Adeta ranta alanına dönüştürülmek istenen ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile iki defa plan değişikliğine giden Orman Kampında, imara açılmaması için  çalışmalar devam ederken Çanakkale Kent Konseyi, Kentine Sahip Çık Çalışma Grubu üyeleri  ve Dardanos Gönüllüleri bir açıklama yaparak alandan vaz geçilmesini istedi.

 

Turizm alanından çıkarılarak konut alanına çevrilmek istenen ancak Çanakkale Belediyesi başta olmak üzere açılan davalar sonucu  vaz geçilen, daha sonra rekreasyon alanı adı altında inşaata açılmak istenen Çanakkale boğazının en güzel yerlerinden biri olan  Dardanos Orman Kampı Bölgesi için Çanakkale Kent Konseyi de ses yükseltti. Zaman Zaman Kent gündemine gelerek tartışılan alanlardan biri olan Oman Kampına ilişkin açıklamalarda bulunan   Çanakkale Kent Konseyi, Kentine Sahip Çık Çalışma Grubu üyeleri  ve Dardanos Gönüllüleri ,  Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle 2. Kez yapılan İmar Planına da itiraz ettiler.

 

Kararda gelinen sürece değinildiği açıklamada “Çanakkale Kent Konseyi Kentine Sahip Çık Çalışma Grubu olarak, kent müştereklerimizden biri olan halk arasında Dardanos Orman Kampı olarak bilinen ve Kamu Eğitim ve Dinlenme Alanı olarak kullanılan yerleşkenin, yeniden, kullanım özelliği değiştirilerek halkın kullanımına kapatılmasına yol açacak plan değişikliği kararına itirazımız var. 12 Nisan’da 2023’te Cumhurbaşkanı kararnamesiyle Dardanos Orman Kampı’nın ‘Gelişme Konut Alanı, Kumsal-Plaj-Park ve Yol’ olarak kullanılması yönünde plan değişikliği yapılmış; bu karar Çanakkale Belediyesi, Çalışma Grubumuz ve yerel halkın itirazları sonucunda iptal edilmişti. Bu kez 17 Kasım 2023 tarihli Cumhurbaşkanı kararnamesiyle Dardanos Orman Kampı ‘Ticaret-Turizm Alanı, Rekreasyon Alanı, Kumsal-Plaj ve Yol’ olarak kullanılması yönünde yeni bir plan değişikliği yapılarak, yeniden halkın kullanmasını engelleyecek bir kararla özelleştirmeye açılmıştır. Öte yandan bu plan 1996 yılında Çanakkale belediye meclisinin kararıyla ve ‘Kıyı Kanunu Madde 5: Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir.’ hükmüne uygun davranarak 20 metrelik sahil şeridi kamuya terk edilmesi gereken alan olarak düzenlemiş olmasına rağmen, Kararname, 20 metrelik sahil şeridini ‘rekreasyon alanı’ olarak planlarken, aynı zamanda da yasal düzenlemelere ve Anayasa’nın 43.maddesinde ‘deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yarar gözetilir’ hükmüne de aykırı davranmaktadır. Sorunlu bir başka durum da bu kez ticaret-turizm işleviyle planlanan alanda yoğunluğu artırıcı, kentsel ulaşım sistemini etkileyici faktörlerin değerlendirmeye alınmadığıdır. Kentsel Teknik altyapı değerlendirmesi raporu eksik olan bu planlamanın İmar Kanunu’nun 26. Maddesine aykırı olduğu da açıktır.

 

Plandan Vazgeçin

 

Son söz olarak söyleyeceğimiz şudur: Kişiler ve kurumlar karar ve uygulamalarında yasalara uygun davranmalıdır. Cumhurbaşkanı Anayasa’nın 104. Maddesine göre ‘Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını’ temin etmekle yetkili ve görevlidir ki, Kararname, işlevi değiştirilerek özelleştirilecek kamuya ait bir arazinin, imar haklarını artırarak satışa çıkarılması idarenin bir gayrimenkul geliştirici gibi davranmasına ve bu süreçte hiçbir şekilde ne kentliyi ne mahalle sakinlerini ne de yerel yönetimi karar sürecine dahil etmemesiyle de sorunlu bir kararnamedir. Şeffaf ve katılımcı olmayan bu sürecin toplumsal faydayı esas almadığı da çok açıktır. Sürdürülebilir yaşantı anlayışına dayalı kentin yaşam kalitesini geliştirmeyen, çevreye duyarlı olmayan, kamu yararı gözetilmeksizin özel mülkiyete devredilmesini sağlayan bu planla, kıyıların birkaç kişinin rant elde etmesi uğruna kamuya kapatılmasına yol açacağı da açıktır. Yeniden gündeme getirilen Orman Bakanlığı mülkiyetindeki ‘Kamu Eğitim ve Dinlenme Alanı’nın kullanım şeklinin değiştirilerek özelleştirilmesini kapsayan bahsi geçen kararnameyle yapılan İmar Plan değişikliğinden vaz geçilmesini istiyoruz” ifadelerine yer verildi.

 

 

Cuma Deren