Jeolog Prof. Dr. Naci Görür son veriler ışığında Marmara’yı değerlendirdi, endişe ettiği adresleri dile getirdi:
“Bursa, Balıkesir, Çanakkale, Endişe Ettiğimiz Yerler”
Yaptığı bilimsel araştırmalar ışığında konuşan Prof. Dr.Görür, katıldığı bir televizyon programında fay hatlarındaki hareketlilikler üzerine sözler etti.
17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi başta, son olarak Kahramanmaraş’ta yaşanan deprem için önceden uyarıları bulunan bilim insanlarından Prof. Dr. Görür, Marmara fayını değerlendirdi. Çanakkale için uyarılarda bulundu.  
Görür; ’Marmara Denizi'nin güneyinde karada, Bursa, Balıkesir, Çanakkale, o yörenin de dikkatli olunması gerektiği görüşünü savundu, “Bilimsel olarak gördüğümüz bir yer. Uyardığımız bir yer, endişe ettiğimiz bir yer’’ ifadelerini kullandı.
----------------------------------------
ÇANAKKALE’DE VAR
ÜÇ İL İÇİN ‘DİKKAT’ ÇAĞRISI
-----------------------------------------
Çanakkale için ürküten bir öngörü de, Prof. Dr. Görür’ den geldi. 10 İli etkileyen ‘yüzyılın felaketi’ olarak isimlendirilen, 7,7 ve 9 saat sonra da 7,6 şiddetinde meydana gelen depremler üzerine değerlendirmelerin dile geldiği bir TV kanalında, bilim insanı Prof. Dr. Naci Görür’ dan çarpıcı ifadeler geldi., 
Öngörü ve yorumları, Çanakkale’ye her seferinde dikkat çeken, ÇOMÜ’ den emekli Jeoloji Profesörü Perinçek gibi, yine konun uzmanı bir isim, işiteni ürküten sözler etti.
ÇANAKKALE’DE VAR
ÜÇ İL İÇİN ‘DİKKAT’ ÇAĞRISI
Jeolog Prof. Dr. Naci Görür son veriler ışığında Marmara’yı değerlendirdi, endişe ettiği adresleri dile getirdi:
“Bursa, Balıkesir, Çanakkale, Endişe Ettiğimiz Yerler” dedi.
Yaptığı bilimsel araştırmalar ışığında konuşan Prof. Dr. Görür, katıldığı bir televizyon programında fay hatlarındaki hareketlilikler üzerine değerlendirmelerde bulundu.
17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi başta, son olarak Kahramanmaraş’ta yaşanan deprem için önceden uyarıları bulunan bilim insanlarından Prof. Dr. Görür, son gözlemleri üzerine Marmara fayını değerlendirdi. Çanakkale için uyarılarda bulundu.  
Görür; ’Marmara Denizi'nin güneyinde karada, Bursa, Balıkesir, Çanakkale, o yörenin de dikkatli olunması gerektiği görüşünü savundu, “Bilimsel olarak gördüğümüz bir yer. Uyardığımız bir yer, endişe ettiğimiz bir yer’’ ifadelerini kullandı.
7,7’ lik Kahramanmaraş depremine ilişkin,  katıldığı TV programında kamuoyuna seslenen Prof. Dr. Naci Görür;  ''Peş peşe iki deprem doğrusu bölge için şanssızlık. Bilim dünyası olarak biz Maraş yöresinde büyük bir depremi bekliyorduk. Bunu da ağlar halinde vermiştik. Yani ilgilileri de uyarmıştık. Hem Yerel yönetimleri hem merkezi yönetimi Kahramanmaraş'ın büyük bir depreme gebe olduğunu senelerdir dile getirdik. Bu bağlamda, üç dört senedir söylenen sözler var.
Yani geleceği bilinen bir depremdi bu deprem. Önlem alınması gerektiğini, hazırlık yapılması gerektiğini de söylüyorduk. 
Bu son durum tabii depremin büyüklüğü göz önüne alınırsa, yeterince önlem alınmamış olduğunu maalesef bir anlamda gördük.
Yani muhakkak bir şeyler yapılmıştır ama, yapılması gereken oraları deprem dirençli yapabilecek dönüşümleri, yani deprem dirençli kentsel dönüşümleri maalesef yeterince becerememişiz demektir. Evet, özellikle yıkılan binalara yıkılış şekline, dağılımına bakıldığı zaman, yani binaların yaşına ne zaman yapıldığına, özelliklerine bakıldığında, özellikle yapı stokunun da olması gerektiği gibi olmadığı, yani o da tabii üzüntü verici bir durum.” şeklinde konuştu.. 
 Yan yana Üç Apartmandan Biri Yıkılıyorsa?!..
Yaşanılan durumda, Hatanın Zeminde değil;   Yapıda Olduğunu savunan Prof. Dr. Görür;
’Çok sayıda insanımızı kaybettik. Evet, bilim dünyası olarak da çok üzgünüz. Millet olarak da üzgünüz. Hep bunu söylüyorlar,  ben de gerçekten çok merak ediyorum.
Görüntülerde de görüyoruz. Üç tane aynı sitenin apartmanı, ikisi sapasağlam duruyor. Birisi yıkılmış. Burada yapıda mı bir sorun var? Yoksa deprem bunu yapabilir mi?
Yani deprem dalgası bir şeyi bilimsel olarak bir açıklaması var mı bunun? Mesela,  üç apartmanda bir sitenin.  Bir tane apartmanı çöküyor, diğer ikisi ayakta.   Böyle bir durumda genel olarak bu söylediğiniz şekliyle ben inşaatçı değilim ama,  tecrübeme dayanarak söylüyorum; Yapı kusuru aramak gerekir.
Ara mesafe olsa, yani bir semt farklılığı olsa, o zaman zeminin veya deprem dalgalarının, deprem kaynağına olan uzaklık vesaire bağlı olabilir. Ama şimdi yan yana hemen yakın üç bina bir yerde duruyor. İkisi sağlam, biri yıkılmışsa, o yıkılan binada yeterince sağlam mühendislik hizmeti yapılmamıştır.
Muhtemelen betonda veya kolon kiriş bağlantılarında, demir kullanımında veya projeye uyulmada bir şeyler yapılmamıştır, uyulmamıştır. Veya kolonuna bir hasar verilmiştir. Veyahut da proje dışı bir uygulaması vardır. Yani hata o durumda, genellikle biz inşaat kalitesinden, işçiliğinden ve inşaat malzemesinin kalitesinden kuşkulanırız’’ ifadesini kullandı.
Bursa, Balıkesir ile Başladı,  Çanakkale’yi de İşaret Etti   
 Programda yöneltilen; “sizi en ürküten yer neresi?’ sorusuna, Prof. Dr. Görür’ den gelen yanıt, Çanakkale isminin de geçtiği üç il üzerine oldu.
Prof. Dr. Görür , Marmara Denizi'nin güneyinde karada, Bursa, Balıkesir, Çanakkale, o yörenin de dikkatli olunması gerektiği görüşünü savundu.
“Buraları, veriler ışığında, bilimsel olarak gördüğümüz bir yer. Uyardığımız bir yer, endişe ettiğimiz bir yer.
Yani şimdi bilimsel olarak bilim insanı olarak korkarız, çekiniriz, üzülürüz, ağlarız. Yani ilişki yönlerimiz olur ama halka, yönetime bilimsel gerçekleri hissiyat katmadan söylemek tabii.
Şimdi şu anda Kahramanmaraş civarında olan bu depremler ve o depremleri oluşturan fayların karakteri ve Bir yerden başka yere iletme niteliği göz önüne alırsak, bilimsel olarak Adana havzasıyla İskenderun yöresinin biraz dikkati ele alınmasını öneririz.
Peki. O bu depremle ilgili yer. Ama bunun dışında Türkiye'nin biliyorsunuz zaten doksan dokuzdan beri, biz alarm veriyoruz. Sürekli de uyarıyoruz.
Öngörüde bulunduğumuz depremler var. Mesela, 1999 Gölcük depremi.. Marmara Bölgesi'dir. Şimdi Marmara'da da, yani Marmara Bölgesi deyince sadece Kuzey Anadolu Fayı'nın kuzey kolu, Marmarayı boydan boyayı kesen fay  için demiyoruz.
Aynı zamanda Marmara Denizi'nin güneyinde karada, Bursa, Balıkesir, Çanakkale, o yörenin de dikkatli olunması gerektiğini söylüyoruz. Deprem görüşü, bilimsel olarak gördüğümüz bir yer burası Uyardığımız bir yer, endişe ettiğimiz bir yer. Keza İzmir yarımadası ve o çevre yine Akdeniz kıyılarımızda özellikle Antalya, Muğla bölgesindeki kıyı kesimleri dikkatli olmamız gereken yerler.
Yine Kuzey Anadolu Fayı üzerinde Erzincan'la özellikle bu Bingöl Karlıova arasında bizim yedi su fayı dediğimiz kesim. Yani Erzincan'ın doğusu, Karlıova'ya kadar o kesimde büyük bir deprem bekliyoruz. Yani endişe ettiğimiz bir saha.’’ dedi.
Coğrafyamız, Canlı Faylarla Dolu
Prof. Dr. Görür, dikkat edilmesi gereken başka adresler verdi. ‘’Hakkari bölgesinde sıkıntı olabilir. Yani genelde büyük diyebileceğimiz depremler.
Zaten biz dört beş şiddetindeki depremleri pek, yani öyle dile getirmiyoruz. Yani bizim dediğimiz büyük depremler.
Yani altı ve üstü diye düşünebilirsiniz. Şimdi bunların dışında da elbette ki,  yani Türkiye canlı faylarla dolu.
Her an, herhangi bir deprem olabilir.  Ama bilimsel olarak, jeolojik ve jeofizik özelliklerine göre yani bizlerin öncelikle deprem olma ihtimalini yüksek gördüğümüz alanda, işte bu saydığım yerler diyebiliriz.” dedi.
Depremlerin ortadan kaldırılamayacağına göre, yapılabileceklere dikkat çeken Görür;
 ‘’Bizim memleketimizde bu depremler, depremi oluşturan mekanizma on üç milyon sene önce oluştu.
Daha milyonlarca senede devam edecek. Biz ülkemizi terk edemeyeceğimize göre depremleri de durduramayacağımıza göre ülkemizi, ülkemizdeki kentleri deprem dirençli hale getirebiliriz.” görüşünü savundu.
Cuma Deren