Ekonomideki gelişmeler, tasarruf tedbirleri ve yeni vergi paketi, Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası 2024 yılı Temmuz Ayı Olağan Meclis Toplantısında da konuşuldu. Vergi paketi ve TÜİK Başkanı ile ilgili dikkat çeken bir konuşma yapan ÇTSO Başkanı Selçuk Semizoğlu “Basından da takip ettiğimize göre yeni vergi paketinden hükümetimizin beklediği gelir 500 milyar civarında. Kısacası yapılıyormuş gibi yapılan tasarruf tedbirleri yetersiz kalınca acı reçete yine iş dünyasına yazıldı gibi gözüküyor” dedi.

  Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası 2024 yılı Temmuz Ayı Olağan Meclis Toplantısı  gerçekleştirildi. Toplantıda gündem ekonomi olurken enflasyon ve getirilecek yeni vergi paketi de konuşuldu.  Mecliste konuşma yapan ve enflasyonu önlemek için kamu kurumlarına getirilen ‘Tasarruf Tedbirleri’ kararlarına değinen ve kararların ‘mış’ gibi yapıldığına değinen ÇTSO Başkanı Selçuk Semizoğlu, dikkat çeken bir konuşma yaptı. Temmuz Ayı Meclis toplantısı  ÇTSO Kongre Fuar Merkezi’nde yapıldı. Meclis açılış konuşmasını yapan Meclis Başkan Yardımcısı Armağan Aydeğer, ekonomik verilere değindi.

 Yıl Sonu Dolar Tahmini 36 TL

Meclis açılış konuşmasını yapan Meclis Başkan Yardımcısı Armağan Aydeğer, konuşmasının başında ilk olarak ekonomiye değindi. Ekonomi kuruluşlarının Türkiye ekonomisi için hazırladığı raporlara da değinen Aydeğer “Ekonomi gündemine baktığımızda; Küresel piyasalarda, Fed Başkanı Powell'ın enflasyon için biraz daha bekleyeceklerini belirtmesi ve bu nedenle temkinli duruşu koruyacaklarını ifade etmesi, temmuz ayında Fed'in bir aksiyon almamasını kesinleştirdi.  Piyasalar zaten bu aydan değil eylül ayı ve sonrasında Fed'in faiz indirimine başlayabileceğini bekliyorlar. Yurt içinde; HSBC yayınladığı raporunda, Türkiye’nin 2024 yılı büyüme tahminini yüzde 3,1’den yüzde 3,8’e yukarı yönlü güncellediklerini ve 2025 yılı içinde yüzde 3,6 olarak koruduklarını belirtti. Enflasyon içinse 2024 yıl sonu yüzde 48’den yüzde 44,6’ya ve 2025 yılı içinse yüzde 29’dan yüzde 27,7’ye aşağı yönlü revizyona gittikleri raporda yer verdi.  Commerzbank ABD Dolar kuru için Türk lirasında yıl sonu için 35 T.L. olan beklentisini koruduğunu açıklarken, HSBC'nin yıl sonu dolar tahmini 36 T.L. oldu. Morgan Stanley tarafından yayınlanan raporda, Türkiye'de haziran ayında ücret artışlarının rafa kaldırılması, haziran ayı enflasyonunda beklentiyi aşan şekilde yıllık enflasyonda yaşanan düşüş, gri listeden çıkış ve uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's tarafından olası not artışının temel görünümde öne çıkan unsurlar olarak sayıldığı belirtildi” dedi.

Turizmde ‘Pahalı Ülke’ Algısı Nedeni İle Beklenen Hedefle Zora Sokuldu

Döviz kurunun  ihracatçılara yönelik yarattığı zorluklara da değinen Meclis Başkan Yardımcısı Armağan Aydeğer “İç pazarda artan maliyetler ile döviz kurları arasında sıkışan ihracatçılarımız, küresel rekabette ciddi zorluk yaşamaya devam etmektedir.  Bu durum ülkemizin lokomotif döviz sağlayan sektörlerinden biri olan turizmde de yaşanmaktadır. Türkiye Turizmi maliyetlerdeki artış oranının döviz kurlarına yansımamasına bağlı olarak artan satış fiyatları ile fiyat rekabetindeki avantajını kaybetmiş gözükmektedir.  Türkiye’de turizm sektöründe 2024 yılında da yeni rekorları kırılması beklenirken turizm sektör temsilcileri gerek yüksek enflasyonun yarattığı maliyetler, gerekse ‘pahalı ülke’ algısı nedeniyle hedeflerin zora sokulduğunu ifade etmektedirler. Bu durum ihracat rakamlarına da yansımaktadır. Ticaret Bakanlığı'nın öncü verilerine göre Haziran ayında ihracat yüzde 10,6 düşüşle 18,6 milyar dolar oldu. İthalat ise yüzde 4,1 gerilemeyle 25 milyar dolar olarak kaydedildi. Bu verilerin ardından dış ticaret açığı Haziran ayında yüzde 21,4 artışla 6,4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi aynı dönemde yüzde 6,9 oranında azalarak 43,6 milyar dolar oldu. Bakanlığın verilerine göre ihracatın ithalatı karşılama oranı 5,4 puan azalarak yüzde 74,3 olarak gerçekleşti. Olumlu bir gelişme olarak TCMB Döviz rezervlerindeki pozitif yönlü artış ivmesi devam etmektedir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) swap hariç net rezervi 31 Mayıs haftasında 1,5 milyar dolarla bir önceki hafta swap hariç net rezervler eksi 5,1 milyar dolardan artıya geçti. TCMB verilerine göre, 31 Mayıs haftasında brüt rezervler 143,6 milyar dolar oldu. Bir önceki hafta brüt rezervler 142,2 milyar dolar seviyesindeydi.

İnsan Kontrol Edilirse Yangınlar %90 Azalır

Son yıllarda artan orman yangınlarına da dikkat çeken Meclis Başkan Vekili Armağan Aydeğer “Küresel ısınmaya bağlı olarak coğrafyamız her geçen yıl daha sıcak ve kurak dönemler yaşaması muhtemel gözükmektedir. Bu durum Orman Yangınları riskini daha da arttırmaktadır. Orman genel müdürlüğüne göre, ülkemizde, yangınların %10'u kasıtlı, %47'si ihmal ve dikkatsizlik, %11'i doğa olayları ve %32'si ise nedeni bilinmeyen yangınlardan kaynaklanmaktadır. Bu verilere göre, yangınların %89'unun insan kaynaklı olduğu ifade edilebilir.  Başta insanlar tarafından atılan sigara ve ormanlık alanlara yakın yakılan ateşler bu oranın önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Başka bir ifade ile insan faktörü kontrol altına alındığında orman yangınları yaklaşık %90 oranında azalacaktır. Başta Orman Genel Müdürlüğümüz, İçişleri Bakanlığımıza bağlı kuruluşlar, ilgili tüm kamu ve sivil toplum kuruluşlarımız orman yangınlarıyla mücadelede olağanüstü bir gayret ve başarı göstermektedir. Fakat daha kolay orman yangınlarının çıkmasını engellemektir. Böylelikle hem yetişmesi onlarca yılı alan yaşam kaynaklarımız zarar görmeyecek, hem de bu mücadele için harcanan ciddi miktardaki maddi ve beşeri kaynaklarımız israf edilmeyecektir. Unutulmamalıdır ki Ormanlarımız bizlerin gelecek nesillere aktarmakla yükümlü olduğumuz en temel miraslardan biridir” dedi.

Yılın İkinci Yarısı da Pek Parlak Görünmüyor

Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu; “Türkiye'nin dış ticaret açığı enerjiden kaynaklanıyor. Dışa bağımlı olduğumuz enerjiyi çıkardığınız zaman dış ticaretimiz denk. Petrol fiyatlarının durağan seyretmesi şu anda avantaj gibi gözüküyor. Ancak sabit tutulan kur ihracatı ve turizmi olumsuz etkiliyor. Yine verilere göre TÜFE %1.64 oranında artmış, Haziran ayındaki gelişme ile birlikte yıllık enflasyon 71.6. Bu resmi rakamın piyasalara yansıması kat ve kat fazla. Bunu her birimiz hem iş hayatımızda hem de normal sosyal hayatımızda hissediyoruz. Kronik hale gelen yüksek enflasyon ile girdiğimiz yılın ikinci yarısı da pek parlak gözükmüyor.

 

Tasarruf Tedbirleri ‘Mış’ Gibi Yapılınca Acı Reçete Yüne İş Dünyasına Kesildi

 

Yeni vergi paketini karşılamaya hazırlanıyoruz. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan taslak vergi paketini incelemişsinizdir, diye düşünüyorum. Bu taslağa göre asgari gelir ve kurumlar vergisi geliyor. İndirim ve istisnalara bakılmaksızın cirolardan vergi ödeyeceğiz. Asgari kurumlar vergisine net kar dışında satış hasılatı, yani ciro'nun %2'si baz alınacak. Asgari gelir vergisinde de yine matrah beyanname yerine zarar da kaydedilse ciro üzerinden vergi tahsil edilmesi söz konusu. Gelirlerdeki birçok istisna kaldırılıyor. KDV ve tevkifatlarda düzenlemeye gidiliyor. Usulsüzlük cezaları artıyor. Bu yeni paketi incelemediyseniz incelemenizi tavsiye ederim. Basından da takip ettiğimize göre yeni vergi paketinden hükümetimizin beklediği gelir 500 milyar civarında. Kısacası yapılıyormuş gibi yapılan tasarruf tedbirleri yetersiz kalınca acı reçete yine iş dünyasına yazıldı gibi gözüküyor. Biz demiyoruz ki vergimizi ödemeyelim. Ancak kayıt işi ile mücadele hedeflenirken tüm iş dünyasını aynı kefeye koymak ve cezalandırmak adaletli değildir. Bizler yeni vergi paketinden iş dünyasının üretimini, ticaretini, rekabet gücünü ve sürdürülebilirliğini de gözetmesini beklerdik” dedi.

TÜİK Başkanının Ülkenin Enflasyonundan Haberi  Bile Yok

Geçtiğimiz gün TÜİK Başkanının yaptığı  ve iş insanlarına yüklendiği açıklamalarını da eleştiren Selçuk Semizoğlu “Bizler yine de umudumuzu kaybetmeyelim, önümüze bakalım derken bir bürokrat çıkıyor yüksek enflasyonu şirket karlarına bağlıyor. TÜİK Başkanı Erhan Çetinkaya'nın açıklaması aynen şöyle: “Türkiye'deki şirketler enflasyonist ortamı kullanarak normalde olması gereken karlardan daha yüksek fahiş karlar elde ediyorlar. Enflasyondan bağımsız, şirket karlarına bağlı bir fahiş fiyat artışı var. Bu etki pandemi sonrasından itibaren gözlemleniyor.” Üstüne bir gaf daha yapıyor ve algılanan enflasyonla gerçek enflasyon arasındaki farkın Türkiye'de düşük olduğunu, son 20 yıl boyunca Avrupa Birliği'nde hissedilen enflasyonun açıklanan enflasyonun ortalama 5 katı düzeyinde seyrederken Türkiye'de iki katı düzeyinde seyrettiğini söylüyor. Bankacılık kökenli Sayın TUİK Başkanı ya bahsettiği ülkelerdeki enflasyon oranının kaç olduğunu bilmiyor ya da akıl tutulması yaşıyor. İş dünyasını suçlayıp,  ENAG verilerini eleştireceğine keşke bizleri TUİK verilerinin doğruluğuna ikna etseydi ya da hiç konuşmasaydı diyorum” dedi.

Cuma Deren