Çanakkale Denilince, Türkiye'de akan sulan duruyor. Ülkenin dört bir köşesinden Çanakkale cephesine koşan, Vatan. Bayrak, Ezan uğruna kara toparğa düşen yiğitlere ait olduğu iddia edilen bazı fotoğraf karelerinin, Şehitler coğrafyasında çarpışan Mehmetçiklere ait olmadığı gerçeğin,  adını 18 Mart deniz Zaferi'nden alan Onsekiz Mart Üniversitesi'nin, ' Atatürk ve Çanakkale Savaşlarını Araştırma Merkezi' (AÇASAM) ortaya çıkardı.
AÇASAM Müdürü Doç. Dr. Barış Borlat;
''Mehmetçiğin, Sosyal medyada dolaşan hatta yıllarca resmi kamu kurumlarında bile duvara asılan üstü başı yırtık asker fotoğraflarındaki gibi olması mümkün değil." diyerek, araştırma sonucu elde ettikleri veriler ışığında şöyle devam etti;
 "Çanakkale Cephesi'ndeki giyim kuşamın standart istisna durumlar haricinde gayet iyi olduğunu söyleyebiliriz''
------------------------------
ÇOMÜ AÇASAM NOKTAYI KOYDU
"PAYLAŞIM REKORUNA KOŞAN FOTOĞRAFLAR,
ÇANAKKALE CEPHESİNE AİT DEĞİL!!!"
------------------------------
Doğru sandığımız; kocaman bir yalan çıktı. Türkiye'de; Çanakkale denilince duran akan sular bile, bu duruma adeta şaşırdı kaldı.
Halen dahi, Sosyal medyada dolaşan, dahası yıllarca resmi kamu kurumlarının duvarlarında yer alan, Mehmetçiğin üstü başı yırtık giyim kuşamını gösterir fotoğrafların, aslında gerçeği yansıtmadığı belirlendi.
Adını, 18 Mart 1915' de Kazanılan, Mehmetçiğin Destan yazdığı ‘Çanakkale deniz Zaferi’nden alan Onsekiz Mart Üniversitesi’nin, ‘Çanakkale Savaşlarını Araştırma Merkezi' nin uzun soluklu araştırmaları soncu gerçek gün yüzüne çıkı.
Merkez Müdürü Doç. Dr. Barış Borlat’ ın da dediği gibi; Çanakkale Cephesi'ndeki giyim kuşamın standart istisna durumlar haricinde gayet iyi olduğun bilinmekte.
 
AÇASAM ARAŞTIRDI, GERÇEK ORTAYA ÇIKTI..
FOTORAFLARIN ANLATTIĞI GİBİ DEĞİL, ÇANAKKALE CEPHESİNDE GİYİM KUŞAM STANDARTTI
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Atatürk ve Çanakkale Savaşlarını Araştırma Merkezi, Türkiye’nin düne kadar doğru bildiğinin, aslında kocaman bir uydurmaca olduğunu belirledi.
ÇOMÜT, AÇASAM Müdürü Doç. Dr. Barış Borlat, halen dahi benzerlerine rastlamanın mümkün olduğu paylaşımlara değindi. Sosyal medya başta olmak üzere, bazı kamu kurum ve kuruluşlarının duvarlarında dahi yer verilen fotoğraf karelerinden söz etti.
AÇASAM Müdürü Doç. Dr. Borlat; Askerlerin giydiği kıyafetlerin kötü, üstünün başının yırtık olduğuna ilişkin pek çok fotoğrafın, Çanakkale Cephesi'ne ait olmadığını vurguladı ve şunları söyledi;
“ 7 binden fazla arşiv belgesinde çok net ifadeler bulunmaktadır. Mehmetçiğin, Sosyal medyada dolaşan hatta yıllarca resmi kamu kurumlarında bile duvara asılan üstü başı yırtık asker fotoğraflarındaki gibi olması mümkün değil.
Çanakkale Cephesi'ndeki giyim kuşamın standart istisna durumlar haricinde gayet iyi olduğunu söyleyebiliriz''
Doç. Dr. Borlat, Çanakkale cephesine ait olduğu iddia edilen ve yıllardır sosyal medya başta olmak üzere birçok yerde geçen, dahası akıllarda yer edinen bazı fotoğrafların, Çanakkale cephesiyle alakası olmadığını tekrarladı.
Çanakkale Savaşları'nda görev alan askerlerin giydiği kıyafetlerin yırtık olduğuna ilişkin sosyal medya paylaşımlarının gerçeği yansıtmadığını ortaya çıkardı. Doç. Dr. Borlat, Çanakkale Cephesi'ndeki askerlerin giyiminin dönemin şartlarına uygun olduğunu söyledi
Kamuoyunu bu önemli konuda bilgilendiren Borlat; Çanakkale Savaşları sırasında cepheye gönderilen askerlerin cephe gerisinde, belli kurallara uymak zorunda olduklarının altını önemle çizdi.
NİZAMNAME GAYET AÇIK…
Doç. Dr. Borlat, "Bunlardan bir tanesi de dönemin ait olduğu nizamnamenin şartlarıydı. Bu nizamname, bir askerin standart üzerinde bulunması gereken tüm teçhizatı, kıyafetlerinin ne şekilde olması gerektiğini tarif ediyor.
Osmanlı Devleti gibi 600 yıllık bir devlet geleneğine sahip yapının, savaş esnasında olsa bile temel kurallarını korumuş olduğunu görüyoruz. Askerin üzerindeki standart donanıma baktığımızda, sosyal medyada dolaşan hatta yıllarca resmi kamu kurumlarında bile duvara asılan üstü başı yırtık asker fotoğraflarındaki gibi olması mümkün değil. Askerlerin üzerindeki standart donanım eksik olduğunda dahi cepheye gönderilmezdi"  ifadelerini kullandı.
MATARALARI YOK DİYE, 500 ASKER EDİRNE’ DE BEKLETİLDİ..
 
Büyük harflerle konuşup; " ‘500 ASKERİ EDİRNE'DE BEKLETİLMİŞLER’ “ deyi söze başlayan Doç. Dr. Borlat;
“Çanakkale Savaşları sırasında askerlerin üzerinde bulunması gereken temel şeylerden bir tanesi de mataradır.
Eylül ayında cepheye sevk edilmesi gereken askerlerin üzerlerinde yeterli matara olmadığı için 500 askeri, Edirne'de bekletilmişler ve bu askerler cephe hattına gönderilmemişlerdir.
Ancak bununla ilgili olan gerekli önlemler alınmış, askerin standart donanımı olan bu mataralar teslim edildikten sonra,  cephe hattına gönderilmişlerdir.
Devletin bu şekilde üzerindeki donanımların bile eksik olduğunda cephe hattına göndermediği bir durum düşünüldüğünde; kıyafetlerin herhangi bir şekilde standart harici olmasını, istisna durumlar dışında düşünemeyiz.
İstisna olarak asker bazen cephe gerisinde, muharebe hattına yakın bölgelerde başına fes takabiliyor. Ancak böyle bir durum görüldüğünde komuta kademesinin bununla ilgili onlarca emirle hızla uyardığını görüyoruz. Kesinlikle muharebe hattı içerisinde yöresel kıyafetleri ile olmanın yasakladığını ve bu şekilde cephe hattına gönderilmediklerini söyleyebiliriz" hatırlatmasında bulundu.
Cuma Deren
.