10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısı ile Çanakkale Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)  81 İl’de eş zamanlı olarak basın açıklaması gerçekleştirildi. İnsan Hakları Evrensel Bildirisi'nin kabul edildiği gün olan 10 Aralık 1948'den bu yana her 10 Aralık'ta kutlanan İnsan Hakları Günü vesilesi ile Cumhuriyet Meydanında gerçekleştirilen Basın Açıklamasını okuyan CHP Çanakkale İnsan Haklarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Serhat Yavaş “Dokunulamaz, devredilemez, ertelenemez olan temel hak ve hürriyetleri hiç kimsenin, hiçbir rejimin, hiçbir iktidarın geri alma hakkı yoktur”  dedi.

İnsan Hakları Evrensel Bildirisi'nin kabul edildiği gün olan 10 Aralık 1948'den bu yana her 10 Aralık İnsan Hakları Günü olarak kutlanıyor. Dünya Savaşı'ndan sonra dünyadaki devletler bireylere tanınan hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması konusunda birleşmelerinin ardından ortaya çıkan Bildirgeye imza atan ilk ülkelerden birisi de Türkiye oldu. Bu kapsamda her yıl çeşitli etkinliklerle gerçekleştirilen  10 Aralık İnsan Hakları Günü bu yıl etkinlikler gerçekleştirilmezken, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanlığı bir basın açıklamadı gerçekleştirdi.

Cumhuriyet Meydanında yapılan açıklamada Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi CHP Çanakkale İl Başkanı Metin Ümit Ural, CHP Çanakkale Merkez İlçe Başkanı Ali Uyanık Çanakkale Belediyesi Belediye Başkan Yardımcıları İrfan Mutluay, Rebiye Ünüvar  ve partililer katıldı. Açıklamayı yapan CHP Çanakkale İnsan Haklarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Serhat Yavaş, İnsan Haklarındaki kötüye gidiş yönlerini değerlendirdiği basın açıklamasında “Sahip olduğumuz hakların kilometre taşı olan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilişinin 72. yılındayız. Beyannamenin kabulünün yıldönümünde; ülkemizde temel hak ve özgürlüklerin güvence altında olduğunu söyleyebilmekten, COVID-19 salgınında sağlıklı yaşam hakkımızı kullanabilmekten ne yazık ki çok uzağız. İçinde yaşadığımız tek adam rejimi; hukukun üstünlüğünün değil,  üstünlerin hukukunun meşrulaştırılmaya çalışıldığı çarpık, çürümüş bir rejimdir. 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından, tek adam rejiminin yarattığı 20 Temmuz sivil darbesiyle birlikte, ülkemizde hak ihlalleri katlanarak artmıştır. Ülkemizin hak ve özgürlükler kamesi, eşit-özgür ve adil bir dünya için mücadele eden bizler ve hak savunucuları açısından, hak etmediğimiz bir utanç tablosudur” dedi.

Türkiye, Özgürlüklerin En Çok Geriye Gittiği İkinci Ülke  
Türkiye’nin İnsan Hakları ve Özgürlükte gerilediğini de söyleyen ve örnekler veren CHP Çanakkale İnsan Haklarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Serhat Yavaş “Türkiye, ‘Özgür Olmayan Ülkeler’ kategorisinde yer almış, son 10 yılda dünya genelinde özgürlüklerin en çok gerilediği ikinci ülke konumuna düşürülmüştür. Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde; Türkiye 2020 yılında 128 ülke içinde 107. sıraya gerilemiş, Türkiye; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuruda, 9 bin 250 başvuruyla ikinci sırada yer almıştır. Barış Bildirisine imza atan akademisyenlerin, düşünce ve ifade özgürlüğüne ilişkin haklarının ihlal edildiğine ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin Temmuz 2019'daki kararına rağmen OHAL Komisyonu tarafından hala görevlerine iade edilmemişlerdir. KHK ile ihraç edilen, haklarında soruşturma sonrasında takipsizlik ya da beraat kararı verilen vatandaşlar, yargı önünde aklanmış olmalarına rağmen, yargı kararları hiçe sayılarak görevlerine iade edilmemiş, çoklu hak ihlalleriyle baş başa bırakılmıştır” dedi.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme Geçeceğiz
Yavaş, Partisinin yeniden Ülke değerlerinin yükseltilmesi için yapılacak çalışmalara da değinerek “Genel Başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu tarafından açıklanan ve 37. Olağan Kurultay delegelerinin tamamı tarafından imzalanan ‘2. Yüzyıla Çağrı’ beyannamemizde de yer aldığı üzere, İktidarımız döneminde; Güçlendirilmiş Demokratik Parlamenter Sisteme geçilecektir. Düşünceyi ifade, örgütlenme ve basın özgürlüğü koşulsuz güvence altına alınacaktır. Meslek  örgütleri  ve  sivil  toplum  kuruluşları  üzerindeki  her  türlü  baskıya  son verilecektir. Medya özgürlüğü evrensel ölçülerde güvence altına alınacaktır. Türkiye'nin toplumsal barışı ve huzuru sağlanacaktır. Toplumsal barış ve huzurun sağlanması için; başta Kürt sorunu olmak üzere tüm toplumsal sorunlarımız demokrasi temelinde ve TBMM’nin öncülüğünde çözülecektir. Toplumsal barışın kalıcı hale getirilmesi için tüm terör örgütleri ve yeraltı suç örgütleri ile mücadele ödün vermeksizin sürdürülecektir. Türkiye'nin tam bağımsızlığı, demokrasisi ve üniter yapısı güçlendirilecektir. Kadın-erkek fırsat eşitliği sağlanacak, kadına yönelik şiddetin önlenmesi öncelikli bir devlet politikası haline getirilecektir. Cumhuriyet Halk Partisi; sağlık hakkından yaşam hakkına, eğitim hakkından barınma hakkına temel haklarımızın önündeki erişim engellerinin kaldırılmasının ve insan hakları ihlallerinin önlenmesinin güvencesidir. Saray iktidarı unutmamalıdır ki; bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğar. dokunulamaz, devredilemez, ertelenemez!! olan temel hak ve hürriyetleri hiç kimsenin, hiçbir rejimin, hiçbir iktidarın geri alma hakkı yoktur”  dedi.
 
Şerife Erdem