotoğrafımızı tamamlıyoruz. “ diyerek kurduğu bir yeni cümlesini şöyle büyütüyordu;
“Değerli kardeşim sayın Raşit Meredov'un şahsında Türkmenistan'a aramıza hoş geldiniz diyorum.
İkinci olarak, aile meclisimizin ismini 'Türk Devletleri Teşkilatı' olarak değiştiriyoruz. Bunun vakti çoktan gelmişti.”
Sayın Bakan’ ın sözlerine döneceğim.. Lakin, bu noktada araya girmek istedim.. Nedeni var, hemde pek haklı bir neden.. HERKESİN BİLİDĞİ AKSAÇLILAR, YA Nİ; AKSAKALLAR..
Sayın Bakan, bu konuda bakın ne diyordu önceki gün;
Bier iki diye sıralayıp, üçe geliyordu ve tam da şunu söylüyordu Bakan Çavuşoğlu;
“Üçüncü olarak, Aksakallar Konseyi'nin gözden geçirilmiş yönetmeliğini kabul ediyoruz.
Ortak kültürümüzde atanın sözü darda kaldığımızda bize hep yol gösterici olmuştur. Aksakallarımız tecrübeleriyle yolumuzu aydınlatacaktır."
Bir, iki, üç denir de, dört denmez mi hiç.. Dört de dedi sayın Bakan.
Tam da şöyle; Dördüncü olarak, gözlemcilik ve ortaklık statülerinin açık bir şekilde belirleneceğini ifade ederek,
"Özgün kimliğimizi muhafaza ederek teşkilatımızın çekim gücünü hep birlikte arttırabileceğiz. Beşinci olarak, Türk Dünyası 2040 Vizyonu'nu da kabul edeceğiz”
Kendimce devam edeceğim şimdi müsadenizle.
“Ne demek oluyor bunlar” diyenlere inat, “TURAN bu…TURAN “diye haykırmak geliyor şu an içimden.
Yarın bir gün; şu an için ‘Altı Devlet’  olarak görülen, sayısı her an artması muhtemel Türk Devletleri Teşkilatı, para birimini de ortak ilan edip, mesela TURAN Lirası diyerek, AB’ nin de sonunu getirebilir..
Diyeceksiniz ki, ne de uçtun.. Uzmağa varacak her canlı.. Ben, hep uçmağa hazır vaziyetteyim..Başkasını bilmem.
Hadi biraz daha uçayım şimldi.. “1 dolar eşittir 1 TURAN  lirası” vakti de gelir, demedi de demeyin.
Aslan kral olmuştur belki ormana da, Kızdı mı,  dellendi mi, Ormanın yansın diyen bir Millet, Küllerinden doğuyor ise Zümrütü Anka gibi, Hele ki; bin yıllık tarihinde hep şan, hep destan var olmuş ise şayet; “Hele bir dur, ber destan daha yazayım ey dünya ..” der, bir an gelir.. Hadi inşallah..
Bu arada, sayın Bakan Çavuşoğlu’nun altını önemle çizdikleri vardı.
Az da onlardan söz edeyim.
Türk Dünyası 2040 Vizyonu'nun, Teşkilatın gelecek perspektifini ortaya koyduğunu dile getirir iken sayın Başkan, şöyle diyordu tam olarak;
 "Nasıl ki köklerimiz ortaksa geleceğe dönük vizyonumuzun da ortak olması gerekiyor."
BİR BABA VURGU DAHA…
Sayın Bakan; "Hızlı kararlar almamız gerekiyor" diyordu, açtığı yeni başlığında.
Satır arası edğil di sbözleri bence.. Tam da satır başında..
Türk Konseyi Dışişleri Bakanları Konseyinin, hem bölgesel hem küresel konularda istişareleri arttırması gerektiğini vurgulayıp ekliyordu net bir ifade ile;
"Olayların bizi değil, bizim olayları yönlendirebilmemiz için aktif olmamız ve hızlı karar almamız gerekiyor. 27 Eylül'deki Afganistan konulu toplantımız bu bakımdan değerli bir adım oldu."
Ekonomi olmazsa olmaz elbet.. Bu konuda söylenen de pek netti.
Sayın Bakan; Türk dünyasının ekonomik ilişkileri hakkında notlar veriyordu.
8 Kasım'ın Azerbaycan'ın Vatan Muharebesi'nin yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, "Türk dünyasının büyük yazarı Cengiz Aytmatov'un ifadesinden ilham alarak bu tarihin 'Asra Bedel Bir Gün' olduğunu söyleyeceğim izninizle. Azerbaycan'ın zaferi, bölgemizde kalıcı barış, istikrar ve refah fırsatının önünü de açtı. Kardeş Azerbaycan'ın Zafer Günü'nü bir kez daha kutluyorum."
Ardından da; Türk dünyasının birliği için ekonomik ilişkilerin daha da geliştirilmesi gerektiğini dile getirip;
"Ekonomilerimizi birbirine bağlayabilmek için taşımacılık ve lojistik alanında iş birliğimizi güçlendirmeliyiz. Aksakalımız Sayın Binali Yıldırım, Meclis Başkanlığı, Başbakanlık ve Ulaştırma Bakanlığı gibi önemli görevler üstlenmiş değerli bir ağabeyimiz. Hazar Geçişli Uluslararası Doğu-Batı Ulaştırma Koridori Zengezur Koridoru ile güçlenecek ve tüm Türk dünyasının refahına katkı sağlayacak." diyordu.
Bir söz de göğsüme gere gere ben edeceğim kardeşim..
Diyeceğim ki; “Kutlu olsun bu yüce Dava.. Tek Muradımız elbette ki Kızılelma…”