Necmettin Erbakan'ın başbakan, Tansu Çiller'in başbakan yardımcısı ve dışişleri bakanı olduğu 28 Şubat 1997'de yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu açıklanan kararlarla irtica’ya karşı başlayan ordu ve bürokrasi merkezli süreç, Erbakan'ın istifasına ve Refahyol Hükümetinin dağılmasına yol açmıştı ve bu olay Türk siyasi tarihine Postmodern darbe olarak geçmişti. Darbenin 27. Yıl dönümünde  AK Parti Çanakkale İl İnsan Hakları Birim Başkanımız Ümit Burunlular tarafından 28 Şubat Postmodern Darbesi’nin vahametine dikkat çekmek, unutmadığımızı ve unutmayacağımızı göstermek amacıyla  bir basın açıklaması gerçekleştirildi.

 AK Parti Çanakkale İl İnsan Hakları Birim Başkanımız Ümit Burunlular yaptığı açıklamasında darbenin her türlüsüne karşı olduklarını belirterek “27 yıl önce silahlı cunta tarafından, sözde irtica tehdidi ile bütün bir ülkeyi çevrelemeye çalışmak, toplumun çeşitli kesimlerini vesayet ideolojisinin elinde rehin tutmak, insanlık onuruna, akıl ve mantık ilkelerine deli gömleği giydirmek üzere gerçekleştirilen 28 Şubat Darbesi insanlık tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. Failleri tarafından ‘1000 yıl sürecek’ yaklaşımı ile savunulan bu karanlık girişimin değil bin, on yıl bile sürememiş olması vesayetçilerin hukuksuzluğunun, kirli hesaplarının net bir göstergesidir “dedi.

Millete Ayar Vermek İstediler Başaramadılar

Burunlular açıklamasının devamında darbe sonrası yapılanlara da değinerek “İslami kimliğe duydukları derin öfkeyi, sistematik ve kanun dışı vahşi bir militarist dayatma ile dışa vuran darbeciler aldıkları anti-demokratik MGK kararları ile dönemin iktidarına darbe vurmuşlardı. Yaşanan darbe süreci ile birlikte İslami kimliğe sahip olan toplumun büyük bir kesimi türlü yollarla kısıtlandı. Genç kızlar üniversitelere başörtüleri ile giremedi, kılık-kıyafetleri nedeniyle gençler eğitim haklarından mahkum bırakılarak ikna odaları eliyle inançlarından vazgeçmeye zorlandılar. Katsayı adaletsizliğiyle gençlerin istedikleri okulda eğitim almalarının önü kapatıldı. Kamu görevlileri eşleri başörtülü olduğu için fişlendi. Siyasi görüş ve inancından dolayı insanların; çalışma, eğitim, ibadet, düşünce ve ifade özgürlükleri gibi temel hakları engellendi. Ülkesi için, milleti için çalışan ve üreten sermaye dahi ‘yeşil sermeye’ adı altında kategorize edildi, ötekileştirildi. 28 Şubat’ta siyasete, demokrasiye ve insan haklarına ‘balans ayarı’ vermeye çalışanlar, Aziz Milletimiz tarafından kısa sürede balans ayarına uğradılar” dedi.

Emin Adımlarla Yürüyoruz

Ümit Burunlular “Türkiye’ye sözde ayar vermeye kalkan, milletimizin elinden geleceğini, haklarını ve huzurunu alan karanlık darbe dönemleri, milletimizin 15 Temmuz gecesi verdiği mücadele ile bir daha yaşanmamak üzere tarihe gömüldü. Milletimizden aldığımız güç ve tarihin bize yüklediği sorumluluk ile millet iradesini egemen kılma, büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa etme mücadelemize kararlılıkla devam ediyoruz. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında, Türkiye Yüzyılı yolunda daha emin adımlarla yürüyor, 21 yıldır her şartta ve koşulda darbeler karşısında yanımızda olan milletimize şükranlarımızı sunuyoruz” dedi.

Şerife Erdem