Önce yaşanan kuraklıkta Bal sezonunda istenilen verimi alamayan Arıcılar bir rdarbe de yangından geldi. Çoğu üretici yangın felaketinde arılarını kaybederken kimisi de yanan bölgelerin çoğalması ile arının bal üretimini besleyen alanların yok olmasından zarar gördü.
Kurak bir yıl yaşayan Çanakkale Merkez ve bağlıbazı ilçelerde kışta ve ilkbaharda yaz kuraklığı yaşandı. beklenen yağışların bir türlü gerçekleşmemesi nedeni ile çiçekler ve bitkiler açmaz oldu. Bal veriminin en yüksek olduğu aylarda yaşanan kuraklığın yanı sıra yaşanan Kızılkeçili ve Damyeri yangını da işin tozu biberi oldu. Yangında 3 bin 890 hektar ormanlık alan zarar gördü. Yangınlar nedeniyle  bal üretimi için ormanlık alanlara koyulan arı kovanları da yandı. Yaşanan yangınlarda bir çok üretici ile birlikte arıcıları da büyük ölçüde etkiledi. En son yangının, özellikle radar bölgesinin, Sarıcaeli, Yağcılar o bölge çam balı üretim alanlarında  arıcılığa büyük darbe vuruldu. Üreticilerin yaşadığı zorlu süreç hakkında bilgiler veren  Çanakkale Arı Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu  Başkanı Cahit İleri, "Arkadaşlarımız yeni yeni o bölgeye kovanlarını taşıyorlardı. O bölgenin gitmesi bizim çam balı üretim alanımızın bir bölümünün kaybolması anlamına geliyor. Biz kovanlara üzülüyoruz ama çam balı üretim alanımız da kayboldu" dedi.
Bal üreticileri Kuraklıktan Sonra Yangın Şoku Yaşadı
Çanakkale'de bu yıl yeterli yağış düşmemesi nedeniyle bazı barajlar kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya kalmış, bitki örtüsü de olumsuz yönde etkilenmişti. Yaşanan yangınlarda Çanakkale'deki bitki örtüsünde tahribata neden oldu. Merkeze bağlı Kızılkeçili köyünde 16 Temmuz Pazar günü çıkan ve 52 saat sonra kontrol altına alınan orman yangınlarında 3 bin 500 futbol futbol sahası büyüklüğünde yaklaşık 1200 hektar verimli ve bozuk orman sahası ile yaklaşık 1300 hektar orman dışı alan olmak üzere yaklaşık 2 bin 500 hektar alan yandı. Merkeze bağlı Damyeri köyünde 22 Ağustos tarihinde saat 11.30 sıralarında tarım arazisinde başlayan yangın ise 48 saat sonra kontrol altına alındı. 12 köy yangından etkilendiği yangında 2 bin 650 hektarı ormanlık alan olmak üzere 4 bin 80 hektar alan yandı.  Kuraklığın ardından meydana gelen yangınlar da arıcılık sektörünü büyük ölçü de etkiledi. Yangınlarda onlarca arı kovanı yandı.  Çanakkale Arı Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Cahit İleri, en son yangının, özellikle radar bölgesi, Sarıcaeli, Yağcılar o bölge çam balı üretim alanları olduğunu söyledi.
Bal Bekleyen Üreticilerin Kovanları Yandı
Üzüntüsünün büyük olduğunu söyleyen Başkan İleri, "Arıların ötesinde doğa yanıyor. Yangınlar gerçekten ülkemiz açısından büyük felaket. Birçok aile zarar gördü. Son yangın evlere kadar sirayet etti. Yanan evler var, telef olan hayvanlar var, arı kovanları yandı. Kurtaramadık, yangın çok hızlı gelişti. Kısa zamanda uzun mesafelere yayıldı. Zarar gören birçok arkadaşımız var. Onların tespiti Tarım İl Müdürlüğü tarafından yapıldı. İnşallah devletimizden yardım bekliyoruz. En azından bu arkadaşlarımızın arıcılığı devam ettirebilmeleri adına kendilerine arılı kovan desteği olursa en azından kaybedilmiş bu kovanlar geriye gelebilir diye tahminimiz var. Devletimiz güçlü. On iki tane il yerle bir oldu. Onun tüm inşaatlarını üstlendi. Dolayısıyla arı kovanlarının da devletimiz açısından çok büyük meblağ oluşturmadığını düşünüyorum. Devletimizin bu tespitlerden sonra zarar gören arıcılarımıza arılı kovan desteğinin yapılabileceğini tahmin ediyorum” diye konuştu.
Çam Balı Üretim Alanı Yangınlarla Daraldı
En son yangının, özellikle radar bölgesi, Sarıcaeli, Yağcılar o bölge çam balı üretim alanları olduğunu vurgulayan Başkan İleri, "Arkadaşlarımız yeni yeni o bölgeye kovanlarını taşıyorlardı. O bölgenin gitmesi bizim çam balı üretim alanımızın bir bölümünün kaybolması anlamına geliyor. Biz kovanlara üzülüyoruz ama çam balı üretim alanımız da kayboldu. İnşallah bu felaketlerin bir daha olmaması dileğiyle diyoruz. Hepimize büyük sorumluluk düşüyor. Çanakkale belki birçok ilden farklı. Belki özelliği belki de dezavantajı rüzgarının bol olması. Belki birçok mahsulün marka olmasına sebep oluyor ama rüzgarın bol olması yangında da önüne geçilemeyecek felaketlere sebep oluyor. Dolayısıyla yaşadığımız şehrin rüzgarının bol olduğunu düşünerek bundan sonra daha temkinli daha düzenli olarak, yaz aylarında yangın riski taşımayacak olaylara girmemiz lazım. Özellikle arazide ateş yakılmaması lazım. Yangınların sebeplerine baktığımız zaman yüzde 75 odaklı yangın çıkıyor. Daha dikkatli olmamız gerektiği sonucu çıkıyor" dedi.
Ormanlara Gözümüz Gibi Bakmalıyız
Arıcılar olarak körük kullanırken çok dikkatli olduklarını ifade eden Başkan İleri, “Hatta yangın mevsiminde arkadaşlarımız körük kullanmamaya özellikle özen gösteriyorlar. Biz ekmeğimizi dağdan ve ormandan elde ediyoruz. Ormanların yanması bizim ekmeğimizin kaybolması anlamına geliyor. Ormanlarımızı gözümüz gibi korumak zorundayız. Arkadaşlarımız bu konuda ormanlara takviye ağaç dikiyor, ormanları koruyor, ormanları temizlemeye çalışıyor, alanı koruma altına alıyor. Bir fahri ormancı gibi ormana gelenlerin takibini yapıyor. Arıcımız fahri ormancı. Ormanlar bizim her şeyimiz, Çanakkale’nin de büyük değeri. İlimizin yüzde 52’si ormanlarla kaplı. Korumak çok önemli. Biz arıcılar bunun bilincindeyiz, korumaya çalışıyoruz ama diğer vatandaşların da bu değerleri koruması gerektiğini buradan bildirmek istiyoruz” diye konuştu.
 
 Cuma Deren