Çanakkale İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ekiplerince 31 Ocak tarihinde düzenlenen 'Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu' kapsamında göz altına alınan İYİ Parti’li Gökçeada Belediye Başkanı Ü.Ç. ve Fen İşleri Müdürü S.D. yanı sıra, Ada’nnı eski İYİ Parti ilçe Başkanı H.E. önceki akşam çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
Operasyon kapsamında göz altına alınan, Müteahhitlere Taşeronluk yaptıkları öğrenilen B.B. ve A.B ile Adada emlakçılık yapan R.G. ise yurt dışı yasağı konularak denetimli serbest kaldı.
BAKANLIK’TAN YAZILI AÇIKLAMA
“Başkan ve fen işleri Müdürü tedbir olarak görevlerinden uzaklıştırılmıştır”
Mahkema kararı arndından, İçişleri Bakanlığı'ndan yazılı açıklama geldi.
Acıklamada Başkan Ü.Ç.’ den bahısle; "Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmanın derdest olması nedeniyle adı geçen, Anayasanın 127'nci maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanununun 47'nci maddelerine istinaden Bakanlığımızın 3 Şubat 2023 tarihli onayı ile geçici bir tedbir olarak görevinden uzaklaştırılmıştır.
Ayrıca yürütülen soruşturma kapsamında Gökçeada Belediyesinde Fen İşleri Müdürü olarak görev yapan ve tutuklanan Mimar S.D. de Gökçeada Kaymakamlığımızca görevden uzaklaştırılmıştır" denildi
------------------------------------------
SON SÖZÜ YARGI SÖYLEDİ;
TUTUKLANDILAR…
-----------------------------------------
İYİ Partili Gökçeada Belediye Başkanı Ü. Ç. yanısıra, Belediye Fen İleri Müdürü S.D ile, Ada’ nın esKİ iyi Parti ilçe Başaknı H.E. tutuklandı.
Geçen 31 Ocak günü KOM şubence İYİ Partili Gökçeada Belediyesi’ne yönelik düzenlenen, ‘Yolsuzluk ve Rüşvet’ operasyonu kapqsamında Mahkeme göz altındaki üç isme tutuklama kararı verdi.
Opirasyon ardından, Gökçeada'dan, Çanakkale' ye, Sahil Güvenlik botu ile getirilen ve Emniyet müdürlğü’nde, 72 saat süren sorgulamaları ardından, Adliyeye sevk edilen şüpheliler için, son sözü yarngı söyledi.
Belediye Başkanı Ü.Ç. ve belediye GFen işleri Müdürü S.D., adeta çifti çeza aldı. Tutuklanıp cezaevine konulan başkan Ü.Ç ve Fen İşleri Müdürü S.D. aynı zamanda görevlerinden de uzaklaştırıldı.
Çanakkale’de Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda gözaltına alınarak, tutuklanan İYİ Partili Gökçeada Belediye Başkanı Ü.Ç.’ nin, tedbiren görevden uzaklaştırıldığını İçişleri Bakanlığı yaptığı yazılı açıklama ile duyurdu.
İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmanın derdest olması nedeniyle adı geçen Anayasanın 127'nci maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanununun 47'nci maddelerine istinaden Bakanlığımızın 3 Şubat 2023 tarihli onayı ile geçici bir tedbir olarak görevinden uzaklaştırılmıştır. Ayrıca yürütülen soruşturma kapsamında Gökçeada Belediyesinde Fen İşleri Müdürü olarak görev yapan ve tutuklanan Mimar S.D. de Gökçeada Kaymakamlığımızca görevden uzaklaştırılmıştır" ifadelerine yer verildi.
ESKİ BAŞKAN DA TUTUKLANDI
İYİ Parti’nin Gökçeada eski ilçe Bakanı H.E, operasyon kapsamında göz altına alınan isimlerdendi. H.E, hakkında tutuklama kararı verilen diğer bir isim oldu.
İL BAŞKANLIĞI’NDAN AÇIKLAMA
İyi Parti İl Başkanlığında, Partili belediye Başkanı’nnı tutuklanması ardından, dün öğle saatlerinde basın toplantısı düzenledi.
İYİ Parti Yerel Yönetimler Başkanı Metin Ergun, "Sayın Belediye Başkanımız Ünal Çetin, dedikoduya bağlı olarak tutuklanmıştır! Soruşturma dosyasında hiçbir somut delil yoktur. Üstelik tutuklamayı gerektirecek şartlar da gerçekleşmemiştir" görüşünü savundu.
Gökçeada Belediye Başkanı Ünal Çetin hakkında Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan ve 3 Şubat 2023 tarihi itibariyle tutuklanmasıyla sonuçlanan soruşturmayla ilgili İYİ Parti İl Başkanlığı Binasında düzenlenen basın toplantısında, İYİ Parti Yerel Yönetimler Başkanı Metin Ergun ve Türk Dünyası ve Yurt Dışı Türkler Başkanı Rıdvan Uz, İYİ Parti Çanakkale İl Başkanı Selahattin Yıldızlar, İlçe Başkanları, İl ve İlçelerin Yöneticileri ile çok sayıda partili yer aldı.
İYİ Parti Yerel Yönetimler Başkanı Metin Ergun, "Öncelikle şunu belirtmeliyim ki; bugün burada hukuki bir değerlendirmede bulunamayacağım. Yaşanan süreci hukuki değil, tamamen siyasi bir karar olarak görüyor ve yorumluyorum. Çünkü, 20 yıllık iktidarı süresince bağımsız yargı erkine mahsus enstrümanları şahsi siyasi amaçları doğrultusunda kullanmayı, yargı erki üzerinde baskı uygulamayı ve hukuk üzerinden siyaset yapmayı alışkanlık haline getiren AK Parti iktidarının, milli egemenliği ve hukukun en temel ilkelerini yok sayan müstebit girişimlerinin en yeni bir uygulamasıyla karşı karşıyayız. Hukuk ile rakip siyasi hareket ve şahısları tasfiye etmeyi, korkutmayı veya sindirmeyi amaçlayan ve bu surette hukuk devletinin temellerine dinamit koymaktan çekinmeyen iktidarın despotluğunun en güncel örneklerinden biridir Ünal Çetin soruşturması. Çanakkale’de gün geçtikçe eriyen, halkın teveccühünü kaybeden, artık milletvekili çıkaramayacak hale gelen AK Parti iktidarı ve Çanakkale’deki aktörleri, Gökçeada Belediye Başkanımız sayın Ünal Çetin hakkında hukuk dışı bir soruşturma başlatmışlardır. Sayın Çetin’e doğrudan siyasi bir operasyon yapılmış ve bu operasyon üzerinden Partimiz ve Çanakkale’deki teşkilatımız yıpratılmak istenmiştir. Yapılan bu soruşturma göstermiştir ki; esasen Gökçeada Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülmesi gereken soruşturma, yetkisiz olan Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yasaya aykırı bir şekilde yürütülmüş ve bu suretle de yetkisiz savcılık ve hakimlik kararlarıyla arzu edilen sonuç temin edilmeye çalışılmıştır" ifadelerini kullandı.
"Dosyada hiçbir somut delil yoktur"
Belediye Başkanlarının, dedikoduya bağlı olarak tutuklandığını ifade eden Ergun, “Soruşturma dosyasında hiçbir somut delil yoktur. Üstelik tutuklamayı gerektirecek şartlar da gerçekleşmemiştir. Sayın Başkanımızın kaçma şüphesi yoktur ve ortada bir delil olmadığından delilleri karartma ihtimali de yoktur! Gökçeada halkının oylarıyla seçilmiş ve davet edildiği takdirde Savcılığa gecikmeksizin gidebilecek olan Belediye Başkanımız; 31 Mart 2023 günü sabah saat 06.45’de evine baskın yapılarak göz altına alınmıştır. Ellerinde herhangi bir delil olmadığı için boştan yere 4 gün göz altında tutulmuş, bu süreçte dosya sözde delillerle doldurulmaya çalışılmış ve Başkanımız göz altı süresinin son saatlerinde ancak sorguya alınmıştır. Sayın Belediye Başkanımızın göz altına alınmasını müteakiben eş zamanlı olarak ve organize bir şekilde iktidara yakın medya kuruluşları ve de sosyal medya aparatları ile yürütülen, kamuoyu nezdinde Belediye Başkanımızı mahkum etmeye yönelik psikolojik harekat, sadece Anayasamızı ihlal etmekle kalmamakta, aynı zamanda Türk Milleti’nin iradesiyle göreve gelen seçilmiş bir siyasetçiyi ilgili dosya henüz kovuşturma aşamasına dahi intikal etmemişken kamu vicdanında mahkum etmek amacına hizmet etmektedir. Sadece bu durum bile sayın Çetin ile ilgili yürütülen soruşturmanın, hukuki değil siyasi bir soruşturma olduğunu göstermektedir" diye konuştu.
"Gökçeadalı ve Çanakkaleli vatandaşlarımız bilsinler ki, medyada dile getirilen iftira içerikli yayınların hiçbiri ama hiçbiri dosya kapsamında mevcut değildir!" diyerek, açıklamalarnı sürdüren Ergun, şöyle dedi;
"Görüyorsunuz ki; tamamen yetkisiz bir savcılık eliyle, usul ve hukuk kurallarına tamamen zıt olarak, yargı erki ve medya organları araç olarak kullanılmak suretiyle planlanmış bir karalama operasyonuyla karşı karşıyayız! Biz bu yöntemleri Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak bir yerlerden hatırlıyoruz! Belediye Başkanımızın olayında olduğu gibi; önce isimsiz ve imzasız ihbarlarla bir suç uydurup, kişiyi göz altına alıp daha sonra delil uydurmaya çalışmak ve aynı zamanda medya eliyle karalama kampanyası başlatmak yıllardır alışageldiğimiz bir FETÖ taktiğidir. Yaşanan hadise, FETÖ taktiklerini kullanarak siyasi rakibini bertaraf etmeye çalışmaktan ibarettir! Seçimlerin yapılmasına az bir süre kala Belediye Başkanımızın tutuklanmasına kadar giden bu sürecin zamanlaması da son derece manidardır. Bütün bu olanlar dikkate alındığında, iktidar partisinin her türlü otoriter imkan ve vesait ile siyasi rakiplerini baskı altına almak, siyaseten bertaraf etmek ve özellikle Çanakkale’de siyasalın sınırlarını kendi lehine şekillendirmek saikiyle hareket ettiği aşikar hale gelmiştir. Burada sormak istiyoruz. Gizlilik kararı olmadığı halde, Belediye Başkanımızın avukatlarından bile evrak saklanmasının amacı nedir? Yaşanan süreç bize işaret etmektedir ki; iktidar, yandaş medyayı kullanarak soruşturma ve kovuşturma süreçlerinin sıhhatini olumsuz etkileyecek algı yönetimi faaliyetleri icra etmiş, doğru olmayan bilgi ile kara propagandayı harmanlayarak maddi gerçeğe ulaşmayı değil; şahsi siyasi çıkarına hizmet etmeyi yegane istikamet olarak belirlemiştir. Tekrar ifade ediyoruz ki; yargılamaya ilişkin süreçleri, içine iftira nitelikli argümanlar koyarak kendilerine yakın medya kuruluşlarına sızdırmayı ve bu vesileyle toplumsal psikolojiyi gerçeğe aykırı bir şekilde yönlendirmeyi içeren bu yöntem ve alışkanlıklar silsilesi akıllara FETÖcülerin yöntemlerini getirmektedir"
Gökçeadalıların iradesini mahkum eden bu soruşturmanın Çanakkale’de ilk olmadığını suvanan İYİ Parti kurmayı Ergun, "Millet İttifakı belediyelerine karşı yakın tarihte başkaca benzer uygulamalar da yapılmıştır. Biz İYİ Partililer olarak, tıpkı Gökçeadalılar ve bütün Çanakkaleliler gibi, seçilmiş Belediye Başkanımız sayın Ünal Çetin’in yanındayız, kendisinin masum olduğundan şüphemiz yoktur. Bilinmelidir ki Gökçeadalıların siyasi iradesine sonuna kadar sahip çıkacağız. Belediye Başkanımız sayın Ünal Çetin’in gözaltına alınması ve tutuklanması ile yaratılmak istenen atmosfer; muhataplarına sınırları iktidar partisi tarafından çizilen bir siyaset yapma tarzının cebredildiği, korku ve baskı üreten otoriter araçlar ile şekillendirilen distopik bir atmosferdir. Ne var ki, İYİ Parti, kurulduğu günden bu yana Türk siyasetinde ahlak, doğruluk ve cesaret timsali olarak pek çok yıkıcı faaliyetin muhatabı olmuş; buna benzer her türlü gayri hukuki ve gayri ahlaki girişimden güçlenerek çıkmasını bilmiştir. İYİ Parti, Genel Başkanımız sayın Meral Akşener’in öncülüğünde Türk siyasi tarihinin en muazzam politik mücadelesini bir iktidar yürüyüşüne dönüştürmeyi başarmıştır. Bu vesileyle bir kez daha belirmek gerekir ki; iktidar partisinin gayri hukuki yöntemler ile İYİ Parti’yi tahakküm altına alma girişimleri beyhudedir. İYİ Parti, bedeli ne olursa olsun istibdata ve zulme karşı mücadelesini sürdürecek, Türk Milleti’ni hak etmiş olduğu hür ve adil günlere taşıma gayesiyle bir an bile usanmadan mücadele etmeye devam edecektir" dedi.
Cuma Deren