.

Öncelikle, nice yıllara Türk Milletinle CUMHURİYET…  demek gerek…
 Cumhuriyetin en çok yakıştığı milletiz ne de olsa.. Yapamayız biz onsuz..
Hava gibi, su gibi olmazsa olmazımız bizim için Cumhuriyet. Çünkü Atamızın, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün bize kutsal mirası..
Ölümümüz pahasına koruduğumuz yüce değerimiz,  milletçe sahip çıkmaya ant içtiğimiz Cumhuriyet..
 Sadece doğduğu gün de değil, 365 gün 6 saat dilimizden düşmezimiz bizler için yüce Cumhuriyet.
Kelime anlamını bilmeyen yaştaki çocuğumuz için dahi, yücedir bizim için Cumhuriyet. Çünkü, mirasıdır Atanın, milletine emanet ettiği, koru kolla yücelt dediği Cumhuriyet.
‘Şimdi orada olmak vardı, anasını satayım’ diyenimizin çok olduğu dün, kuş olup uçmak isteyenlerimizin varmak için düşlediği tek adresti, Başkent Ankara.. Atamıza biraz daha yakın olabilme arzusuydu içimizdeki.
Başkent Ankara’da olmak, orada yaşayabilmek, çoğumuza göre büyük şanstır. Peki ya, Çanakkaleli olmak..?
Elbette ki, büyük önderi bağrında tutan bir kent  Ankara.  Ne var ki, kalplerinde tutanların bir adresi de Şehitler coğrafyası, Destanın ve Zaferin diyarı Çanakkale’ dir. Öyle değil mi..?
Kuş uçuşu ben on bin yarda mesafede başlar, Atatürk’ümün ayak izlerinin asla silinmeyeceği coğrafya. Anafartalar mesela. Conkbayır, Arıburnu sırtları hatta.
Hele hele, cephe yürüyüşüne çıkılan o patika. Bu gün, ‘dedeciğim beng eldim’ yazılı cepkenler ile Ata’sının izinde yürüyen bizler..
Kefensiz toprağa düşmüş Mehmetler için, savaş hali sürerken oluşan Jandarma Şehitliği. Ve ilk ziyaretçisi olan Yarbay Mustafa Kemal..
Edilen duaların arşa yükseldiği, ‘Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum” denilen yer Gelibolu.. Ağızdan çıkan her sözün, bu gün dahi uzay boşluğunda dolaştığını doğrulayan Bilim, gün olup bir gün, o sesleri tek tek arşive dizip, ‘Bu sözler Şehitler coğrafyasından’ dendiği gün, daha bir ayrı anlayacağımız Çanakkale, bilene ki Atatürk’ ün tüm yaşayanlarının kalbinde yaşadığı kutsal bir mekandır, NOKTA…!
En kutsal değerimiz olan Vatan ve Vatanı yüceltmek için olmazsa olmazımız Cumhuriyet’ in yaş gününde, milyonlar Atasını andı dün. Kimimizin içi buruktu, içimizde bin bir neden.
Kimimizin coşkusunu, mutluluğunu anlatmaya da yetecek söz yoktu. Elde sallanan Şanlı Bayraklar, dilden düşmez şiirler, marşlar ve dahası ‘Atam İzindeyiz’ naraları.
Bekçisiyiz elbet Cumhuriyetin. Bekçisiyiz elbet her santimetrekaresi şehit kanı ile sulanmış Vatan toprağının.
Dalgalandığı her yer bize vatan olan Şanlı Bayrağın altında, dondurucu soğukta dahi ısınmasını bilen milletiz çünkü biz.
Dün, milyonların dilindeydi: “Yaşa Cumhuriyet yaşa” nidaları. Zeybekler oynadı en afilisinden Bayramlık. Minikler okudu şiirlerini, en en duygulusundan anlık..Gelip geçen saatler içind7e düzenlenen etkinliklerin tamamı, Cumhuriyetin coşkusuna katkı sunmak adınaydı kısacası.
Yüz binler Anıtkabir’e koştu dün. Bir adım daha yakın olma arzusuyla Ata’ sına. Çanakkale’ de bir başka havalıydı kordonunda. Çünkü, göz ucundaki mesafede, kutsal coğrafyada, Kahramanlaşmıştı Atası, Anafartalar’da..
Başka bir gururluyduk biz kaleliler yine bir 29 Ekim’de.. Biliyorduk çünkü, ölesiye koruyacağımız Cumhuriyet’ in temellerinin atıldığı yerin, destanın şehri Çanakkale olduğunu ve bir başka yaşıyorduk bu nedenle anlatılmaz o coşkuyu.
Anafartalar, Conkbayır, Arıburnu, Kemal yeri.. Ve dahası.. Bir coğrafya düşünün, kokusu her daim Şüheda. Silinmez izlerin sahibi, Yarbay Mustafa Kemal.. tarihe geçen ölümsüz emrin verildiği topraklar düşünün bir de, hemen şurada, beş on bir yarda da, anlatılmaz, yaşanır diyar Gelibolu’da…
 Yağmurda ayrı bir hüzün çöker havasına, güneşte ayrı bir parlar boğazının suyu. Işıltısının nedeni, belki de temelinin atıldığı coğrafyadır tüm bu güzelliklerin. Cumhuriyet hava gibi su gibidir bizim için vesselam..
Çanakkaleli doğmak ve olmak, kesinlikle bir ayrıcalıktır biz Cumhuriyet çocukları için. Çünkü biliriz ki, yılmaz bekçisiyiz her birimiz , kutsal miras Cumhuriyetin..
Tutulan Dileklerin, her daim Cumhuriyetle kabul olması dileğimle..Haydin hoşça kalın...