“Zeytin Sahalarıyla Derdiniz Nedir Ki 27 Defa Getirmeye Cesaretiniz Var”

CHP’li Vekil Öz, “geçtiğimiz gün zeytinle ilgili yasa maddesi Bakanın ve iktidar milletvekillerinin de mücadelemize ve toplumun sesine kulak vermesiyle tasarıdan geri çekilmiştir. Bu sonucu bizler ve zeytin üreticileri sevinçle karşıladık. Mutluyum çünkü altında büyüdüğüm asırlık zeytin ağaçları kurtuldu; tedirginim çünkü Komisyon görüşmesinde Sayın Bakan "Yasa bundan sonra da 7 defa, 17 defa, 27 defa gelebilir." dediği için. Zeytinliklerimiz gelecekte tekrar yok olma tehlikesine atılabilir endişesini yaşıyorum. Zeytin sahalarıyla derdiniz nedir, anlamıyorum.


“Adalet Yürüyüşümüzün Amacı Milletimizin Vicdan Sesine Ses Olmaktır”
 
Bir endişem de sosyal devletin ve hukuk üstünlüğü anlayışının bugün ülkemizde yok olduğudur. Delili olmayan, iftira niteliğindeki suçlamada milletin vekilini hapsetmeleri elbette sadece yargının kararı değildir.

Hatırlayalım "Vallahi billahi o silahlar Türkmenlere gitmiyordu, bilerek söylüyorum." diyen Başbakan Yardımcısına sormak istiyorum. Asıl vatana ihanet terör örgütlerine silah yollamak değil midir? Bu adaletsizliğin siz de farkındasınız. Unutmayınız ki milletimizin nezdinde yargılanıyorsunuz ve milletin kararı siyasi değil vicdani olacak ve bugünkü adalet yürüyüşümüzün sesi milletimizin vicdanının sesi olacaktır.
 
“OHAL ile Adaletin Yok Sayıldığı Ülkede Ekonomik Gelişme Beklenemez”
 
Bugün sanayinin gelişimini konuşuyoruz ama bir ülkede yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü ve demokrasi ayaklar altına alınmışsa o ülkenin kalkınması beklenemez, böyle bir ülkeye yatırımcı güven duymaz. Özellikle OHAL kapsamında kanun hükmünde kararnamelerle yönetilen bir ülkede sanayinin ve ekonominin gelişmesi beklenemez. Siz sanayinin gelişmesi için istediğiniz kadar proje üretin, o ülkede hukukun üstünlüğü yoksa, yargı bağımsız değilse, demokrasi, özgürlükler bitmek üzereyse o ülkenin kalkınması beklenemez.
 
Eskiden yargısız infaz vardı. Bugün ise yargı eliyle infaz yapılmaktadır.
Olmaması gereken bir davayla siyasi karar alan yargı kendisini Anayasa'dan üstün görmüştür. Hukuku katlederek muhalefeti susturma çabalarıyla, muhalif yazı yazan gazetecileri ve milletin vekilini tutuklayarak gerçekleri örtmeleri imkânsızdır. Eskiden yargısız infaz vardı bugün ise yargı eliyle infaz yapılmaktadır. Bugün yargı kararları siyasidir. Yargı kararları direktifler doğrultusunda verilmektedir. Enis Berberoğlu'nun davası da alınan karar da siyasidir. Bir kez daha adalet, hukuk, bağımsız yargı yok edilmiştir. Biliyoruz ki siyasi baskıların karşısında güçlenen demokrasi, kaybeden ise yargı eliyle infaz yapanlar olacaktır. Bizim tek derdimiz demokrasinin tesis edilmesidir. Bugün de baskı rejimine karşı halkımızla birlikte olduk ve adalet için, demokrasi için yürüdük. Gerçeği ortaya çıkaran bir haberden mağduriyet yaratıp asılsız ve delilsiz iftiralarla mahkûm ettikleri milletin Vekilidir. Milleti temsil hakkını tutuklamak milleti tutuklamak demektir. Ergenekon savcısı olup kandırılanlar şimdi de bu sürecin savcısı olmuştur. Bu kararı verenleri tarih affetmeyecek ve milletin huzurunda mahkûm olacaklardır.
Devlet Gücüyle Adaletsizlikler, Hak İhlalleri Üst Seviyeye Ulaşmıştır.
Bugün ülkemizde devlet gücünü kullanarak yapılan adaletsizlikler, hak ihlalleri üst seviyeye ulaşmıştır. Devlet gücünü kullanarak referandum çalışması yapmak adaletsizliktir. Gerçekte "hayır" çıkan referandum sonucunu "evet" diye ilan etmek hak ihlalidir. Ergenekon, Balyoz sürecinde, bugün de gazetecileri, milletvekillerini sahte deliller üreterek ya da iddianamelerini uzun süre hazırlamayarak hapislerde tutmak yine adaletsizliktir, haksızlıktır. Öte yandan, Atatürk'e hakaret eden Hasan Akar ne hikmetse yakalanmıyor ve adalet yine yerine gelmiyor. Bugün de Enis Berberoğlu'nun davasının kararını alanlar siyasilerin önünde eğilmiştir.
Cumhuriyet Halk Partisi Adalet Yürüyüşünü Geleceği Aydınlatana Kadar Sürdürecektir.
Ama bizim başımız dik, kararımız tekdir, adalet yerini bulana kadar yürüyeceğiz. Adaletin, hukukun olmadığı, demokrasi ve özgürlüklerin demir parmaklıkların ardına sokulduğu süreçte Cumhuriyet Halk Partisinin adalet yürüyüşü ülkemizin geleceğini aydınlatacaktır. Gün gelecek, bugün adaletsizliği yaratanlar için de adalet geçerli bir kavram olacak, onlara da adalet lazım olacak. Biz, onlar adaletsiz yargılandıkları zaman yine yollarda olacağız. Adalet bu ülkede yaşayan 80 milyon vatandaşın hak ettiği bir olgudur. Dolayısıyla kararlılıkla, azimle yolumuza devam edeceğiz”
 

 


Kaynak: Haber Merkezi