14 Mayıs günü gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimleri'nde, Ege Bölgesi'nde yer alan 9 ilde alınacak güvenlik tedbirlerini planlamak üzere Seçim Bölge Toplantısı; Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, İzmir, Aydın, Balıkesir, Çanakkale, Denizli, Kütahya, Manisa, Muğla ve Uşak Valileri ile Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığından seçim güvenliğinden sorumlu yöneticilerin katılımıyla yapıldı. Toplantıda, genel seçimin huzur ve güven içinde gerçekleşebilmesi, vatandaşların hiçbir baskı ve tehdide maruz kalmaması amacıyla oylama öncesi, günü ve ertesini de kap?sayacak şekilde alınması gereken tedbirler görüşüldü.
Toplantının açılışında konuşan Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüz yılına girilirken çok önemli ve hassas bir seçime gidildiğini söyledi. Bugüne kadar gerçekleşen seçim uygulamalarının gözden geçirileceğini ve seçim hazırlıklarını konuşacaklarını kaydeden Bakan Yardımcısı Ersoy, “Bu seçim bizim için ne kadar önemliyse sanki bizden daha fazla uluslararası toplum ve kamuoyu için de çok önemli. Onlar da bizim kadar heyecanlı, bizim kadar dikkatli bu süreçleri takip ediyorlar." dedi.
İçişleri Bakanlığının bugüne kadarki tüm seçimlerde üzerlerine düşen sorumluğu yerine getirdiğini ifade eden Bakan Yardımcısı Ersoy, şunları söyledi: “Aynı hassasiyetle bunu bugüne kadarki tecrübelerimizden de istifade ederek büyük bir dikkat ve özenle bu seçimde de üzerimize aldığımız sorumluluğu hep birlikte idrak edeceğiz inşallah. Bakanlık olarak pozisyonumuz açık ve net. Seçim halkımızın seçimidir. İşin siyasî anlamı, sonuçları bakanlık olarak bizim görev ve sorumluluk alanımızın dışındadır. Bizim görevimiz vatandaşımızın özgür iradesini sağlıklı bir şekilde herhangi bir aksiliğe, herhangi bir aksaklığa veya güvenlik zafiyetine meydan vermeden sandığa yansıtabileceği ortamı sağlamaktır.”
Propaganda döneminin ramazan ayına denk geldiğini, bu nedenle miting ve diğer faaliyetlere ilave olarak iftar ve sahur programlarının da olacağını hatırlatan Ersoy, şöyle devam etti: “Ayrıca dijital ortamdaki güvenliği de tesis edilmek maksadıyla özellikle sosyal medyada terör örgütü propagandası veya başka türlü provokasyonların ve dijital seçim çalışmalarını engellemeye yönelik siber suçların takibini yapmak maksadıyla da ilgili birimlerimiz görevleri başında olacaktır. Elbette ki propaganda döneminde alacağımız tedbirlerden dikkat edeceğimiz en önemli konu güvenlik gerekçesiyle ifade özgürlüğünün önüne geçmemektir. Bu kadar önemli bir seçimde esas olan özgürlüğü temin etmektir. Güvenlik, özgür bir ifade ve tercih ortamını sağlamak için vardır. Bu itibarla bizim temel sorumluluğumuz birilerinin, başkalarının özgürlük alanına müdahil olamayacağı, tercihlerin özgürce yapılabileceği güvenli bir ortamı tesis etmektir.”
Bakan Yardımcısı Ersoy, seçim kampanya döneminde toplantılarda, mitinglerde güvenlik tedbirlerini alırken, alınan tedbirleri dışarıdan izleyip kontrol edecek ve “üçüncü göz” olarak nitelendirilecek mekanizmalar, birimler de oluşturacaklarını aktardı.
 
Seçim kampanyalarında 18 yaşından küçüklerin seçim broşürü, seçim materyali dağıtmasına, afiş asmasına izin vermeyeceklerini bildiren Bakan Yardımcısı Ersoy, “Küçücük çocukların ellerinde siyasî parti broşürü tutuşturulup, tanımadıkları insanların evine, kapısına yollanmasına izin vermeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Seçim günü emniyet, jandarma, sahil güvenlik, güvenlik korucuları ve geçici güvenlik korucularıyla birlikte toplam 601 bin 251 personelin görev başında olacağını aktaran Bakan Yardımcısı Ersoy, “Seçim günü üzerinde silah bulunan, propaganda etkisi olan rozet, amblem bulunduran kişilerin sandıkların bulunduğu binalara girişlerine izin verilmeyecek. Güvenlik kameraları ve aydınlatma konusu, hassasiyet göstereceğimiz konuların başında geliyor. Mevcut güvenlik kameralarının sağlıklı çalışmasına, oy torbalarının depolanacağı yerlerin aydınlatılmasına ilişkin tedbirleri de gözden geçireceğiz.” dedi.
Seçimlerde en önemli konunun hukuk olduğunu vurgulayan İçişleri Bakan Yardımcısı Ersoy, “Hukuk anlamında yapılacak hiçbir ihlalin de telafisi yoktur. Dolayısıyla biz merkezden Yüksek Seçim Kurulu ile sürekli istişare halinde olacağız ve tüm genelgeleri sizlerle paylaşacağız. ‘Ben çok iyi biliyorum. Ben bu işi yıllarca yaptım. Ömrüm bu işleri yapmakla geçti.’ dediğimiz an yanılgıya düşeceğimiz andır.” şeklinde konuştu.
İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger de 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerin ülkemize hayırlar getirmesini temenni ederek, İzmir’in yanı sıra, Aydın, Balıkesir, Çanakkale, Denizli, Kütahya, Manisa, Muğla ve Uşak illerimizde seçim güvenliğinin teminine yönelik toplantının hayırlara vesile olmasını diledi.
“Söz konusu seçimlerde vatandaşların özgür iradelerinin sandığa yansıması, seçimlerin huzur ve güven ortamı içerisinde gerçekleştirilmesi en büyük temennimiz” diyen Vali Köşger şöyle devam etti: “Sadece ülkemizde değil yurt dışından da ilgiyle takip edilecek seçimlerin hem güvenli bir ortamda gerçekleştirilmesinin hem de Türkiye’deki demokrasi anlayışının tezahürü açısından da dünya kamuoyu açısından büyük anlamlar ifade ettiğinin bilincindeyiz. Bugüne kadar çok sayıda genel ve yerel seçimi geride bırakmış mülkî idare amirleri olarak bölgemizde, kıymetli meslektaşlarımla birlikte bu seçimlerde de sorumluluklarımızı titizlikle yerine getireceğimizin bilinmesini istiyorum.”
Seçim takviminin 18 Mart itibarıyla başlayacağını anımsatan Vali Köşger, “İnşallah sürecin sonunda vatandaşlarımızın iradesini tam ve eksiksiz olarak, hiçbir baskı altında kalmadan sandığa yansıtmalarını sağlayacağız. Bu doğrultuda ilimizde gereken tüm tedbirlerin alınacağını buradan kamuoyuna bildiriyor ve vatandaşlarımızın bu konuda müsterih olmasını istiyorum.” ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi