"Uyarıyoruz! Promosyon ihalesi açık ve şeffaf şekilde Sosyal hizmet emekçileri lehine yapılmalıdır" diyen üyeler promosyon haklarına yönelik taleplerini de dile getirdiler.Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ve bağlı kuruluşlarında çalışan personellerin aylık ve ücret ödemelerinin banka aracılığı ile ödenmesine ait banka tarafından verilecek olan promosyon ihalesi öncesinde Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) Çanakkale Şubesi üyeleri   Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü önünde toplanarak gerçekleştirdikleri basın açıklaması ile haklarını talep ettiler.  SES Çanakkale Şubesi üyeleri adına açıklamayı yapan Av. Barış Dirik “Aylık ve ücretlerimiz bankalar yoluyla ödenmekte ve karşılığında bankalarca personele promosyon verilmektedir. Maaş bankalarımız, ayın 15’inden önce maaşlarımızın tamamını birkaç gün, 15’inden sonra da hesabımızda kalanları uzun süre kullanarak ve tüketici, ihtiyaç, avans kredileri, kredi kartı, EFT-havale, fatura ödemeleri gibi birçok işlemimizden aldıkları ücretlerle karlarına kar katmaktadır. Açıklanan verilere göre bankalar, bu ekonomik kriz ortamında bile karlarını yüzde 400-500 arttırmıştır. Başbakanlığın Promosyon Genelgesi, Kamu Denetçiliği Kurumu, Danıştay ve Sayıştay emsal kararları uyarınca, ‘promosyonun tamamının personele dağıtılacağı, aylık veya ücretlerimizin tamamlayıcı parçası olduğu, kamu geliri olarak kabul edilemeyeceği’ esası benimsenmiştir. Tamamen bize ait olan promosyon ödeme anlaşmaları, işveren/devlet tarafından değil, doğal temsilcilerimiz sendikalarımız tarafından yapılmalıdır. Sendikal örgütlerimiz aracılığıyla istediğimiz bankayı seçme hakkımız olmalıdır” dedi.
 
Promosyon Değil Gasp Anlaşmasıdır
 
Daha önce başka sendikaların dayatması ile yapılan promosyon değerlerine de değinen Av. Barış Dirik “SES olarak bugüne kadar, promosyon konusunun ülke çapında gündemleşmesi için Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile YÖK’e Türkiye genelinde topladığımız imzaları ve taleplerimizi içeren yazıları gönderdik, çok sayıda eylem, etkinlik ve basın açıklaması gerçekleştirdik.  Yürüttüğümüz kararlı mücadele sonucu bazı illerde başarılı anlaşmalar yapılmıştır. 6 ay öncesine kadar 3 yıllığına 35-40 bin TL düzeyinde yapılan promosyon anlaşmaları, gelinen noktada 19-20 bin TL bandına kadar düşürülmüştür. Buna yol açan nedenlerin başında, Sağlık-Sen’in başarı olarak duyurduğu Ziraat Bankası’nın promosyon anlaşması da yatmaktadır.  Böylesi bir anlaşmaya kazanım nidaları atmaktan utanmayan malum sarı kamuflajlı yapıya, buradan, sahanın tam ortasından sesleniyoruz: Bu promosyon değil, gasp anlaşmasıdır. Bu promosyon değil, rant anlaşmasıdır. Bu promosyon değil, kamu bankalarına kar ettirme anlaşmasıdır” dedi.
 
İstifaya Davet Ediyoruz
 
Av. Barış Dirik “Yoksulluk sınırının 27 Bin TL olduğu ülkemizde, kamu emekçisine her alanda kasıtlı ve planlı kaybettirilmektedir. Hepimiz yoksulluk sınırı altında ücretlerle geçim derdine düşürülmüş durumdayız. Devletin memuru aç ya da yoksul olamaz! Devlet kendi memurunu aç ya da yoksul bırakamaz! Böylesine ciddi bir ekonomik kriz ortamında nefes olması adına aylardır beklediğimiz promosyonun fiyaskoyla sonuçlanması, onur kırıcıdır! Sırf yandaş değil diye sendikalara %1-2 lik suni barajlar kurmak için katakulli çeviren malum yapıya sesleniyoruz: Kamu emekçilerinin özgür iradelerine baraj getirmeye çabaladığın, üç kuruşluk menfaatin uğruna meclisten birilerine eğildiğin kadar, promosyonları neden ağzına bile almıyorsun? Hadi biz ne olduğunuzu biliyoruz, kendi üyelerinizden de mi utanmıyorsunuz? Afişler yaptırarak garabet promosyon tutarına nasıl kazanım nidaları atarsınız? Nasıl hayırlı olsun dersiniz? Sizde hiç mi utanma, arlanma, vicdan yok! Hangi mücadeleyi verdiniz? Bürokratlar, idareciler eliyle örgütlenmek, işe yeni başlayanların evrakları arasına üye formu koyarak imzalatmak, parti sendikası haline dönüşerek işyerlerinde idarecileri bile belirlemek, yandaşlık ilişkileri üzerinde görüşmeler yapmak mıdır mücadeleniz? Tüm meslektaşlarımızı, emeğimizden çalınmasına göz yuman, suni barajlarla sözüm ona sendikal irademize değer biçmeye kalkan ve adı sendika olan malum yapıdan istifaya davet ediyoruz.
 
Av. Barış Dirik “Soruyoruz! Memur maaşlarına %30 zam gelmesine rağmen, 6 ay önce 35-40 bin TL teklif veren bankalar, tekliflerini neden 19-20 bin bandına düşürmüştür? Bakanlık merkezlerinden sürece nasıl müdahaleler yapılmıştır? Arka kapılar ardında neler olmuş, neler konuşulmuştur? Görünen o ki: Tepeden, Ziraat Bankası ve diğer kamu bankaları üzerinden yapılan promosyon operasyonuyla taşranın eli zayıflatılmış, promosyon pazarlığı konusundaki rekabetçi ortam bitirilmiş, taban değil tavan fiyat olarak 25 Bin TL belirlenmiş, kamu-özel tüm bankaların promosyon tekliflerinde tavan ve tekel fiyat oluşturması sağlanmıştır. Uyarıyoruz! Emekçilerden yana, açık ve şeffaf olmayan herhangi bir promosyon anlaşmasına imza atarsanız; kredi kartlarını iptal edeceğiz, ek hesap açmayacağız, kredi çekmeyeceğiz, EFT-Havale, fatura ödeme işlemi yapmayacağız, maaş günü tüm paramızı çekecek ya da başka hesaplarımıza aktaracağız, limit üstü çekim için şubelerinizi meşgul edeceğiz. Ekstra iş yükü, zaman kaybı ve işlem zorluğu yaratacağız. Bizlerin belirleyeceği bankalarla anlaşma yollarını sonuna kadar zorlayacağız. Bir kez daha vurguluyoruz: Promosyon anlaşmaları, en çok 3 yıllığına yapılmalı. Enflasyon oranları 6 ayda bir sözleşmeye yansıtılmalı. Maaşlara %30 zam oranı, bankaların aşırı karları, ekonomik kriz ve enflasyon göz önüne alındığında, en düşük promosyon anlaşması 45-50 Bin TL bandında olmalı. Bankaları korumaya yönelik tek taraflı sözleşmeler yerine, emekçilerin de fesih hakkının olduğu demokratik sözleşmeler yapılmalı. Personel aleyhine cezai şartlar konulmamalı. Emekçiler tüm örgütlü yapıları (sendikaları) aracılığıyla sözleşmeye taraf olmalı. İdarenin “Banka Promosyon Teklif Alma Duyurusu”nda tüm bu hususlar yer almalıdır” dedi.
 
Değiştirecek Gücümüz Var
 
Av. Barış Dirik “Buradan tüm işkolu emekçilerine ve örgütlerine Sesleniyoruz! Söyleyecek sözümüz, değiştirecek gücümüz var! Bizler birlik olursak bu oyunu bozabiliriz. Maaşımızı alacak bankayı kendimiz belirleyebiliriz. Bankalara kazandırdığımız karlara denk promosyon alabiliriz. Tüketimden gelen gücümüzü kullanarak; tüm maaşımızı çekme, kredi, kredi kartı kullanmama, ek hesap açmama, EFT-Havale yapmama gibi eylemlerle, düşük teklif verecek bankalara geri adım attırabiliriz. Bugün Burada yapılacak ve tüm sosyal hizmetleri kapsayacak promosyon ihalesinde, sosyal hizmet emekçilerinin iradesini yok saymaya kalkanları, işi oldu bittiye getirmeye, emeğimizin karşılığını ve haklarımızı gasp etmeye çalışanları bir kez daha uyarıyoru” dedi.  
 
Cuma Deren