.

Tedbirler tedbirler. Topluca Cuma yok, vakit namazları da..Peki ya, önümüzdeki haftalar başlayacak Ramazan’ da ne olacak.. ?
Teravih namazları mesela..?
 Kesinlikle bol su tüketilmesi gereken virüse karşı, Oruç halinde ne olacak insanın hali..?
Bu konu üzerine konuşuyorduk bir bilen ile.. Söylediği pek bir düşündürdü beni. Çünkü;  şöyle idi ifadesi; “Ramazan ertelenir mi?”
“Yok artık..!” dedimse de açıkça, sonra düşünmedim değil..
İnsan sağlığı daha önemli. Her insanın kendisine emanet iken canının sağlığı,  bile bile lades olmaz mı, Oruç halinde iken  can sağlığı? Düşündükçe kafam karıştı. Ramazan üç ay sonraya ertelenir mi hiç? Tövbe tövbe.
Ramazan sonrası bir de Bayram..! Bayram namazı ne olacak? O vakte kadar, bu görülmez düşmanın insana tehdidi sürecek olur ise, 11 Ayın sultanı Ramazan sonunda Bayram namazı nasıl kılınacak..?
Soru çok. Düşündükçe yenileri düşüyor akla.. İyisi mi düşünmemek..
 
İKİ İSİM İKİ DETAY..
Korona ile yat, Korona ile kalk. Kimin aklına gelirdi, herkesin derdi bir olacak.
Parası olanın da aynı, olmayanın da..Kaçış  yok, zihnimize yerleşti adeta, bulaşmamış olsa da bu lanet olası virüs, sanki herkesi hasta etti düşünmekten..
Güzel bilgiler vra mı? Var elbet. Mesela, iki isim iki detay der iken, güzel bir haberi sosyalden aktaran meslektaşım, sevgili kardeşim, ağabeyim  Fatih Daldal..
 Bayramiç’ ten ses veriyordu Fatih Daldal, şöyle geliyordu satırları;
“Bayramiç kaymakamı Sercan Gökdemir’ den aldığım an itibarıyla bilgi şöyledir. İlçede şu ana kadar corana virus olayına rastlanmamıştır.
İlçemiz dışında bazı ilçelerde bu salgının olduğu bilinmektedir. Fakat bazı vatandaşlarımızın tedbirlere uymadığı görülmektedir. Buda bizi daha sert tedbirler uygulamaya itebilir.

SIZLERİN SAĞLIĞI için Belediyemizde elinden gelen çabayı gösteriyor vatandaşlarımız lütfen mecbur kalmadıkça sokağa çıkmasın.   Şu anki BAYRAMIÇ in kıymetini bilelim.”
Tak diye NOKTA işte budur denilebilecek bir tespit. Doğrusu şu, alınan son tedbiri görmüş olmalı Kayamakam bey.. ‘Evde kal Çankakae…’
Gelelik kinci isme.. Ve sözlerindeki detaylara.  Eceabat belediye Başkanı Saim Zileli
“Belediye ne zaman gelir aklımıza ...?” şeklindeydi sorusu.
Ve,  ardından kaleme aldıkları;
“Çöpler toplanmadığında, Sular akmadığında, ortalığı sinek sardığında gelir aklımıza Belediye.” Şeklindeki ifadesi.
Hakikaten de öyle.. Aynen de böyle..
Sonra şöyle geliyordu bir başka ifadesi. “Evlilikten cenazeye, yol yapımından kanalizasyon çalışmasına, sosyal yardımdan festivallere kadar yaşamın her anına nüfus eder Belediye ve Belediye’nin vefakar, cefakar çalışanları.”
Vallahi bu da doğru.. Aynen de öyle.. Bakalım daha ne doğrular sıralayacakmış Başkan..?
Misal şu sözleri; “Fark etmeyiz onları çoğu zaman, yanlarından geçer gideriz.
Yerleri süpürürler, çöpleri toplarlar, cenazemizi kaldırırlar, ilaçlamamızı yaparlar.
Biliyorsunuz çok zor günlerden geçiyoruz. Dünyamızın başına Covid-19 diye bir virüs musallat oldu.
Heryerden ‘Evde Kal’ çağrıları yapılıyor. Vefakar ve cefakar belediye çalışanları ise, sizin evde sağlıklı kalmanız için gece-gündüz demeden canla-başla çalışıyor.
Belediye tam da bu günler için var, halka hizmet için var, insanların huzurla evlerinde kalmaları için var diyerek özveriyle çalışıyorlar.”
Borçluyuz kısacası her bir çalışana. İlçede, beldede ve ilimizde..Bunlar da çok doğru..
Başkan Zileli, ayrıca; “Her bir yüreği ile vicdan kalitesiyle Eceabat’ımın güzel insanları için çalışan her bir personelime sizler adına Teşekkür ediyorum.” diyerek onore ediyordu çalışanları..
Bence de alkışlanmalılar. Görevi ne olursa olsun, insan için sahada olanlar, bence çok alkışlanmalılar.
Onların işini az da olsa azaltmak elimizde. Hele ki şu günlerde, Mesela, kullanılmış maskeleri atmayalım ulu orta yere.. Çöp kutusuna, mümkün ise, izole edere atalım maske ve eldivenleri..
Sağlıkla kal ve de elbet  Evinde Kal Çanakkale..

ÇAĞRIYA UYANLARA DA ALKIŞ YAPALIM..!
Evinde kalanlar için de alkış kampanyası mı başlatsak acaba?
Sağlık çalışanlarımız gibi, Polis, Asker, Belediye çalışanları ve elbet bizler. Yani basın mensupları..
Sahada, işi olmasa da gezenleri görüyor ve izliyoruz. Evde kal demeye gerek yok lakin, yine de onlar için gelsin bir ‘Evde kal’ çağrısı. Belki böyle bir çağrı bekliyorlardır da, ondan geziyorlardır ulu orta..
Çağrılara uyup, evinde kalan ve Türkiyemin sağlığını düşünen insanlarımızı, kesinlikle alkışlamalıyız her akşam.. Saat 6 olur, 7 olur, 8 olur.  Saat önemli değil,  alkışlayalım olur mu..!
Balkondan değil ise bile, evimizde kendi kendimizi alkışlayalım..