Tıflı Camii önünde bir araya gelen Sivil İnisiyatif Oluşumu adına basın açıklamasını okuyan TÜGVA Çanakkale İl Temisilcisi H. İbrahim Kahraman, 14 Temmuz günü Mescidi-i Aksa’nın avlusunda üç Filistinli gencin işgalci İsrail askerleri tarafından kurşun yağmuruna tutularak şehit edildiğini, bununla yetinmeyen askerlerin yaralıların alınması için gelen ambulansları engellediğini anımsattı.
Mescidi-i Aksa’nın ibadete kapatılmasının kabul edilemez olduğunu da aktaran Kahraman,“Mescid-i Aksa, alınların secdeyle buluştuğu, gönüllerin Rab ile buluştuğu ilk kıblemiz. Mescid-i Aksa biz Müslümanlar için büyük değer taşımaktadır. Yarım asırdır işgal altında bulunan Kudüs'te İsrail, bu sefer gözlerini tekrar Mescid-i Aksa 'ya dikti. Acımasızca canına kıyılan masum çocukların, sivil insanların kanı İsrail için yeterli olmayıp, alınların secdeye varmasına da engel olmaktalar!
Müslüman Müslümanın Kardeşidir! Kardeşlerimize ve İslam' a yapılan zulme Hep birlikte bütün Müslümanlar olarak karşı çıkmak bizim görevimizdir.
Ortaya atılan bir bahaneyle Mescid-i Aksa 'ya müdahale edilmiş ve İsrail güçleri tarafından kapıları kapatılmıştır. Üç gün kapalı kaldıktan sonra İsrail polisinin kontrolü ve kapıya konulan metal arama detektörleriyle sınırlı şekilde ziyarete açılmıştır. Her zaman olduğu gibi, vicdanları körelmiş Batı Dünyası yine bizi yanıltmayarak sessizliğini korumuştur.
Kudüs' e 1948 den beri yapılan işgaller bir yurtta değil, bizatihi İslam a karşı yapılan bir saldırıdır. Artık öyle bir boyut almıştır ki ilk kıblemiz de ezan-ı Muhammediye yi yasaklayacak kadar alçaklaşmışlardır. Bunlara karşı durmak namus borcu olmuştur. Dik duruşumuzu Allah izin verirse eşkıyalıklar son bulup, zalimler kaçacak delik arayana kadar sürdüreceğiz.
Burada bu bildiriyle biz Müslümanlar görevimizi yapıyor ve dille uyarıyoruz. Bizim dilimiz ki gönüllerde dualarla bir olup Allah'ın izniyle zalimlere lanet olarak yağar. Anlamamakta direniyorlar: Biz Allah tan başka kimseden korkmayız! Bu zulüm devam ederse güçlenmeye devam edip zalimlere kâbus oluruz. Kardeşlerimizin canını yakanlar ve İslam düşmanlığı yapanlar her daim enselerinde bizim nefesimizi hissederek korku solurlar.
Bizler ki Hz. Muhammed'i son peygamber kabul etmiş, kayıtsız şartsız Allah'a teslim olmuş, ordusunun ayak sesleriyle tüm dünyaya korkular salmış Osmanlı İmparatorluğunun torunlarıyız. Alçakların kulaklarında her daim bu sözler yankılanacaktır: Bir gece ansızın gelebiliriz! Gün olmuş karadan gemiler yürütmüşüz, gün gele bu dünyayı da zalimlere dar ederiz.
Filistin'deki Müslüman amcalarımız, teyzelerimiz, kardeşlerimiz bilsinler ki duamızla ve gönlümüzle sonuna kadar onların yanındayız. Allah’ın izniyle bütün bu zulümler
Kaynak: Haber Merkezi