Alınan önlemler ve yılbaşı başta olmak üzere hafta sonu gerçekleştirilen sokağa çıkma kısıtlamaları ile Ekim ayında tırmanmaya başlayan vaka sayıları yeniden düşüşe geçti. Vaka ve ölüm oranların düşüşte olduğu son günlerde açı da en çok konuşulan konular arasında. Hem vaka sayısı ve ölüm oranlarının düşüşü hem de aşılar hakkında bir açıklama yapan Çanakkale Tabip Odası Başkanı Gülede Erensoy, özellikle aşı konusuna değinerek iyi-kötü aşı ayrımının yapılmasının doğru olmadığını belirtti.

1 Haziran itibari ile başlayan normalleşme sürecine hızlı giren ülkemizde Ekim ayında vakalar pik yaptı. Vakaların yeniden normale döndürülmesi için önlemler arttırılırken Aralık ayında ise hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması getirilmişti. Getirilen kısıtlamalar Yılbaşında da uygulanınca beklenen düşüşler görülmeye başlandı. Yeni yılda koronavirüs  vakaların düşüşü, ölümlerin azalması ile ilgili açıklamalarda bulunan Çanakkale Tabip Odası Başkanı Doktor Güleda Erensoy  “ Çanakkale’ de vaka sayılarında azalma var. Çanakkale’ de günlük vaka sayılarında 300’ü vaka sayılarını bulduğumuz günler oldu. Bu günlerde tekrar 100’ lu vaka sayılarının  daha aşağısını görmeye başladık. Bu gidişat açısından iyi bir şey ama kısıtlamaları gerçekten tekrar bıraktığımız anda vaka sayıları tekrar yükselişe geçecektir. Eğer kısıtlamalar bırakılırsa yeniden sıkıntıya düşeriz. Yaklaşık bir aydır devam eden kısıtlamaların bir şekilde karşılığını görüyoruz. Çanakkale açısından geldiğimiz günlük vaka sayısı iyi bir sonuç. Şu anda günlük vaka sayısı olarak iyi gidiyor Çanakkale.” dedi.
 
Aşıların Değerlendirilmesi İçin Şeffaf Kurul Oluşturulmalı

 Son günlerde tartışma konusu olan Aşı konusuna da değinerek, Aşılara yönelik farklı fikirlerin ve kaygıların ortadan kaldırılması için  ilgili kuruluşmarın da katılabildiği şeffaf bir kurulun kurulması gerektiğini belirten Güleda Erensoy “Türk Tabipler Birliği ve Çanakkale Tabip Odası olarak aşı ile ilgili aslında genel olarak halkında aşıyı kabul etmelerinin sağlanması açısından her zaman olduğu gibi yine şeffaflık öneriyoruz Sağlık Bakanlığına. Yani aşı ile ilgili bir bağışıklama kurulu gibi bir şey oluşturulursa Bu kurulun içinde  mutlaka Türk Tabipleri Birliği’ nin de olmasını, aşı ile ilgili uzmanlık derneklerinin bu kurulda yer almasını önemsiyoruz ve bütün tartışmaların konuşmaların mümkünse halka açık yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu kurul  aşı ile ilgili kafa karışıklığına kaygıları azaltmak için bence en uygun yöntemlerden biri  olabilir” dedi.

Kaygılanmamızın Sebebi 65 Yaş Üstü İnsanlarda Her Hangi Bir Çalışmasını Olmaması
Çanakkale Tabip Odası Başkanı Güleda Erensoy, Çin’den getirilen ilacın neden kaygılara yol açtığına da değinerek “Aşı ile ilgili 3 faz sonuçları henüz gelmediği için henüz değerlendirilmedi. Onun için aşıların uygulanmasında gecikmiş olduğumuzu düşünmüyorum. Ama eninde sonunda Koronavirüsü aşı ile yenebileceğimizi biliyoruz. Sadece bu bize Çin’ den  gelen aşının  65 yaş üzerindeki insanlar üzerinde  herhangi bir çalışması yok. Bu konuda elimizde bir veri yok. Bu neden ile ilgili kaygılarımız var. Sağlık Bakanlığımız ileriki zamanlarda diğer aşıları da edinme şansı olacak diye umut ediyoruz.  Öyle olursa belki 65 yaş üstüme diğer aşılar uygulanabilir. Sağlık çalışanlarının ilk aşamada aşılanacak grup olduğunu biliyoruz. Bizler yani sağlık çalışanları zaten aşılanmayı bekliyoruz. Dediğim gibi Sağlık Bakanlığımıza bu aşı süreci ile ilgili şeffaf olunmasını öneriyoruz.” dedi.
 
Bizim İçin Önemli Olan Aşının Sonuçları

Erensoy, Çin’ den Türkiye’ ye gönderilen aşılar için sanki güvenilmez bir aşıymış gibi zaman zaman yorumların yapıldığını ancak aşının etkinliğinin tamamen bilimsel veriler ile elde edildiğini hatırlatarak
“Koronavirüs’ ün tüm Dünyaya yayıldığı ülke olan Çin’ den Türkiye’ ye getirilen aşıların kendisinden şüphe etmek  doğru değil. Çünkü bu konuda bilimsel sonuçları karşılaştırıyoruz. Aşı ne kadar insan üzerinde uygulanıyor?  nasıl bir yöntemle bu veriler elde ediliyor?  bu sayılar yeterli mi? biz değerlendirmeyi bu veriler ışığında yapıyoruz. Bu anlamda Çin’ den Türkiye’ ye gelen aşı ile ilgili 1. faz ve 2. faz ile ilgili bir tek grup olarak 65 yaş üzerini kapsayan yeterli bir veri olmadığı için bir tereddüdümüz var. Sadece aşı ile ilgili bu sıkıntı var. Onun haricinde Çin aşısının söyle bir avantajı var. Çin aşısı en klasik yöntem ile zayıflatılmış virüs ile yapılan bir aşı. Dolayısı ile en geleneksel yöntem ile yapılan bir aşı. Aşının geleneksel olması aşı yapılma şeklinin aynı zamanda yüz yıllardır kanıtlanmış bir yöntem ile yapıldığı anlamını taşıyor. Sonuç olarak tabi ki 3. Faz sonuçları açıklanmış olsa bilimsel olarak güvenimiz daha yüksek olacak. Yani Çin aşısı diye ekstra bir negatif algımız yok. Çünkü bizim için önemli olan aşının sonuçları. Ama diğer aşıların işte Almanya'da İngiltere'de uygulanan aşılarında kendine göre avantajları var. Mesai etkinlik oranları daha yüksek görünüyor sonuçlara göre ama yan etki oranları daha fazla Bu nedenle özellikle bu aşı iyi aşı diye bir ayrımda bulunmak doğru değil bence bu aşının da kendine göre avantajları var. Ama dediğim gibi 65 yaş üzeri vatandaşlar için en iyisi hangisi olacak bilemiyoruz çünkü elimizde veri yok.” ifadelerine yer verdi.

Cuma Deren